Tam diyorsunuz ki artık kitap bitti gitti ve ben, merhabalar diyerek hayatınıza tekrar giriyorum. Çok sansasyonel bir bölümle karşınızdayım. Okudukça noluyoruz olacağınız bir bölüm olacak. Birden aklıma düşen bu fikri umarım seversiniz. Sevdiğiniz takdirde devamı sürebilir tamamen size bağlı. Sevgilerimle, Toska.
Bölüm şarkısı: Gökhan Kırdar, üstüme basıp geçme
(Tanem temsili.)
**Ünlü kurgusunda Tanem'in en yakın arkadaşı, Elis Erguvan'ın kaçırılması ve Tanem'in ölümünün aydınlatılmasından sonra Andaç'ın ağızından:
Yani Tanem'in ölümünün üçüncü yılı.
Elimdeki viski bardağını sehpanın üzerine bırakıp doğruldum. Yaklaşık dört aydır bulamadığımız Elis'i, annesi bulup getirttiğini söylüyordu. Bugün onun yanına gidiyorduk. Tanem'i koruyamadığım gibi onun emaneti olan kardeşi gibi gördüğü arkadaşını da koruyamamıştım. Omuzlarımdaki yük öyle ağırdı ki, göğsüm sızlıyor nefes almamı zorlaştırıyordu.
Hani her şeye rağmen hayat devam ediyordu? Kim söylemişti bu yalanı? Hayat devam etmiyordu, hayat o gittiği anda benim için durmuştu. Sadece zaman akıyordu.
"Abi, Elis. Abi." diyerek bana ağlayarak sarılan Asil Merih'le sırtını sıvazladım. Asil Merih gün gün erimişti Elis'in yokluğunda. Tanem'i kaybettiğimi anladığım ilk ayım nasıl geçtiyse, Elis'in ölmediğini bilen Asil Merih aynı acıyla yoğrulmuştu sanki. Bir gün olsun yanıma gelmekten, aramaktan vazgeçmedi. Bulmaya en yaklaştığımızı sandığımız anlarda daha da uzaklaştığımızı biliyordum. Gittiğimiz yerlerde bulduğumuz küçücük şey bile Asil Merih için umut kaynağı oluyordu.
"Buldular sonunda!" dedi hıçkırarak.
"Tamam abim, şimdi gidip alacağız Elis'imizi. Az kaldı dayan." dedim dirayetli olmasını istiyordum. Elis'i ne halde bulurduk bir fikrim yoktu. Kardeşimi koruyamamanın yüküyle geriliyordum. İçimden geçen tek şey bir an önce onu alıp evine ait olduğu ortama götürmekti. Koskoca dört ay boyunca başka bir yerde nefes almaya çalışmıştı.
"Gidelim abi." dedi Merih. Elis'e olan aşkını gözünden okuyabiliyordum, dolu dolu gözleri sadece Elis'le ilgili olan detaylarda dikkat kesiliyordu. Sadece ona bakarken gülüyordu gözleri.
"Hadi bakalım, metanetli olman gerekiyor!" dedim omzunu sıkarak, arabaya bindiğimizde Elis'in annesini aradım. Yeri öğrendiğimiz gibi arabaya oraya sürmeye başladım. Kafamdaki düşünceler yerine oturmuyordu. Bu kız dört ay boyunca bulunamamıştı, bir gün annesi pat diye bulup kızı nasıl getirtmişti?
Burnuma kötü kokular geliyordu.Mekana geldiğimiz Asil Merih hızla arabadan indi, heyecanı gözle görülür şekilde fazlaydı. Endişeliydi. Sakince arabadan indim, etrafı kolaçan ettiğimde iki araba vardı. Biri Elis'in annesine ait olan araba, diğeri ise Elis'i getiren kişiye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEGONVİL|| YARI TEXTİNG
Novela JuvenilT A M A M L A N D I ! Yarım kalanların kitabı. İllegal işlerle uğraşan bir gece klübü işletmecisine her gün begonvil çiçeklerinden yolladığınızı düşünün. Begonvil: Bugün ki çiçeklerini aldın mı can içim? Begonvil: Seni çok seviyorum. Andaç: Ne çiçe...