-13-

155 16 13
                                    

Selam çuklatlı pastalarım!❤️

(SONRADAN EKLENMIS NOT:
KURGU BENIM ILK VE ACEMI KURGUM OLDUĞU IÇIN MANTIK HATALARI VB. OLABILIR. DUZENLEMEYE USENIYORUM. GORMEZDEN GELIN)

Medya🥺

Bölüm normal ve durağandı biraz. Ve kafamdaki pek çok senaryo değişti. Yani her an her şey değişebilir :d
Puştluk yapıp, Meriçle Berk'i bile yapabilirim :d
Yani olan şu ki;
Mevzuat bensem her an herşey olabilir şkwkdkkd.
Ama siz anın tadını çıkarıp okuyun, ve bana güvenin🥰🤍

İyi okumalar💙

"Belki omzumda ağlamaya ihtiyacın olur diye."

Kelimenin tam mânâsıyla, ERİMİŞTİM!

Kendime gelip , ellerini bıraktım ve yüzlerimizi birbirinden uzaklaştırdım. Ne diyeceğimi bilmeyerek, elimi enseme attım.

"Şey.. sağol yani beni düşünen birilerinin olması güzel. Dün içinde teşekkür ederim. Gideyim ben arkadaşım yoldadır."

"Şey tabi.. Seni geçireyim ben."

Beraber , kapıya ilerlerken Efe ile de veda faslı yaşamıştık. Her ne kadar denişik ve gıcık bir çocuk olsa da , kötü niyetli olmadığı belliydi.

Berk beni kapıdan geçirdi. Ben asansöre ulaşmış ve tuşuna basmıştım. Ama Berk hâlen kapıyı örtmemiş beni izliyordu. Asansör kata geldiğinde, kapısını araladım. O sırada Berk'in sesini duydum.

"Gökay!"

"Efendim Berk? Birşey mi oldu?"

"Şey.." gözlerini benden çekmiş elleriyle oynuyordu.

"Ben görüşür müyüz diye sorucaktım. Okulda filan. Hani sen demiştin ya mesajda , yüz yüze konuşamıyorum filan. Halbûki gayette konuştun. Sorun okulda benimle görünmense anlarım. Ama sadece sormak istemiştim."

Bu hâli tebessüm ettirmişti.

"Saçmalama Berk dışarda da okulda da görüşürüz. Ama pazartesi ancak görüşebiliriz. Yarın arkadaşlarımla olacağım çünkü."

"Pekii.. o zaman görüşürüz."

"Görüşürüz." diyip asansöre bindim.

Asansöre bindiğimde, Meriç'in aramasını gördüm. Muhtemelen, evin önündeydi. Ve beni görememişti. Aramayı meşgule atıp, asansörden çıktım. Tahmin ettiğim gibi evin önündeydi, beni görünce arabadan inip bana doğru ilerledi.
Her zamanki sarılışımızı yaptık. Elimdeki çantayı alarak, arabaya bindi. Bende yanına bindim.

"Valla iyi gelmişsin buraya kadar. Ben o kadar sövmeden sonra, gelmezsin sanıyordum."

"Gelmeyecektim zaten. O konumu gördükten sonra. Harbi neresi burası? Şu kaldığın sessiz çocuğun mu?"

"Onun bir adı var Berk. Ve evet onun eviydi. "

"Tamam bir şey demedik. Şu çocuk hakkında en ufak birşeye gelemiyorsun sen de. Seni evinde ağırladığı için baya minnet duyuyorsun belli."

Minnet değil bu aşk demek istesemde frenledim kendimi. Daha fazla bu konunun üzerinde durup, ona malzeme vermeyecektim. Ben de en iyi yaptığım şeyi yapıp, konuyu değiştirdim.

"Ee gelmeyecektin madem niye geldin?"

"Ha.. Evet Özgür aradı da, bu gece bizde kalacağını söyleyince dördümüz takılalım dedi. Okeyledim bende. Geç kalma diye almaya geldim. Ama sanırım, ikimizde geç kalıcağız."

MELEK [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin