20.bölüm

1.2K 77 10
                                    

YAĞMURLU BİR GÜNDE KOŞAR SANA GELİRSEM ISLAK SAÇLARIMI DÜZELT,BAŞINI OMZUMA YASLA, ANSIZIN DUDAKLARINI DUDAKLARIMA DEĞDİR.MASUM BİR ÇOCUK GİBİ KONUŞURSAM ANLA Kİ SANA MUHTACIM,VER ELİNİ ELİME YALAN DA OLSA BİR KEZ SENİ SEVİYORUM DE...

Bir banka oturmuş,elindeki sigarayı içine çekiyordu.Sanki dumanlar ondan daha aceleciydi,sigaranın dudaklarıyla teması öylesine farklıydı ki,onun için yaratılmış herşey korkunun birer parçasıydı.Gözleri öylesine keskin di ki içinde duygudan yoksun işaretler barındırıyordu.Hava soğuktu ve yağmur çiseliyordu.Genç adam arada sırada gözlerini kapatıp ifadesiz dudaklarının çizgisini bozmadan geri açıyordu.Bir süre sonra cebinden çıkardığı alkol kutusunu açtı ve tek eliyle ağzına aldı.Yine her zaman ki gibi ifadesizdi.Onun hissetmeyen kalbi bir taş parçasından ibaret olabilirdi,çünkü o bir KATİL di.Üstelik en olmayacak kişin katili...

Çoğu zaman da yaşarken öldürmeyi seçmişti,zamanla yok olan herşey gibi kader denilen kavramla oynar gibiydi.o değiştiriyordu...

İnsanların duygularından yaptığı kocaman siyah bir dünyası vardı.

Tekrar şişeyi ağzına aldı ve ceketinin koluna ağzını silip banktan ayrıldı,geride bıraktığı tek şey onun olanlara bıraktığı acısıydı.

Oher zaman planlı olmalıydı,mantığına uymayan şeylerden vazgeçmesi herzaman kolay olmuştu.Hayatta bazı şeyler mantığa uymasada vazgeçilmezdi.Duygularına hakim olabilmek belki de bu hayatta insanı zora sokuyordu.Yaşananlardan sonra umursamadığı şeyler öylesine içine sinmişti ki artık istese de hissedemiyordu.Ölmekten korkmuyordu çünkü hep ölümle tehdit edilmişti.Artık ölmek ve öldürmek onu tanımlıyordu.

Garip olan da insanların duygularıyla oynamaktan zevk almasıydı.Acıtmayı seviyordu,belki de bu zamana dek acınacak durumda bırakıldığı için hıncını alıyordu.

Hiçbir gayesi olmadan nefes alıyordu.Son zamanlarda duyduğu en yabancı cümle ,küçük bir kadının ağzından çıkan ''seni seviyorum ''olmuştu.Bu zamana dek hiçkimseden duymamıştı.Çok farklıydı,içinde esen rüzgarı ısıtan  bir şey gibiydi.Sanırım bunu beğenmişti,o beğendiği her şeye sahip olurdu...

iç çekti ve olanları düşündü,uzun zamandır düşündüğü şeyi artık uygulamalıydı.Ona yakın olan her şey yavaş yavaş kül olmaya mahkumdu.Yağmurun hızlanmaya başladığını anlayınca arabasına doğru yöneldi,sürücü koltuğuna geçti ve kafasındaki düşüncelerle eve doğru sürmeye başladı.

DEMETİN AĞZINDAN;

Hava öylesine soğuktu ki pencereden bakarken cama değen damlalar içime sinen rüzgarı uyandırıyordu.Bu saatte nerdeydi aceba?

Odamda otururken birden kapıdan anahtar sesleri geldi ve koşarak içeri gitttim.

Eve gelmesinin verdiği mutlulukla yüzüme kocaman bir tebessüm yerleştirdim.Islak botlarıyla dolanması sinirimi bozsa da hiç belli etmeden onu izliyordum.Paltosunu çıkarttı ve astı.Ardından hızla kanepeye geçti ve ayaklarını sehpaya uzatıp oturdu.Beni gördüğü halde hiç konuşmamış,aksine görmezden gelmişti,Gülümsemem yüzümde solarken aklıma kötü senaryolar gelmeye başlamıştı.her zamanki yüzsüz tavırlarımla onu takmayarak kanepeye oturdum.Bu huy artık benimle bütünleşmişti,ifadesiz yüzüne bakarak konuştum;

-Bir sorun mu var?

-hayır!

sinirlerimi bozmuştu,beni dikkate almıyordu.Koşarak içeri odama giderken arkamdan konuştu;

-Aslında bir sorun var,çok sıkıldım senden!

sözleri kalbimi delip geçerken yüzümden akan yaşları elimin tersiyle silerek  anlamaya çalıştım.

SİYAH ADAMIN BEYAZ KADINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin