8.bölüm

1.4K 76 5
                                    

Her gün doğan güneş sana aydınlık gelecek!

ışığa bakamayacaksın!

yalnız karanlığa ait olacaksın!

kalbin bana aitken ruhuna nefesinle dolacağım!!!

akıp giden zamanın esiriyim!yalnız ve çaresiz ama bi ok kadar da güçlü!

EKİNİN AĞZINDAN ;

'oğlum'bu lafı duyalı hattı sayılır Bi zaman geçmedi ne yazık ki!   Peki ben !!!! Aşağılık pislik herifin tekiyim annemin ölmesine sebep olacak kadar günahkar doğmuşum bu hayata! Lanet olası hayata gelmeseymişim belki de karanlığımdan urken solgun yüzler olmazdı.15yıl yetimhanede kaldım sonra oradan kaçtım ve sokaklarla dost oldum.iki yıl önce karşıma çıkan babam denilen o şahıs beni kötü işlerine ortak etmek için bulmuş.tabiki onun için pislik bir gen torbasıyım!!!! Hayır kesinlikle bunun için bir çaba harcamadım.Hayata öfkemi kan kusarak değil de her gün içime atarak biriktiriyorum.intikamım kadar derin yaralarım var ve bunlar ancak izlerini başka bir bedene bırakırsa yok olurlar.içerde uyuyan masum ,savunmasız,güçsüz,narin,kırılgan ve her şeyden önemlisi duygusal bir kadın var!!!

ahh! O bir kadın olamayacak kadar küçük bir kız benim küçük kızım!

hissiz olduğum kanısına varanlar var! Kesinlikle doğru !kağıt üzerinde bir imza atmış olmam onu yanıltıyor.o da o imzada sadece planımın ufak bir ayrıntısı!!

canı yanacak!

üzülecek!!

hayatla tanışacak!

ama en önemlisi de acıya gülecek zamanla!

gözüme ilişen güneş ışınlarıyla istemsizce uyandım etraftan bir sesler geliyordu. Eğer bu kız yine bir şeyler yapıyorsa ona bedelini ödetecektim sinirle odadan çıktım seslerin mutfaktan geldiğini düşünerek hızlı adımlarla ilerledim.tezgahta bir şeyler yapıyordu .sinirle sordum;

-ne yapıyorsun sen sabahın köründe!

-kahvaltı hazırlıyorum.

-kim dedi sana sabahın köründe kalk ta mutfakta bişey leri kır diye!

-sadece iki tane porselen tabak kırıldı.

umursamazca önüne dondu ve domatesleri kesmeye devam etti.alayla sordum;

-kaçırılmış birine göre oldukça neşelisin?

-napayım her gün yas mı tutayım?

masaya oturdum ve onun bir şeyler hazırlayışını seyrettim öyle güzel yapıyordu ki her an üzerine saldırabilirdim ve daha da korktuğum şeyi yaptı yukarıdaki tabaklara ulaşmaya çalışıyordu.o ayaklarının ucuna basışı küçük bir kız çocuğunun andırıyordu.daha fazla dayanamadan ;

-çekil ben alırım

usluca kenara geçti ve beni bekledi tek hamleyle aldım ve uzattım.

tekrar domateslere yönelirken yerime oturmak üzere bir ses işittim;

-ahhhhh

elini kesmişti yine sakar sümüklü ahh bu kız hiç akıllanmayacak mıydı?

gözlerimiz birleşince ağladığını fark ettim benim küçük kadınım ağlıyordu üstelik parmağı kesildiği için oysa benim ona ne sürprizlerim vardı.

:)

SİYAH ADAMIN BEYAZ KADINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin