-5-

209 16 2
                                    

Boş boş sokakta dolaşırken, aynı zamanda bu geceyi nerede geçirebileceğimi düşünüyordum. Hava kararmak üzereydi ve ben hâlâ kalacak bir yer bulamamıştım.

Fatih'i aramayı düşünmüştüm fakat o ailesiyle kalıyordu. Zaten zar zor geçinirlerken bir de ben yük olmak istemiyordum. Meriç ve Özgürle ise olayımız belliydi. Saate baktığımda dört buçuk civarı olduğunu gördüm. Beş buçuk gibi akşam oluyordu. Fazla bi vaktim yoktu.

Hemen ilerimde bir çardak gördüm. Arkasında ise siteler vardı. Yüksek ihtimalle sitelerin ortak çardağıydı. Bu soğukta çardağa çıkacak kadar kafayı yemedilerse , kimseye görünmezdim.  Hemen oraya ilerledim ve içeri yerleştim.

Çantamı kafamın altına yastık olarak kullandım ve dışarıyı seyretmeye başladım. Lakin bu durum fazla sürmedi. Çünkü sabahtan kalma uykusuzluğum, burada beni enselemişti.

"Anne?"

"Ne var Gökay?"

"Babamla neden ayrılıyorsunuz?" Bana üstten bir bakış atıp, konuştu.

"Çünkü artık birbirimizi sevmiyoruz. Zaten hiç sevmemiştik." 

Kafam karışmıştı. Birbirini sevmeyen iki insan neden evlenirdi ki? Yine de bu soruyu anneme soramadım. Annem valize eşyalarını yerleştirip, odaya son kez göz ucuyla baktı. Herşeyini aldığından emin olmuş olacak ki paltosunu da alıp, kapıyı açtı. Onu tutarak önüne geçtim.

"Ben ne olacağım anne?" ifadesizce bakmaya devam ettikten sonra tekrarladım çaresizce.

"Kiminle kalacağım?"

"Bak.. Seni gittiğim yere götüremem ama senin kimde kalacağını öğrenmek için velayet davasını bekle tamam mı? Şimdilik babanla kalman daha iyi olur."

diyip görüş açımdan çoktan çıkmıştı bile.

Annemin beni bırakıp gittiği günden sonra babam eve 10 gün gelmemişti. Ben de yemek yapmayı tam beceremediğim için 10 gün boyunca yumurta kırıp yedim. 10 gün sonra bir gece kapının kilit sesine uyanıp, sevinmiştim. Babam geldi demiştim içimden. Eskisi gibi mutlu olucaksınız. Hızla kapının önüne gittiğimde hafif sarhoş babamı görüp, ona doğru hamle yapmıştım. Mutluluğum arkasından giren kadını görene kadardı. Babam beni hiç görmemiş gibi yapıp, kadını odasına götürdü. Annemle ikisinin odasına..

Her 3 sene her 10 günde bir aynı şeyleri yaşadım. Her seferinde odadan gelen sesleri bastırmak için bağıra çığıra ağladım. Gerçi hep ağladığımla kalmıştım ya. Umursayan olmamıştı.

Rüyamda gördüğüm iğrenç anılarla irkilerek uyandım. Gözlerimi ovuştururken, tam tepemde bir beden gördüm. Ayaklanıp durumu izah edecekken, karşımdaki bedenin görüntüsünün netleşmesiyle olduğum yerde kala kaldım. Berk buradaydı. Yanımdaydı.

MELEK [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin