✨ bir

2.7K 184 57
                                    

- 1. Bölüm -
"Kesikkerimin sancılarıyla büyüdüm tek başıma."

Ailesi olması gereken insanlardan ayrılıp yeni bir ev kiralayarak hayata ikinci bir şans vermeye çalışır mı insan?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ailesi olması gereken insanlardan ayrılıp yeni bir ev kiralayarak hayata ikinci bir şans vermeye çalışır mı insan?

Genelde güzel olayların ardından "Hayat sana ikinci bir şans verdi," sözü çıkar insanların ağızlarından. Ben ise kendi hayatına kendi başına şans verenlerdendim. Ancak içinde bulunduğum şartlar beni buna zorluyordu maalesef. Annem ve babam, dünyanın en işkolik insanları oldukları için onlardan hiçbir zaman her anne babanın vermesi gereken sevgiyi ve şefkati alamadım. Ben hep kendi başıma büyüdüm. Kendi kendimi sevmeye çalıştım. Duvara kendi boyumu kendim çizdim, öyle ölçtüm uzunluğumu. Arkadaşlarım annelerinin yaptıkları kek ve börekleri koyarlarken ilk okulda beslenme kaplarına, ben mutfakta çalışan ve sık sık değiştirilen hizmetçilerin hazırladığı sandviçleri götürüyordum. Kızların saçı hep örgülü olurdu. Ben hayatım boyunca hiç ördüremedim saçlarımı anneme.  Her sabah tepemden sıkı bir at kuyruğu yapmak zorunda kaldım. Babam gelip uyumadan önce bana masal okumadı, ninniler söylemedi. İyi geceler öpücüğünü alnıma bırakıp odamın ışığını kapatmadı. Okumayı söktükten sonra ben okudum kitaplarımı. Gece lambamı kendim yaktım. Odamın kapısını kendim kapattım. Yaptığım resimler buzdolabımıza asılmadı ama ben odamın duvarlarını onlarla kapladım. 

19 yıllık yalnızlığımı kimseyle paylaşmadım.

Kesiklerimin sancılarıyla büyüdüm tek başıma.

Ben onlar boşanmak isterken gelen bir sürprizmişim. Babaannem benim onları bir arada tutan tek şey olduğumu söylerdi. Ancak annemle babam bana anne baba olmayan insanlarken buna inanmak benim için her zaman zor olmuştu. Hala da öyleydi. Beni açık açık reddetmişlerdi. Sanki keşke olmasaydın, sen olmasaydın biz diye bir şey de olmayacaktı, diyor gibiydiler bana. Şimdi onları reddetme sırası bendeydi. Onca süre bana verilen harçlıklardan gram harcama yapmamıştım. Özellikle ihtiyacım olan bir şey olmadığı gibi dışarıda hayatı olan bir insan da değildim, o yüzden şuanda elimde bulunan para evimin birkaç aylık kirasına ve okul masraflarıma yetiyordu. Okul masraflarım derken, sadece yol ve yiyecekten bahsediyorum. Çünkü böyle bir şeyi liseden beri düşündüğüm için üniversitenin de bana yük olmasını istemeyerek %100 burs kazanmıştım sınavda. Hiçkimsemin olmadığı koca bir evde internetteki videolardan gitar çalmayı öğrenmek ve deli gibi ders çalışmaktan başka akıllıca bir seçimim yoktu çünkü. 

Ailemden almış olduğum parayla onlardan tam olarak kopmuş olmadığımı biliyordum, yakında bir yerde işe başlamayı düşünüyordum bu yüzden. İşler yolunda giderse onları tamamıyla reddetmiş olacaktım. Kendi ayaklarımın üzerinde duracak, paralarına da ihtiyacım kalmayacaktı. Bunca yıldır onlara ihtiyacımın kalmamış olması gibi. Bana öğrettikleri şeylerden biriydi bu. Kimseye ihtiyaç duymamak. İnsan ailesinin yokluğuna alışınca kimseye ihtiyacı kalmıyordu. Benimle iletişime geçmeden bir şeyler öğretebiliyorlardı en azından.

Yıldızlar Sana İstediğinde GülümserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin