✨ on altı

1.3K 150 67
                                    

İstek: yorum yapın :(

- 16. Bölüm - 

"Balkız'ın hammaddesi onun gözleriydi. Sanki ben bakayım diye yaratılmamış mıydı gözleri?"


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Kafeteryadan aldığım çay ile sessiz sakin dışarı adımlarken bir yandan da donmuş parmaklarımı bardağa sarıp ısınmaya çalışıyordum. Bugün kupkuru bir soğuk vardı havada. Kalın kalın giyinmiştim ama ellerimi ısıtamıyordum. Eldiven takmak da bir süre sonra çok rahatsız ediyordu açıkçası, ne yapacağımı bilemiyordum. 

Bakışlarımı parmaklarımdan ayırıp önüme döndüğüm sırada Zamir Barkın'ın elleri cebinde, dalgın içimde yürüdüğünü gördüm. Benim olduğum tarafa yürüyordu ancak beni görmemişti.  Onu ilk defa bu kadar dalgın görüyordum, aramızda birkaç adım varken beni fark etti, ona dik dik baktığımı da fark ettiğinde şaşırdı ve biraz duraksadı. Her zamanki neşesiyle beni durdurmasını bekleyemezdim, beklememeliydim de zaten. Bu yüzden onu durduran ben oldum bu sefer. Sorgular gözlerle bana bakarken ilk söylediğim şey "Özür dilerim," olmuştu. "Geçen gün gergindim biraz, bir de olayları yeni yeni sindiriyordum. Kırdım seni, sert konuştum." diye devam ettiğimde belli belirsiz bir şekilde, anlayışla kafasını salladı. Bana bakarken çözemediği bir problemin içine düşmüş gibiydi, aklında işlemleri tartıyor tartıyor ancak elindekileri eleyip bomboş kalıyor ve en başa dönüyor gibiydi. Ona bir kızıp bir özür dileyerek yaklaştığımdan bunun olması normaldi bir bakıma.

"Ayrıca verdiğin şey çok güzel, çok anlamlı. Resme bir çerçeve aldım internetten. Gelince asacağım hemen." dedim ve gülümsedim ortamı yumuşatmak için. Bir gülümseme yayıldı yüzüne, bu beni rahatlatmıştı. 

"Sevindim beğenmene. O akşamki tavrından sonra nasıl karşılayacağını bilemez olmuştum doğrusu." dediğinde çayımı yudumladım. Bardağın içinden çıkan buhar bir saniyeliğine de olsa burnumu ısıtmış ve bu his hoşuma gitmişti. Burnumun kızardığına adım kadar emindim.

"Öyle bir şey beklemiyordum, şaşırdım baya. Gerçi ne beklediğim de meçhuldü zaten ama... Konusu da açılmışken, dediğim gibi Zamir. Ne olur beni bir daha öyle bir olayın içine sokma. Senin hayatında öyle bir kız olmayı hiç istemem." dedim sesimi yumuşak tutmaya çalışarak. Bundan birkaç hafta önce onun hayatında hiçbir şey olmak istemezdim, her şey benim için de garipti düşününce. Ne diyeceğini bilemez bir şekilde dudaklarını araladı ve sessizce kapattı tekrar. Vazgeçti. Boğazındaki sözcükleri yuttu ve sustu. O bir şey söylemeyince ben devam ettim: "İnan bana, beni dostun olarak görürsen daha özel hissettirirsin bana. Akşam yemeğine, elbiselere, beyaz güllere gerek yok. Ha ama sen kızlara bu tavırla yaklaşamıyorsan, tek bildiğin o günkü gibi vakit geçirmekse... Üzgünüm. Buna karşılık veremem."

Yıldızlar Sana İstediğinde GülümserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin