YÜZÜNDE YAMA GİBİ DURAN GÜLÜMSEME ,ORTADAN KAYBOLMAK İÇİN KÜÇÜK BİR FIRSAT BEKLİYOR GİBİYDİ...
HİÇ BİRŞEY TABİATTAN BİR İNSANIN ZORLA GÜLMEYE ÇALIŞMASI KADAR ACI GELMEMİŞTİ...
Bu gitar bir ayrılık şarkısı çalmak için çok genç,
Bu yükü asla kaldıramaz,
Bedenim susuzluğa,ruhum olmayışına
Denedim biliyorum alışamaz.
(BORA CENGİZ)
Boynundaki siyah fuları çıkarttı.Elinde tuttuğu silahı, fularla tutarak yerde duran çukurun içine fırlattı.Göz yaşları boynuna kadar iniyor,hemen ardından yeşil kıyafetinin üzerinde yerini alıyordu.Diz çöküp başını gökyüzüne kaldırdı.Eteğinin hemen altındaki dizleri toprağa değiyordu.Sessizce fısıldamaya başladı,bir yandan da kafasını iki yana sallıyordu.Kim bilir belki de o da sona yaklaşmıştı.İç çekişleri daha da derin bir hal almıştı.saatlerce hiç kıpırdamamış, öylece yerde oturmuştu.Ne kalkıp karşısındakine bakmaya cesareti vardı,ne de onu burada bırakıp gitmeye.Kalbine bir bıçak saplanmıştı,çıkarmaya çalıştıkça daha da acıyordu.Tetiğin çekilip,silahın patladığı zaman henüz akşam olmamıştı.Oysa şimdi her yer karanlıktı.Ormanda bir cesetle beraber kalmak , şimdi vicdan azabının önüne geçemiyordu.sessizce fısıldadı kendi kendine;
-Ben katil değilim!
Bağırmaya başlamıştı,ormanda sesi yankılanıyordu.Başını ellerinin arasına aldı,telaşçı gözleri etrafı süzerken oldukça korku barındırıyordu.Ayağa kalktı ve ormanın çıkışına doğru ilerledi.Hızlı adımlarının etkili çözüm olmadığını anlayınca koşarak devam etmeye başladı.Arada bir arkasına bakıyor sonra tekrar bağırarak koşmaya devam ediyordu.Ormanın çıkışına ulaştığında geldikleri taksi arabasını gördü.Arabaya bindi ve çalıştırdı.Hızla sürmeye başladığında araba durdu.Tiz bir çığlık atarak''kahretsin'' dedi.
Arabadan indi ve etrafına bakındı.Korkusu tüm bedenini sarmıştı.yüzü bembeyaz olmuş,korkudan titreyen ellerinde morluklar oluşmuştu.yüzündeki anlam öylesine keskin di ki,içinde bulunduğu durum ondan af diler gibiydi.Hayat affetmemişti,hiçbir zaman affetmeyecekti.Kimi zaman küçük mücizelerle acısını kapatmaya çalışacak kimi zaman yaptığı iyiliklerin karşılığını isteyecekti.O bu oyunun bir parçasıyken öğrenmişti bunları, zamanla herşey anlaşılıyordu.Belki de zaman bu yüzden vardı...
Gözleri korkuyla açılıyor,gözyaşları sözdinlemez feryatlar taşıyordu.Kalbi kırılan bir cam parçası gibi dört bir yanda parçalanmıştı.Geri dönüşü olmayan bir yolda ışıksız kalmış,mecburen pes etmeyi seçmişti.
Arabanın önüne diz çöktü ve gözlerini kapayıp içindeki sesi aradı.Vicdan azabı hala susmak bilmiyordu.
Aklına gelen şeyle gözlerini açtı.Arabanın kapısını açıp içerideki çantasına baktı.Çantasını buldu ve sol eliyle karıştırıp telefonunu çıkardı.
Çekmesi umuduyla titreyen parmaklarını telefona götürdü.Rehberden o isme gelince gözündeki yaşları elinin tersiyle sildi.arama tuşuna basıp bekledi.Çalmaya başladığında umutlandı,umarım açardı.
EKİNİN AĞZINDAN;
Mahkemeden sonra hiçbiryere uğramadan eve geçtim. Başım çatlamak üzereydi.Gelir gelmez yatağa yattım ve uyumaya çalıştım.
...
Kulağıma gelen bangır bangır sesle yataktan kalktım.Hiçbir zaman uyandırılmayı sevmemiştim.Özellikle de alarm sesleriyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH ADAMIN BEYAZ KADINI
RomanceHiç bitmeyen bir çilenin yolu gözlenir mi yıllarca? siyahı beyaza karıştırmadan, gün sabaha ermeden, yıldızlar kayarken son bir dilek tutmalı insan!Kiralık bir kalpte mahsur kalmış savunmasız bir kadından daha acı bir şey var mıdır? Derin sularda k...