Herkese tekrardan merhabalar, işleri biraz hızlandırmaya geldim umarım benden bıkmamışsınızdır...
Sizi seviom, siz de bni svn.
Çocuklarla en son oyun oynadığımız günün ardından epey geçmişti ve ben o süre zarfında bolca dinlenmiş, yemek yapıp beni sağlıklı şeylerle beslemeye özen gösteren Alaz'a benim yüzümden ev hanımına döndüğü konusunda laf sokmuş ve sürekli beni ziyarete gelen kuzenim Emir ile onu eve almamak için çabalar veren sevgilim Lodos arasındaki çekişmelere hunharca gülmüştüm.
Benim için başta ağrılı ama sonrasında çok eğlenceli bir süreç olmuştu. Mental veya fiziksel fark etmez, daha önce herhangi anlamda bir yara aldığıma hep tek başıma iyileşmeyi beklerdim. Babaannemden sonra buna çok alışmıştım, böyle sürüp gideceği konusunda da emindim açıkçası. Çünkü bir yardım gerekmedikçe insanlara söylemeyi sevmiyordum pek. İnsanlar dediğim de bir tek Emir'im vardı bir de lisede en yakın arkadaşım.
Bu kadar.
Meğer acımı paylaşmak için illa bir yardıma ihtiyaç duymama gerek yokmuş. Bunu öğrendiğimde yirmi yaşındaydım. Daha erken de olabilirdi tabii ama daha geç de olabilirdi, geç olmasından her türlü daha iyiydi. Özellikle de bunu böyle insanlarla öğrenebilmişken, fark ettiğim her yeni şeyi olduğundan daha renkli kılan bu insanlar yanımdayken şükür etmemem imkansızdı.
Eve döndüğümden beri eski düzenime dönmekle uğraşıyordum, Cheddar'ı tekrar yanıma almıştım. Artık kendim yemek yapıyordum, eskisi gibi. Evin her tarafını temizlemiştim. Bir süredir neredeyse hiç kullanmadığım kıyafet dolabımı düzenlemiştim çünkü sürekli Lodos'tan giyinmiştim. Sweat ve eşofmanlarını bir yemediğim kalmıştı çocuğun ve çok beğendiğim, yumuşacık bir lacivert sweatini çalmıştım. Aslında bir sürü şeyde gözüm kalmıştı ama bu yeterliydi.
Vize haftasını tamamen kaçırmıştım, çok fazla kaçırdığım dersler vardı ve Lodos ile diğer çocukların sürekli bir plan içerisinde olmalarına şahit olmam ile birlikte derslere olan ilgimi tamamıyla kaybetmiştim. Şuanda da hiç içimden gelmeyen bir kavramdı ders çalışmak, bu nedenle biraz da Lodos aracılığıyla okulumu dondurmak durumunda kalmıştım. Seneye en baştan başlamamın bir yolunu bulduktan sonra da her işlerimi Lodos halletmeye çalışmıştı.
Ben ufacık bir atraksiyonda, bir kazada derse ve okula olan tüm ilgimi kaybederken bu çocuk nasıl hukuk okuyordu kafam almıyordu ama vize haftasında evde tam anlamıyla bir ölüm sessizliği oluşturduğunu, Alaz'ı sıklıkla evden kovduğunu ve sabahlara kadar ders çalıştığını kendi gözlerimle görmüştüm.
Zorlandığından değil, hukukta ezberlenmesi gereken deli şey vardı. Ama Lodos üzerinden geliyordu. Çok fena bir hafızası vardı, ona dayanamayıp daha önce IQ testi yapıp yaptırmadığını sormuştum. Yaptırmamış ama yaptırmalı bence. Ben dâhi olmasından şüpheleniyorum, hem de çok şiddetli bir şüphe.
Yaşadığım bu evime dönme serüvenimde daha çok yalnız kalmaya çalışmıştım çünkü her ne kadar eğlenceli geçmiş olsa da insanlara doymuş olmam gibi bir gerçek de vardı. Lodos hariçti, onu görüyor veya konuşuyordum kısa süreli de olsa. Ancak Berkin ve Ulaş ile sürekli işleri oluyordu. Merakımdan dolayı onlara katılma isteğim işin içinde çok fazla ayrıntı olması ve benim artık başımın ağrıması sonucu boş vermeye dönmüştü.
Bu durum beni üzmüyordu çünkü hissettiğim kadarıyla ikimizin de soluk almaya ihtiyacı vardı.
Okul da olmadığı için hiçbir uğraşım kalmamıştı, sürekli Cheddar ile geziyordum bu yüzden akşamları fenalık gelince. Bazen sabah da ekstra yürüyüşler yapıyorduk. Normalde de her gün çıkardık ama yürüyüşleri uzatmıştık. Bu köpeğimin işine geliyordu tabii. Akşamları da evde salak koşuşlar yapmadığı ve uyukladığı için benim işime geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Sana İstediğinde Gülümser
Teen FictionGündüzü alt edemiyorsan kapında gece bekler. Çünkü yıldızlar sana istediğinde gülümser. Cehennemin dibine hoş geldiniz, derler ki acı bir hapishanedir. Hücremden çıkmama izin veriniz.