Bakma öyle,
Sakın bakma birdaha,
Aklına estiğinde bıraktığın herşeye benden el salla!
Üzerime kapattığın kapıları açmaya çalışma artık,
Yapma dedim
Sonunu bildiğin uçurumlara sürükleme beni,
Yüzündeki öfkeyi daha fazla belli etme artık,
Sana sev demedim ki hiç!
Yalan da söylesen olur,sadece hissetmek,
O cümlenin kulaklarımda yankılanışını duymak,
İçimdeki kelebekleri bir gün daha yaşatmak istedim.
Seni istedim mi hiç ?
Bırak!
Alıp başını git yine,
Çünkü sen giderken
Sen giderken gökyüzü senle beraber,dünya senle beraber
Ruhum senle beraber
Ve geriye kalan herşeyim
Senle beraber yok oluyor...
(bana ait)
EKİN
Gözlerimi ovarak doğruldum,sabahın erken saatleri olduğu belliydi.Bu rahatsız koltuk sayesinde ağrımayan yerim kalmamıştı.Belimi tutarak üzerimdeki battaniyeyi sıyırdım.Demet koskoca yatağa serilmiş,tek başına uyuyordu.Gece beni buraya atmanın cezasını ödetecektim ona!Neymiş''hanımefendiye yalan söylüyormuşum,onu sevmiyormuşum,ondan sıkılmışım''.Kafasına taktığı saçma sapan şeyleri düşündükçe gülesim geliyor.İlla yüzüne karşı ''sana aşığım seni deli gibi seviyorum'' dememi bekliyorsa rahatından bir kırk yıl beklemeliydi.Ben hep hayatımda böyle adamlara uyuz olmuşumdur.Aslında komiğimede gider,böyle insanlar sık sık alay konusu oluyor.Romantizmin yerini ''kılıbık''dediğimiz tabir alıyordu.
Sabah sabah düştüğüm durumdan olduğunu zannettiğim saçma düşüncelerim beni işin içinden çıkılmaz bir halde ortada bırakmıştı.Dün gece onu yataktan fırlatıp kendim yatmadığım için çok pişmanım.''nerde yatarsan yat'' deyip beni ortada bırakırken başına neler geleceğini hiç düşünmemişti.Şuan kesinlikle pişmanlığın zirvesindeyim!Bana öyle dediğinde sertçe çıkışabilirdim.Nasılsa benden korkuyordu.aklımdaki saçma düşüncelere son vermem demetin yatakta dönüp yüzünü bana çevirmesiyle sonlanmıştı.Kapalı gözleri yüzüne saçılmış, saçları ona karşıkonulmaz bir hava katmıştı.İçten içe birşeyler mırıldanıyordu,rüya görüyor olmalıydı.
Aklıma birşey gelince yüzüme bir sırıtış yerleştirdim.Hızla yatağa doğru yaklaştım ve yorganı kaldırıp yatağa girdim.Arkası bana dönüktü,bundan hiç hoşlanmayarak bedenini bana doğru yavaşça çevirdim.Uyanmamasını dileyerek belinden tutup kendime çektim.Şuan anlıyor olmalıyım ki kesinlikle ona ait bu koku beni baştan çıkarıyordu.Kusursuzdu,belki de bana kusursuz gelen doğa üstü bir cadıydı.Evet kesinlikle böyleydi.Aramızdaki yakınlık öylesine azdı ki burunlarımız birbirine değiyordu,böyleyken gözleri çok masum görünüyordu.Dudaklarına uzandığımda daha öpmeden içime dolan karıncalanma hissine küfürler savurarak içten içe kendimi azarlamıştım.Neydi yani şimdi bu?Liseli ergenler gibi saçma sapan hislerim mi vardı yani!Hayır hayır,kesinlikle olamaz!olmamalı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH ADAMIN BEYAZ KADINI
RomanceHiç bitmeyen bir çilenin yolu gözlenir mi yıllarca? siyahı beyaza karıştırmadan, gün sabaha ermeden, yıldızlar kayarken son bir dilek tutmalı insan!Kiralık bir kalpte mahsur kalmış savunmasız bir kadından daha acı bir şey var mıdır? Derin sularda k...