Herkese merhaba begonvillerim.
Nasılız bakalım?
Bölüm şarkısı: Cem Karaca, sende başını alıp gitme.
*
Aramızdaki derin sessizlik onun kadife sesiyle bozuldu: "Evet." diye fısıldadı beş dakika kadar sonra. Sertçe yutkundum.Haki yeşilleri güneşin vurmasıyla aydınlanmıştı, şimdi fıstık yeşiliydi. Güneşin vurmasıyla sabahı ettiğimizi fark ettim, güneşin gözlerime vurmasıyla gözlerimi kırpıştırdım. Ela gözlerimin sarımtırak bir renkte olduğunu biliyordum. Güneş vurduğunda hep öyle olurdu.
"Gidecek misin?" diye sordu saniyeler sonra. Başımı hızla iki yana salladığımda şaşkınlıkla soludu, bunu beklemiyordu.
"Hiç kadın öldürdün mü?" dedim sakince, kaşları öyle hızlı çatıldı ki, gözlerindeki öfkeyle yutkundum.
"Hayır, kadın ve çocuklara hiçbir zaman dokunmam! Sen beni tanımıyor musun!?" dedi öfkeyle ayağa kalkarak.
"Zifir dedikleri yer altının sahibinin sen olduğunu öğreniyorum Andaç, ne bekliyordun? Ne sormalıydım?" dedim öfke kokan sesle, bana hayal kırıklığıyla bakmasıyla yerimden kalktım.
"Hani çok seviyordun!" diye bağırmasıyla yerimden titredim. Öfkeyle bana bakıyordu.
"Çok seviyorum." dedim sakince ona yaklaşarak, elimi yanağına götürdüm, yanağını usulca okşadım gözlerini yumdu.
Sende başını alıp gitme ne olur... Ne olur tut ellerimi.
"Bu hayattaki tek amacım seni sevmekmiş gibi seviyorum." dedim gözlerimi kısarak.
Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar... ve hiçbir şey istemedim seni istediğim kadar...
"Andaç sen beni seviyor musun da bana bunları sorabiliyorsun? Sen beni benim seni sevdiğim kadar seviyor musun?" dedim burnumu burnuna sürterek elini belime koydu, beni kendine çekti.
"Ben bir seni seviyorum Tanem." diye fısıldadı. "Ama seni tehlikeye atmak ve bunu benim yapmam canımı acıtıyor." diye ekledi.
"Ben istersem beni kimse bulamaz, unuttun mu sevgilim Kapan benim." dediğimde gözlerini şaşkınlıkla açtı, bu detayı ona söylememiş olamazdım.
"Ne?" dediğinde duraksadı duraksadım. Belimdeki elini çekmesiyle yutkundum, ne olmuştu?
"Kapan sen misin?" dedi oturduğumuz koltuğa çöktü.
"Evet," dedim ve yanına çöktüm: "Ne oldu ki?"
"Çoğu işimi baltalayan kişi sen miydin?" dediğinde kaşlarımı çattım. Ne?
"Algoritmalarını hiçbir adamım çözemedi." diye eklediğinde şaşkınlıkla yutkundum.
"Ben algoritmalarımı istihbarat'a satıyorum." dedim şaşkınlıkla.
"Biliyorum." dedi tek nefeste.
"O zaman sorun ne?" dedim elini tutarak.
"İstihbarat'ın yakalamak istediği adamlardan biri olmam dışında pek bir sorun yok." dediğinde taş kestim.
Sende başını alıp gitme ne olur... ne olur tut ellerimi...
**
Bölüm Sonu.Dımdım bu sefer Zifir'i öğrendik, neden Andaç'ın bu kadar korumacı olduğunu da öğrenmiş olduk.
Andaç haklı diyenler?
Tanem bundan sonrasında ne yapar?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEGONVİL|| YARI TEXTİNG
Dla nastolatkówT A M A M L A N D I ! Yarım kalanların kitabı. İllegal işlerle uğraşan bir gece klübü işletmecisine her gün begonvil çiçeklerinden yolladığınızı düşünün. Begonvil: Bugün ki çiçeklerini aldın mı can içim? Begonvil: Seni çok seviyorum. Andaç: Ne çiçe...