Herkese merhaba begonvillerim.
Bugün bir arkadaşımla telefonda konuşurken aklıma böyle bir şey yazmak geldi. Sizi ağlatacağım için çok üzgünüm.
Bölüm sonunda bekliyorum konuşmaya..
Okumadan geçmeyin...Bölüm şarkısı: Sezen Aksu, geri dön.
**
Andaç Haznedaroğlu'nun ağızındanHayatta öyle çok bir şeyleri yapmamaya diretiyorduk ki, sonunda o işi yapma kararı aldığımızda geç kalıyorduk. Her şey için geç kalan bir adamın en büyük geç kalışının hikayesiydi bu.
Ben Andaç Haznedaroğlu, bir kadını sevdim. Öyle çok sevdim ki, beni sevgisiyle iyileştirdi, bana aşkı öğretti. Ama ben ona geç kaldım. Ben onu sevgimle iyileştiremedim.
Bugün O'nun ikinci ölüm yıl dönümüydü. Yüreğimde büyüttüğüm begonvil çiçeğim sarmaşıklarıyla bütün yüreğimi avuçlamıştı. Bazen canımı sökercesine acıyordu, bazen o kadar canımdı ki acısını anlamıyordum.
"Andaç!" diye bağıran Nur'a döndüm, Hamza'yla bir kız çocukları olmuştu.
"Efendim?" dedim endişeli haline anlam veremeyerek.
"Bugün O'nun evine gidebildim," deyip duraksadı. Duraksadım, vücudumdaki tüm kaslar kasıldı. O gittikten sonra O'nun evine kimse girmemiş ve dokunmamıştı. Nur Hamza'yla aynı eve çıkmıştı, benimde girmeye cesaretim yoktu.
"Odasındaki kasasında bunları buldum." dedikten sonra elindeki dört kağıdı bana uzattı. Elimin ayağımın çekildiğini hissettim. İki yıl geçmişti, ama sanki dün gibi zordu.
"Tanem, dur kızım." dedi ayağına dolanan kızına, usulca gülümsedim. Tanem aynı halasına benziyordu. Bana sürekli onu hatırlatıyordu. Sanki aklımdan çıkıyormuş gibi.
"Ne bunlar?" dedim sakin kalmaya çalışarak, ellerim titriyordu, öyle özlemiştim.
"O eve girmenin zamanı geldi Andaç." dedi Nur, kafamı hızla iki yana salladım.
"Bu mektupları orada okumanı isterdi." dediğinde yutkundum.
"Pekala." dedikten sonra mektupları aldım, Nur ve Hamza'nın evinden ayrılıp arabama binene kadar kalbim boğazımda atıyordu. Kafamı dağıtması için radyoyu açtığımda kulaklarıma doluşan şarkıyla yüreğimi dağıtması için açmıştım sanırım.
"Ne olur geri dön, uzanıp tutuver elimi bir gün." direksiyona vurdum gözümden düşen yaşı elimle sildim. Çığlık çığlığa bağırmak isterken susuyordum.
"Ne olur geri dön!" diye bağırıp direksiyona vurdum.
"Tanem, dilimin, gönlümün en güzel yangını, ne olur geri dön."
"Geçmiyor, ne yaparsam yapayım bu acı dinmiyor. Evet hayatıma devam ediyorum, evet yaşıyorum." dedikten sonra sırıttım: "Buna yaşamak denilirse."
"Alışırım zannettiğim yokluğundan acılanmam. Vazgeçmek zor senin o büyülü tuhaf sıcağından."
**Evin kapısından içeri girdim, belki de en zoru evin kapısını titreyen ellerle açmaktı. Şimdi evindeydim, evimdeydim.
Eve girdiğimde onun kokusunun beni karşılamasını ne kadar çok istediğimi düşündüm, ama evine gelmek için bile geç kalmıştım.
"Her şeye geç kalan şerefsizin tekiyim!" diye bağırdım kendi kendime. Odasına doğru adımladım, odasının kapısının önünde durdum. Kapıya tutundum, tutunmasan düşecektim. Kapıyı araladım, içeri girdiğimde o güzel kokusunun burnumdan içeri süzüldüğünü hissetmemle gözlerimi kapattım, gözlerim dolmuştu. Dolabının önüne geçtim kapağını açtım, kıyafetlerini kokladım. Belki ben öyle koksun istiyordum ama onun gibi kokuyordu. O sanki buradaymış ben sanki onunlaymışım gibi.
Bu düşünce beni öyle sarstı ki elimdeki tişörtü burnuma daha da bastırdım. Yere çöktüm, "Çok zor, Tanem. Sensizlik çok zor."
Kağıtları açıp ilk mektubu okumaya başladım.
