SOLAN GÖZLERİNDEN YAĞARKEN GECE
BÖYLECE BU ÖMÜR ,BU ÖMÜR HER DAKİKA
BİR BUZ PARÇASI GİBİ KENDİNDEN ERİYECEK
ERİYEN RENK OLSAM YANAKLARINDA
GÖZLERİNDE DAMLA,
DUDAĞINDA ŞARKI BEN OLSAM
BÜTÜNLEŞİP BİZ OLSAK
BİZ İKİMİZ
NE SEN YAPAYALNIZ NE BEN ÇARESİZ
SADECE İKİMİZ
UNUTURSAN GECENİN KARANLIĞINDA
RÜZGÂR FISILDASIN KULAĞINA
GÖKYÜZÜ ANLATSİN SANA BENİ
BİZİ
SADECE İKİMİZİ...
DEMETİN AĞZINDAN;
korkumun yalnızlığımın farkına varmam her şey bitmiş gibi hissetmeme neden oluyordu.belki pişmandım ,belki yapmamam gereken şeyler yapmıştım.
hayır!olması gereken buydu ,kendimi kandırıyordum.
salona geçtim ve annemi aradım
sanırım evde değildi ,hızla balkona çıktım,
-demet hanım mert beyler geldi!
hay aksi bir bu eksikti bir de,bu stresle merti çekmezdim istemeyerek de olsa ayağa kalktım ve"hoş geldin"dedim.
-nasılsın?
-iyiyim otursana ?(dedim zorla tebessüm ederek)
-olanları duydum,inan bunu yapanları bir bulsam!
-pek korkmuş gibi gözükmüyorsun,
-demet!seni seviyorum. Biliyorsun,tabiki.korktum.
-peki o çok merak ettiğin kızın artık evli olduğunu biliyor musun?
-ne saçmalıyorsun?
-duydun işte zorla evlendirildim anlıyor musun?ama bence iyi de oldu en azından artık senin,kapatman değilim!
(hızla merdivenlerden indim ve kapıya yöneldim,çıktığımda hala arkamdan,geliyordu.)
daha fazla mertle uğraşamazdım.evet okulun en popüleriydi.ama benim gözümde,hiçbir değeri olmayan biriydi.ona güvendiğim ve aile dostumuzun oğlu olduğu için onlaydım,aramızda hiçbir şey geçmemişti.mertin tavan yapan egosu beni aşıyordu.kılını bile kıpırdatmazdı benim için kalkmış bana senin için korktum diyordu,hala bir çocuk olduğumu düşünüyordu ama artık büyümüştüm yaşadıklarım beni olgunlaştırmıştı.
arabaya bindim ve karakola sürdüm olan bitenden haberdar olmam lazımdı.
arabadan indim ve karakola girdim babamın tanıdığı komiserin yanına gittim daha ağzımı açmadan yanıma geldi ve telaşla sordu;
-hah kızım bende seni arıyordum suçlunun sicili kabarık,bu iş tek yapmış olamaz başka biriyle görüşüyor muydu hiç?
-şeyy-benn-bilmiyorum
-iyi düşün demet bu adamlar çok tehlikeli!
-şeyy şimdi nerde?
-kim şu katil mi?(sesli bir şekilde güldü ve)
kapana kısıldı!mahkemeye çıkacak.
ne yapıyorum ben onun için endişeleniyor,muyum?
ahh! Hayır aklımı kaçırmak üzereyim!
bir kerecik göreyim sonra bir daha hiç uğramayacağım.
saçmalama demet kendini kandırıyorsun iç sesim beni ele geçirmişti,bu kargaşaya müdahale ederek uzaklaşan komiseri durdurdum ve sordum;
-peki onu görebilir miyim?
-seni,kaçıran adamla görüşmek mi istiyorsun?
-lütfen sadece birkaç,dakika!
-pekala ama kısa bir sure!
yanıma bir gardiyan geldi ve uzun bir yoldan geçtik beni kapalı bir odanın önüne bıraktı ve anahtarları çıkarıp kapıyı açtı.
hemen kararımı değiştirip çıkabilirdim ama kapı açılmıştı ve artık çok geçti.
gardiyan beni bıraktı ve kapıyı üzerimize kaparken"çabuk olun abi"dedi.
inanmıyorum bu da mı ekinin adamıydı.
ekin kaşlarını çatmış ölümcül bakışlarını gardiyana gönderiyordu.
oturduğu masanın karşısına oturdum.
gözlerinde kızgınlığı aradım ama ne bir öfke nede bir nefret vardı.
şaşırmıştım ve sanırım pişmandım evet o kotuydu hak ediyordu bunu ama içimdeki,duyguyu bastıramıyordum ve bu her şeyden de,derindi.
ellerini masada oynattı ve gözlerini gözlerime dikti.nefesini,yüzüme savurarak konuştu;
-bu yaptığını bir başkası yapsaydı şuan karşımda oturuyor olamazdı.
sana kızmadım biliyor musun,kız korktu dedim eşşeklik yaptım dedim.hastanede söylediklerimi duyduğunu biliyorum,
-şeyyy-benn
dedim,kekeleyerek sesim kısık çıkmıştı ve neredeyse ağlayacaktım
-şşş!açıklama,yapmana gerek yok!ama şunu bil hani insan böyle birine canını emanet eder ya ona güvenir ,işte,bende yıllar,sonra sümüklü bir kıza,güvendim ve senin dediğin yere geldim.
ve sonra ne oldu?hiç kocaman bir,hiç!
ama,hayat böyledir,tam doğruldum derken yersin sırtından bıçağı!ilk defa yemedim ben o bıçağı merak etme ! Eğildi,yüzüme baktı ağlıyordum kısık sesle sordu;
-korkuyor musun?
ağlayarak"hayır"dedim.
-bedelini ödeyeceksin sümüklü çünkü sen benimsin ve benim olan ihanet edemez ederse,de bedelini ağır bir şekilde öder.duydun mu beni?
daha da ağladım artık bana,sümüklü demesi gerçekte de doğru olacaktı.
tekrar bağırarak soludu;
-korkma demiştim.
ayağa kalktı ve beni sandalyeden kaldırıp duvara fırlattı bedenini bedenime yasladı, ellerini boynuma getirdi ve,kulağıma eğildi"benimsin "dedi.
sonra boğazıma çöktü ve odayı inletecek bir şekilde bağırdı"anladın mı"
gardiyan geldi ve ekini üzerimden aldı.
gardiyan;
-abi kızı bırak yeter bu kadar.
gardiyan beni kolumdan tutup tam çıkaracakken ekin bileğimden yakaladı ve tekrar konuştu;
-şu dört duvar arasında bile seni bulur hesabını sorarım yarın sabah çıkıyorum .
mesaj attığım yere geldin geldin gelemedin bitersin sümüklü!
ağlayarak koştum ve karakoldan çıktım arabama bindim.
lanet olası hayatımın her şeyi ter gitmek zorunda mıydı ?
elin yarın çıkıyordu.yarın beni bitirecekti...
bedel ödemek
acı çekmek
yaşamam gereken şeyler vardı ve o yaşatmayı severdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH ADAMIN BEYAZ KADINI
RomanceHiç bitmeyen bir çilenin yolu gözlenir mi yıllarca? siyahı beyaza karıştırmadan, gün sabaha ermeden, yıldızlar kayarken son bir dilek tutmalı insan!Kiralık bir kalpte mahsur kalmış savunmasız bir kadından daha acı bir şey var mıdır? Derin sularda k...