Sellaammmlarr.
Bu kadar beklettiğim için üzgünüm..
Dün gece rüyama bile girdi. Bu kurgu ßkvkxksjfjx
Amaaa uzun ve coğun şeyin acikliga kavustugu bir bolum olduu. Umarim tatmin eder sizi.
Oy ve yorumm💙
İyi okumalar bebikler❤️
Yattığım yerde doğruldum.
"Sizin.. haberiniz var mıydı?"
Meriç o sarılmanın ardından , biraz sahile ineceğini söylemişti. O gittikten sonra odada , Fatih ve Özgür kalmıştı.
Sorumla birlikte ikisi de bana dönmüştü. Özgür dudaklarını araladı.
"Benim haberim vardı. Ama daha iki gün oldu öğreneli. Öğrendiğimde , sana söylemek istedim ama Meriç.."
Anladım dercesine kafamı salladım. Fatih'in sesinin çıkmamasından anlamıştım zaten.
Kısa süre sonra Fatih'in telefonu çaldı. Önce bana sonra aramaya tekrar bakarak konuştu.
"Ben bir konuşup , geliyorum." odadan çıktığında Özgürle karşı karşıya kalmıştık.
"Meriç beni aradığında.. şaşırdım. Gecenin bir körüydü ama yine de gittim yanına. O konuştu , ağladı içini döktü. Ben de teselli ettim onu." ufak bir gülüş bıraktı odaya.
"Ama beni biliyorsun işte. Ben de ağladım onunla. Çok güzel anlattı seni. Sanki sanırsın bizim Gökay'dan değil , başka birinden bahsediyor. Öyle hissettim. Ne dedi biliyor musun senin için?
Sanki bedenimi , ruhumu yiyip bitiren bir kanser var. Gittikçe büyüyor. Acı da çekiyorum ama bitmesini de istemiyorum. Öyle güzel.
Benim içimi dağladı o sözü Gökay.. "
Duyduklarımla bir kez daha lanet ettim kendime. Bencilliğime.. en önemlisi hiçbir halt yapamamama.. Gözlerimi kaçırırken , o devam etti.
"Ama ben bugün anladım ki , onun kanseri sen değilmişsin. Onun kanseri kimselere söyleyemeden , anlatamadan yaşamaya çalışmakmış."
"Bilmiyorum Özgür. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Şimdi her şeyi daha çok düşünmem gerek. Ne yapsam kırılır? Ne yapsam incinir? Umutlanır mı? Üzülür mü?"
"Sadece kendin ol Gökay. O zaten senin içini biliyor emin ol.."
Kısa bir sessizlikten sonra , kapı aralandı. Gelenin Fatih olduğunu bildiğimden , bakmaya gerek duymamıştım. Ancak adımı söyleyen sesle duraksayıp , kapıya diktim bakışlarımı.
"Senin burda ne işin var lan! Yetmedi mi yaptığın onca şey?!"
Asaf , yutkunarak gözlerini üzerimde gezdirdi. Özgür hâlen şaşkındı. Belki de Asaf olduğunu anlayamamıştı. Çünkü o gördükleri fotoğraf eskiydi.
"Gökay lütf-" onun sesini bölen şey odaya Fatih'in dalmasıydı. Fatih gözlerini bizde gezdirerek olayı anlamaya çalışıyordu.
"Asaf.. hayır dedim! Bunca zaman nerdeysen oraya dön."
Asaf'ın adını , Fatih'in duymasıyla üzerine çullanması bir oldu.
Odada büyük bir kargaşa çıkarken , bağırdım.
"Yeter! Durun artık! Yeter!"
"Bu puşt herif geçmişini sikmiş , amına koyayım neye yeter? Az bile yaptım."
(Eline sağlık Fatihaşkm.)
"Gökay lütfen.. sadece beş dakika. Söz bir daha karşına çıkmayacağım."
"Hâlâ Gökay diyor ulan!"
"Fatih bir rahat dur. Gökay versin kararını."
Derin bir nefes alıp , konuştum.
"Fatih ve Özgür siz biraz dışarı çıkın. Asafta derdi neyse anlatıp , sonra defolsun. Bir şey olursa zaten sağ elim hâlâ sağlam. Merak etmeyin."
Fatih itiraz edicek gibi olsada , Özgür onu cimciklemişti. O ikisi hızla odayı terkederken , Asaf biraz bozulmuş suratıyla karşımda duruyordu.
"Söyle ne söyleceyeceksen?"
"Gökay.. ben gerçekten her şey için özür dilerim.. Önceden yaptıklarım için de.. Berkle aranızı bozduğum için de.."
Kaşlarımı çattım.
"Berk ne alaka?"
"Sana söylemedi mi?"
"Hayır ne söylemesi gerekiyordu ki?"
"Boşver.. ben sadece gerçekten değiştiğim için senden özür dilemeye geldim. Bundan sonra.. ikinizinde hayatından çıkacağım."
"İyi olur.."
Kafasını eğip , kapıyı araladığında iki beden birbirine çarptı. Şaşkınlıkla kapıdan giren Berk'e baktım. Berkle Asafta birbirine bakıyordu.
"Senin ne işin var burda Asaf?"
Berk'in sorgular vaziyette sorduğu soru üzerine , Asaf kollarını Berk'e doladı. Ona sarılırken , bir yandan da kulağına bir şeyler söylüyordu. Berk'in kaşları gittikçe çatılıyor ve gözleri doluyordu.
Asaf , Berk'e son kez sarılıp ayrıldığında Berk , Asaf'a okkalı bir tokat yapıştırdı. Titreyen sesiyle tane tane konuştu.
"Bir.. daha.. sakın.. karşıma çıkma. Sakın!"
Asaf odadan hızla çıktığında Berk bana doğru geldi.
"Gökay.."
"Neden geldin?"
"Sabah.. birini bıçakladıklarını konuşuyorlardı apartmanda. Genç bir çocukmuş diyince ben.. Fatih'i aradım."
Sessiz kaldığımda devam etti.
"Özür dilerim Gökay ben.. nasıl böyle bir aptallık yaptım.. bilmiyorum. Çok özür dilerim."
Gözlerimi açıp kapayarak , kendimi dizginlemeye çalıştım. Ne olursa olsun , onu kırmak istemiyordum.
"Berk , şuan sadece yalnız kalmak istiyorum. Yalnız kalmak ve dinlenmek.."
Berk kafasını hızlıca sallayıp , dolu gözleriyle odayı terk etti.
Ne gündü ama!
Gerçekten dinlenmek istiyordum.
Huh! Gercekten ne bolumdu ama!
Oy ve yorumları unutmayalimm❤️
Asaf olayını kapattım artık. Çünkü size bir süprizim vaaarrr ilerki bolumlerde.
Meriç'in Gökay'ı anlattığı cümleye ben bile bittim..
Fatih tam kavgaya çagirilacak arkadas deil mi ya fjxkskjf
Ve Berk... Merak etmeyin o biraz surunucek. Sen kim benim Gokay askmdan suphe etmek kim aaa!
Bolum fikirleriniz?
Sorulariniz?
Saglicakla kalin bebikler❤️💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK [bxb]
Teen Fiction•askıda• Artık kendimi tutamıyordum. Sesli bir şekilde ağlamaya başladım. Titrek sesimle konuştum "Sen sözlerini tutarsın değil mi Berk?" "Ne sözü?" "B-ben ağlıyorum. Yine senin yanında. Senin kapında. Söz vermiştin hani? Ne olursa olsun ağlarken y...