-30-

58 5 32
                                    

Selamlar..

Uzun zaman sonra.. nihayet.

Karakterlerden biraz uzaklaştım sanki. O yüzden gökay olsaydı böyle demezdi , berk böyle konuşmazdı diye düşünebilirsiniz.

Dönüş bölümüm olabilir inşallah❤️❤️

Oy ve yorumları lütfeeeğn unutmayın💜


Beni tekerlekli sandalyeye koymaya çalışan Fatih'e bakarak göz devirdim. Ve bilmem kaçıncı kez ofladım.

"Fatih! Yaralı olan kolum! Ayaklarım hâlâ sağlam! Sal beni ne olur ya!"

"Ama kardeşim bak-"

"Hayır Fatih. Yaralı olan koluma dikkat edeyim derken , göz kontağımı kaybedip yere yuvarlanmam! Sonra sargım açılıp , enfeksiyon kapmam!"

Yenilmişlikle omuzlarını düşürdü.

"Tamam o zaman."

Ayağa kalkıp , bahçeye çıktığımda üçü birden etrafıma gelmişti. Fatih ve Özgür saçma sapan bir konu hakkında konuşuyordu. Meriç ise biraz dalgın gibiydi.

"Şimdi kim bakacak sana?"

Fatih'in ortaya attığı soruyla kaşlarım çatıldı.

"Kim bakacak derken? Olum daha siz kendinize bakamıyorsunuz. Bir de benim derdime düşmeyin."

Meriç ağzını açmıştı ki , arkamızdan gelen Berk söze girdi.

"Saçmalama Gökay. Ben bakacağım sana."

"Be-"

Eliyle dur işareti yaptı.

"İtiraz istemiyorum. Bizim eve geçeceğiz."

Gözlerimi bizimkilerin üzerinde gezdirdim. Fatih ve Özgür omuz silkmişti. Meriçse dudağını ısırarak bir yerlere dalmıştı.

"İyi tamam."

~

"Berk! Yeter artık. Sen Fatihten de beter çıktın ama!"

Berk elindeki tahta kaşıkla , mutfaktan bedeninin yarısını çıkardı. Ve kaşlarını çattı.

"Ayıp ama! Sana burda çorba yapıyorum ben!"

Derin bir nefes aldım.

"İyi de ben hasta değilim ki , sadece kolum yaralı."

Berk kafasına yeni dank etmiş gibi duraksadı. Sonra yüzünü hüzünlü bir ifade kapladı.

"Yani.. ben bu çorbayı boşuna mı yapıyorum?"

Sesinin tonunu alçaltarak , devam etti.

"Yemeyecek misin?"

"Berk... Berk diyorum. Tamam lan tamam getir çorbayı! Hepsini yemezsem namerdim. Ama o zaman salıcaksın dimi beni?"

Berk hevesli hevesli kafasını sallayıp mutfağa girdi. Normalde olsa bu durumda , asla söylenmezdim. Bu dediklerimin binde biri ağzımdan çıkmazdı. Ama ortada hâlen bilmediğim , düne kadar devam ettirdiği soğuk tavırları vardı.

Düşüncelerimden beni sıyıran şey , Berk'in yaptığı çorbayı yüzündeki sırıtmayla önüme koymasıydı.

"Gökay... Ye hadi! Bak yiyeceğim dedin!"

Bu hâli bile çok tatlıydı , gülümsememek için yanağımı ısırdım.

Berk iyice sabırsızlanıp , kaşığı eline aldı. Ve çorbayı bana doğru uzattı.

İtiraz etmek için ağzımı açtığım sırada , kaşık ağzıma çoktan girmişti bile. Ağzımda hissettiğim yanmayla , çorbayı zar zor yuttum. Ve elimle yelpaze yaptım.

"S-sıcak , s-su!"

Berk bana bakıp gözlerini bölertti.

"Hiii!"

Elime hemen suyu verdi ve karşıma oturdu. Suyu içip biraz kendime geldiğimde , mahçupça bana bakan Berk'i görmüştüm. Tuhaf davranıyordu.

"Berk?"

"Hmm"

"Yüzüme bakar mısın?"

Gözleri gözlerimle buluştuğunda , dudaklarını ısırdı.

"Neden böyle yapıyorsun Berk? "

"N-nasıl?"

"Böyle işte.. Aceleci , pinpirikli.. Bu tuhaf hallerin?" çorbayı işaret edip devam ettim.

"Bu.. çorba? Bizim sence konuşmamız gereken daha önemli şeyler yok mu?"

Avuç içlerini dizine bastırıp , koltukta rahatsızca kıpırdandı.

"Bende bu konuların açılmasından korkuyorum... Ondandı bütün çabam."

"Neden korkuyorsun ki? Benden uzak kalan sendin. Saçma sapan konuşup kapından kovanda sendin! Bana tokat attın bahçenin ortasında Berk! Yine de ben yine sana geldim! Ş-şimdi tüm bu olanlara bir açıklaman yok mu?"

Berk'in gözleri dolarken , kafasını iki yana salladı.

"V-var ama.. Gökay o kadar utanıyorum ki kendimden.. O kadar aptalım ki!"

Nefesimi dışarı üfleyip , sadece sokak lambasının ışıttığı sokağı izledim pencereden. Ne kadar sessiz sessiz durduk bilmiyorum. Ancak bu sessizliği bozan nitekim o oldu.

"Asaf.. Asaf dedi. Gökay seni kullanıyor dedi. İnanmadım. Cidden. Ama o kadar iyi manüpüle etti ki beni. Bir de sözde kanıtlarıyla gelmiş. Hâlâ o ses kayıtlarının aslını bilmiyorum ama... Gökay ben seni kaybetmek istemiyorum. Hele ki.."

Kaşlarım söyledikleriyle çatılırken , yarıda bıraktığı cümlesini devam ettirdim.

"Hele ki ne?"

"Hele ki hoşlandığım çocuğu hiç."

Kalbim hızla atarken , şaşkınlıkla kalakalmıştım.

"Berk-"

Cümlemi devam ettirememiştim. Çünkü ağzıma tıkılan ekmekle sözüm kesilmişti.

Hello

Oncelikle bolum fikirleriniz?

Oyları unutmayalım❤️

Aklımda birkaç olay daha var. Sanırım 40-45 gibi final olur bu kurgu.

Cidden devam edemiyorum. Ama umarım hakkıyla bitirebilirim.

Buarada Meriç bebeğim için hazırladığım sürprize az kaldıı😁😁

Kendiğinize iyi bakın

Muahh💋💋💜

MELEK [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin