- 8. Bölüm -
"Cennet bahçelerindeki bal nehirleri."
Dün gece sürekli uyuyup uyanmıştım. O kadar düşük bir moddaydım ki uyurken bile sıkıntıdan uyanmayı becerebiliyordum. Saat sabah sekiz sularında uyandığımda daha fazla zorlamadan kalktım yataktan. Rutin işlerimi hallettikten sonra hala zamanım olduğu için okula gitmeden önce kendime ara öğün hazırlamaya karar verdim. Hurmalı toplardan yapmaya karar vermiştim. Çayın yanında tek kelime ile harika gidiyorlardı.
Annemi, annem ve babamın boşanma olayını, Lodos ve Alaz'ın acının ilacı sayesinde yaşadığı enerji ve mutluluk patlamasını ve artı olarak Lodos ve Maya ikilisini düşünmeden edemiyordum gerçekten. Kısır bir döngüye girmişlerdi. Biri bittikten sonra diğeri başlıyor, sona erdiğinde başa sarıyordu. Benim için korkunç bir kabus gibiydi. En yakın zamanda Emir'i çağırıp en azından annemle ilgili olayları anlatmak ve rahatlamak istiyordum. O benimle birlikte durum analizi yapacak ve şuanki halimden daha sağlıklı düşünecek tek insandı.
Sıcak suda beklettiğim hurmaların kabuklarını soyduktan sonra içlerindeki çekirdekleri çıkardım ve mutfak robotunun içine attım. Bu tarifi eskiden takip ettiğim sayfaların paylaşımlarındaki tariflere göre yapıyordum ancak birkaç kez denedikten sonra kafama göre ilerlesem de tarifin tuttuğunu fark etmiştim. Evde buna yakışacak ne varsa koyuyordum. Robotu çalıştırıp hurmaları püre haline getirdikten sonra içine birazcık süt ekledim. Ardından biraz kakao, ceviz ve fındık. Biraz da damla bitter çikolata. Tekrar karıştırdıktan sonra ise top haline getirip etrafını hindistan cevizine bulamıştım. İşte hazırdı.
Bir saklama kabına kendime yeteceğini düşündüğümden daha da fazlasını yerleştirdim. Çalışmadan önce gruba da ikram etmeyi düşünüyordum. Ardından kabı çantama koydum ve hazırlanmak için odama geçtim.
Bugün modumu yükseltmek amacıyla daha değişik bir şeyler yapmak istiyordum. Bu yüzden çok büyük çaplı bir değişik olmasa da etek giymeye kara verdim. Dolabımda hava serin olduğu için önce siyah külotlu çorabımı buldum. Ardından sütlü kahve renginde eteğimi çıkardım ve onun üzerine de krem rengi ince bir kazak çıkardım. Kazağın kolları salaştı ve bileklerime doğru daralıyordu. Hepsini giyip kazağı belime soktum ve takı kısmına geçtim. Altın rengi madalyon kolye taktım. Onunla takım olan altın küpelerimi taktım ve saçlarımı taradıktan sonra topuz yapıp önlerden birkaç tel saç çıkardım. Sonra da makyaja geçtim. Ruhsuz görünmemek amacıyla her zamanki makyajıma - rimel, eyeliner, ruj- şeftali tonlarında bir allık da eklemiştim. Ardından siyah paltomu ve siyah topuklu çizmelerimi giydim. Ve işte, sonunda evden çıkmak için hazırdım. Çantamı alıp Cheddar'a veda ettikten sonra çıktım.
Yaklaşık yarım saat sonra ilk dersim olan Kemal hocanın sınıfında oturmuş onu bekliyordum. Ona teslim ettiğimiz ödevleri okudu mu, eğer okuduysa bunun hakkında bize bir şeyler söyleyecek mi diye merak ediyordum doğrusu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Sana İstediğinde Gülümser
أدب المراهقينGündüzü alt edemiyorsan kapında gece bekler. Çünkü yıldızlar sana istediğinde gülümser. Cehennemin dibine hoş geldiniz, derler ki acı bir hapishanedir. Hücremden çıkmama izin veriniz.