Herkese merhaba begonvillerim.
Nasıl gidiyor?
Bölüm Şarkısı: Üç Hürel, Bir sevmek bin defa ölmek demekmiş.
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz.
**
Andaç Haznedaroğlu: Beni nasıl sevebilirsin?Begonvil: Seni nasıl sevemem?
Begonvil: Sen beni kurtardın.
Begonvil: Sen batman gibi değil misin?
Begonvil: Sen aşk yanımsın.
Begonvil: Herkese yardım eden, bunu gizlemek isteyen ortalıkta olmaktan hoşlanmayan mütevazi, bir kadına nasıl davranacağını bilen birisin.
Begonvil: Sencede sen sevmek için ekstra bir çaba harcamış mıyım?
Andaç Haznedaroğlu: Bunlar sadece dışarından gördüklerin.
Begonvil: Evinin terasında Bodrum'un eşsiz manzarasını tek başına izlerken, dürüstsün. İçeriyi de görmüş olabilirim.
Andaç Haznedaroğlu: Kimsin sen?
Andaç Haznedaroğlu: Evime girmeyi nasıl başardın?
Begonvil: Begonvilim ben, senin begonvilin.
Aynada kendime bakıp hazır olduğumdan emin olduktan sonra çantamı alıp evden ayrıldım.
Saatimi kontrol ettiğimde 12.00 olduğunu görmemle
hızla taksiye atladım, şirketin buraya biraz uzak
olduğunu biliyordum. Nur birde yemeğe çıktıklarını söylemişti, yetişecektim. Dün ben öyle yazdıktan sonra bir daha konuşmamıştık.Beyefendi bana cevap vermemişti, bazen buna bozuluyordum, sonra ise bana da çocukça geliyordu. Çocuk gibi kendimi saklayarak konuşuyordum.
Alnımı kaşıyarak ona bir mesaj attım. Doğruluğuna inandığım bir mesaj.
Begonvil: "Aslında en iyi aşk, değil tanımak, hiç görmediğin kişiye duyulan aşktır. Körler iyi aşık olurlar mesela." demiş Orhan Pamuk.
Begonvil: Koskoca yazarı yalancı çıkarmayalım değil mi?
Taksiden indiğimde saatime baktım, 12.45'ti. Nur'un dokuzda olan işine yedide kalkmasıdan anlamalıydım.
Gözlerim binaya kaydı, siyah gri tonlarında büyük bir binaydı, her tarafı camdandı. Camlar içeriyi göstermiyordu. Büyük bir imparatorluktu. Adına baktım:Haznedaroğlu Holding.
***
Bölüm Sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEGONVİL|| YARI TEXTİNG
Novela JuvenilT A M A M L A N D I ! Yarım kalanların kitabı. İllegal işlerle uğraşan bir gece klübü işletmecisine her gün begonvil çiçeklerinden yolladığınızı düşünün. Begonvil: Bugün ki çiçeklerini aldın mı can içim? Begonvil: Seni çok seviyorum. Andaç: Ne çiçe...