TANEM DENİZ/ 1. Mektup
Bugün seni yıllar sonra ilk kez gördüğüm gündü sevgilim, bunları neden yazdığımı bile bilmiyorum ama sanki sana sustuğum konuşamadığım her şeyi buraya yazıp sonrasında sana verme isteğini bastıramıyorum.Evet çok kesin konuşuyorum çünkü sana olan aşkıma, sevgime güveniyorum. Ben kendime güvenmeyip sana olan sevgime güveniyorum. Bilmiyorum Küçük Prens'im sana ne ara bu kadar aşık oldum ben?
İleride evleneceğiz biliyor musun? Düğünümüzün hayalini bile kurdum. Çocuklarımızın isimlerine kadar düşündüm.
Ben bu sevgiyi nereye koysam taşıyor.Seni çok seviyorum!
Mektubun sonuna doğru yazıların bulanmasıyla ağladığımı anladım, "Sevgilim özür dilerim." diyerek hıçkırdım. "Çok özledim mis kokulum."
Ellerimdeki güç çekilmişti ama yine de diğer mektubu okudum.TANEM DENİZ/ 2. Mektup
Bugün çok mutsuzdun, ikimizde sebebini biliyoruz sevgilim. Seni mutsuz görmek içimde ki bir şeylerin yıkılması gibi. Ah kötü şeylerden bahsetmek istemiyorum ama seni ne zaman birileriyle görsem canım sökülürcesine acıyor.Ben ne yapacağımı bilmiyorum ki, Nur'la konuşuyoruz bu durumu, onu senin yanına işe soktum. Sırf asistanlarınla aranda bir şey olmasın diye.
Şimdilik görüşürüz sevgilim.
Seviyorum seni."Bende seni seviyorum!" dedim hıçkırarak.
TANEM DENİZ/3. Mektup.
Bugün ben kötüyüm sevgilim ve sen yanımda olmuyorsun. Elimi tutmuyorsun, sarılmıyorsun, öpmüyorsun, varsın ama yoksun. Benim için yoksun benim içimde varsın sevgilim.Bugün mutsuzdum. Bugün sana sarılmak istedim, sarılamadım. Bugün seni öpmek istedim, öpemedim. Bugün seni yanımda görmek istedim, göremedim.
Ne olur artık buluşalım!
Çünkü ben ne yapacağımı bilmiyorum sevgilim.
Ben artık seninle olmak istiyorum, gerekirse senin kollarında yaşamak senin için ölmek istiyorum. Bundan daha güzel bir şey düşünemiyorum sevgilim.
Şimdilik görüşürüz begonvil dalım."Benimleydin sevgilim, n'olur huzurlu ol. Yalvarırım."
TANEM DENİZ/ Son mektup.
Begonvil dalım, merhaba.
Bu mektup olayı bana yetmiyor sana yazma kararı aldım. Seninle gülmek, seninle yaşlanmak istiyorum. Bunun için elimden gelen her şeyi yapacağıma emin olabilirsin. Bir gün çocuklarıma bu mektupları okutacağız sevgilim.
Bir gün beni seveceksin ve ben sana daha da aşık olacağım.
İlk mektubumda çocuklarımızın adını söylemeyi unutmuşum sevgilim. Kız olursa Aleda, erkek olursa Yamaç olacak.
Sen benim tüm şarkılarımsın.
Ben begonvilsem sen beni taşıyan dalımsın.
Seni çok'
Mektuplar bittiğinde hıçkıra hıçkıra ağlıyordum, mektuplar sanki begonvilimdi ve ben ona sarılıyordum.
"Sevgilim mektuplarını okudum, umarım duyuyorsundur. Sana yemin ederim sana aşığım ve bu hiç bitmeyecek tek şey. Sana aşık oldum. Seni çok."
****
Veee bölümümüz burada bitti ve açıkçası bende bitti yüreğim yazarken mahvoldu, ben mahvoldum ama yazmayı kesmedim. Andaç'ı artık daha iyi anlıyorsunuz.Tanem'in sevgisi öyle güzeldi ki, kimse öyle güzel sevmemeli...
Düşüncelerinizi alayım, sizleri seviyorum!
Begonvil çok güzeldi ama her güzel şeyinde bir sonu vardır.
Beni daha iyi tanımak ve kitaplarımla ilgili bilgi edinmek istiyorsanız: İnstagram: tosskaa1
MERVE MAT
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEGONVİL|| YARI TEXTİNG
Fiksi RemajaT A M A M L A N D I ! Yarım kalanların kitabı. İllegal işlerle uğraşan bir gece klübü işletmecisine her gün begonvil çiçeklerinden yolladığınızı düşünün. Begonvil: Bugün ki çiçeklerini aldın mı can içim? Begonvil: Seni çok seviyorum. Andaç: Ne çiçe...