✨ altı

1.2K 144 45
                                    

(bu bölümde size nutellalı pankek tarifi de vericem ahajwswjsıskwpos alakasız neyse yorum yapın lütfen ağlatmak mı istiyonuz meliyi!?)

- 6. Bölüm -

"Ey acının ilacı, ışıklar sönmeden neşe doldur içimi."

Bugün cumartesiydi. Dün yorgunluktan eve geldiğim gibi uyumuş, bu sabah da erkenden uyanınca bu fırsatı değerlendirip koşuya çıkmak istemiştim. Bu yüzden elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa girip bir bardak su içtim ve Cheddar'ın kahvaltısını koyup tekrar odama geri döndüm. Altıma siyah tayt, üzerime de sporcu sütyenimle takım olan askılı salaş bir tişört geçirdim. Ayaklarıma beyaz çoraplarımı geçirdikten sonra saçımı topladım ve bluetoothlu kulaklıklarımı taktıktan sonra telefonumu alıp müziği şimdiden başlattım. Dönerken üşümemek için ceket de almıştım yanıma. Ve bir şişe suyumu da alarak evden çıktım. Sahaya geldiğimde sanırım saat henüz 6 buçuk bile olmadığı için kimse yoktu. Ama daha önce de sabah koşusuna çıkmıştım ve tahminimce ben koşumu bitirene kadar en az iki üç kişi daha gelirdi. Genellikle benim yaşlarımdakiler koşuyor, amcalar teyzeler ise hızlı tempoda yürüyüş yapıyorlardı.

Ceketimi, suyumu ve telefonumu gözle görebileceğim bir yere bıraktıktan sonra koşmaya başladım. Önce yavaş sonraysa daha hızlı bir tempoda. Bir yandan da kafamdan minik planlamalar yapıyordum. Eve gittikten sonra duş alıp kahvaltı yapacaktım öncelikle. Ardından ders çalışırdım öğleye kadar. Öğlen bir şeyler daha atıştırdıktan sonra Cheddar ile birlikte yürüyüşe çıkardık. Sonra ben evi temizler toplardım. Akşam yemeği yedikten sonra da hazırlanır işe giderdim.

Vaov, benim bir işim vardı artık. Hala garip gelebiliyordu. 

Kulağımda çalan sözlere eşlik ettiğim sırada sahaya giren iki gövde fark ettim. Ama köşeyi döndükten sonra arkamda kalmışlardı ve ben de dikkatimi bozmadan aynı hızda koşmaya devam ettim. Vücudum artık ısınmıştı, genelde tamamen ısınması on beş dakikamı alıyordu. On beş dakikadan sonra ise terlemeye başlıyordum. Dolayısıyla sporumun 3'te 1'i bitmişti bile. Çalan şarkı değişirken diğer köşeyi de döndüm. Koşu yaparken ofansif rap şarkıları veya yüksek enerjili yabancı şarkılar dinlemekten hoşlanıyordum. Bu yüzden karışık bir liste yapmıştım spor yaparken dinlemek için. Biri telefonumu alıp müzik listelerimi incelese dünyanın en karışık müzik zevkine sahip olduğumu ilan etmesi uzun sürmezdi. En sevdiklerimden biri kulağımı doldururken ister istemez gözüm az önce gelen gençlere döndü. 

Beklenmedik. 

Alaz ve Lodos.

Önünden geçerken Alaz bana ıslık çalmıştı, ona gülerek koşmaya devam ettim. Henüz enerjimi atamadığımdan duramazdım. Onlar önce birkaç ısınma hareketi yapıp ayrı ayrı koşmaya başladılar, bireysel çalışma yapıyorlardı anlaşılan. Onlar koşmaya başladığında ben yirminci dakikamı bitirmiştim bile. Zaman ilerledikçe yürüyüş yapmaya gelen iki teyze ve bir amca daha katıldı aramıza. Ben  kendimi kaptırıp düşündüğümden fazla koştuktan sonra birkaç tur nefeslenebilmek için yürüdüm. Ardından nefesim düzene girip adımlarım da epey yavaşladığında eşyalarımı alıp kendimi çimli kısma attım. Önce suyumun yarısını bitirdim. Sonra da soğuma hareketleri yapmaya başladım ve aynı zamanda hala koşan Lodos ve Alaz'ı izliyordum. Her esneme hareketimde kaslarımın iyice soğuyabilmesi için 20-25 saniye kadar beklemeye çalışıyordum normalde. Ama bu sefer otuz saniyeye kadar uzatmıştım çünkü burada olabildiğince kalmak istiyordum. Gözlerim bacağımı esnetirken indirdiğim çimlerden Alaz ve Lodos'a kaydı.

İkisinin de bacakları kızlara taş çıkartacak kadar güzeldi.

Erkeklerin bacaklarının daha güzel olması ve bazılarının kirpiklerinin daha uzun olması ufaktan sinirlerimi bozmuyor değildi. Emir'in de kirpikleri çok güzeldi mesela. Benim kirpiklerim fazla uzun değildi ve düzlerdi. Onunla kirpiklerimi değiştirmek için büyük bedeller ödeyebilirdim.

Yıldızlar Sana İstediğinde GülümserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin