Selamlar çuklatlı pastalarım! ❤️
Çok uzun bir bölüm oldu yazdığım en uzun bölüm hatta..
Bu bölümde Gökay ve Asaf'ın arasındaki olayları öğreneceğiz.
Bir an önce bölüme alayım sizi.
Oy ve yorumları unutmayınız❤️
Iyi okumalar🤍
Anın gerçekliğini kavradıktan sonra , yerimde silkelendim ve Berk'i kollarının arasına almış Asaf'a baktım. Oldukça yakın olmalılardı.. Onların yanına gittiğimde , Berk beni farketmiş olacak ki kendini toparladı.
"Gökay bak bu Asaf , çok çok yakın arkadaşım. Asaf bu da , en az senin kadar güvendiğim arkadaşım Gökay."
Bizi tanıştırdığında , ne yapacağımı bilemedim. Onu tanıdığımı söyleyip , nefret mi kusmalıydım? Yoksa hiçbir şey olmamış gibi , memnun oldum mu demeliydim? Ben onu aşalı çok olmuştu. Kendimden ödün veremezdim. Boğazımı temizledim. Elimi uzattım.
"Memnun oldum Asaf." Sesimi oldukça soğuk çıkarmaya çalıştım.
Önceden ona Asaf'ım derdim.. Kafamı olumsuzca sallayıp , düşüncelerimden uzaklaştım. Çok öncedendi o..
Asaf, bir elime bir bana baktı. Ne yapacağını bilmez gibiydi. Berk'te bu durumu farketmiş gibiydi. Hemen koluyla Asaf'ı dürttü. Asaf'ta elini uzattı.
"Ben de memnun oldum Gökay."
"Ee hadi yukarı çıkalım!"
İkimizde sessizce Berk'i takip ettik. Asansörde de tuhaf bir bakışma yaşadıktan sonra eve geldik. İçeri geçerken de sessizliğimizi koruyorduk.
"Ee ne duruyorsunuz öyle? Ben sizi tanışın , kaynaşın diye çağırmadım mı? "
"Arkadaşın pek konuşkan değil galiba Berk."
"Yoo aslında çok hoşsobhet biridir Gökay."
Berk'in söylenmesine sırıttım.
"Ya öyleyimdir."
"Şahsa özel muamele mi yoksa? Üstüme alınıyorum bak." dedi alayla Asaf.
"Kendin bilirsin."
O sırada Berk'te mutfaktan seslendi.
"Çay koyuyorum ben. Siz oturun!"
Sözleşmiş gibi , ikimizde birbirimize en uzak köşelere oturduk. Bir süre telefonuna göz gezdirdikten sonra , gözlerini bana dikti Asaf.
Yerimde kıpırdandım.
"Ne oldu?"Telefonu sehpaya koyup , bana baktı.
"Değişmişsin."
"Zaman.."
"Neden ona tanıştığımızı söylemedin?"
"Tanışmamış olmamızı dilerdim çünkü."
"Hadi ama Gökay.. Anılarımız o kadar da kötü değildi."
"Kim bilir.. "
Bu esnada telefonla konuşarak, montunu giyen Berk görüş açımıza girdi.
"Tamam. Önemli değil. Ben geliyorum şimdi." diyip telefonu kapadı.
"Ne oldu Berk?" dedi Asaf benden önce davranarak.
"Ya bir kargo sipariş vermiştim de. Bulamamışlar binayı. Şimdi aşağıya inip, bi bakayım önemli birşeydi."
"Ben de geleyim mi?" dedim bu sefer atılarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK [bxb]
Teen Fiction•askıda• Artık kendimi tutamıyordum. Sesli bir şekilde ağlamaya başladım. Titrek sesimle konuştum "Sen sözlerini tutarsın değil mi Berk?" "Ne sözü?" "B-ben ağlıyorum. Yine senin yanında. Senin kapında. Söz vermiştin hani? Ne olursa olsun ağlarken y...