26.bölüm

1.3K 82 28
                                    


seni bulmakdan önce aramak isterim
seni sevmekten önce anlamak isterim
seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
sana hep hep yeniden başlamak isterim

ÖZDEMİR ASAF

sahipsiz bir bahçe gibiyim.

her gelen bir şeyler alıyor,

sökerek,acıtarak....

gözlerini kısarak elindeki sigarasını ağzına götürdü,gözleri üzün bir çizgi haline geldiğinde ağzını araladı ve dumanların ağzından süzülmesine izin verdi.öfkesi onu her geçen saniye ayakta tutmaya yetiyordu.sağ elini siyah pantalonunun cebine koydu ve sol eliyle sigarasını içmeye devam etti.Başını yukarıya kaldırdı ve derin bir iç çekti.onu tanımlaması oldukça güçtü. çoğu zaman konuşmaz,sadece dinler daha sonra anlamlı gözlerini insanlara çevirir,onların hayatlarından kendi hayatında olmadığı şeylere imrenerek koca bir adam olduğu halde hüzünlenmeden edemezdi.bunu anlayan tek insan,yaşıyor olsaydı elbette ki annesi olacaktı.Evet,onun bir abisi vardı.Belki ondan daha da keskin çizgileri daha da karanlık bir hayatı vardı ama bu iki karanlığın arasındaki tek fark abisinin ne olur sa olsun hissetmeden hareket ediyor olmasıydı.ekin çoğu zaman yaşadıklarını belli etmeyen suratına bir ifade yerleştirir onun ardındaki insana kimseye göstermezdi.Peki ya doruk öyle miydi? o insanları kendi menfaati için kullanmayı abisinden öğrenmişti.Onu bırakıp gittiği gün söz vermişti.Geri döndüğünde o maskeyi çıkaracak,onu bu hayata karşı savunmasız bırakacaktı.Evet, belki abisinden korkuyordu ama intikamı öylesine derin di ki her zaman bir adım önüne geçmeye yetmişti.

şimdiyse hiç acımadan bir kızın canını yakmıştı,ama ilk defa abisini biri için endişelendiğini görmüştü.O kız onun için büyük bir kozdu.iki gecedir evin önünde bekliyordu,ekin evden hiç ayrılmamıştı. evden çıktığında evin önüne korumalar yerleştirmişti.neyse ki korumlar doruğun emrindeydi,o herşeyi planlamıştı,sadece zamana karşı doğru ilerlemesi gerekiyordu.

kapıyı çaldı ve beklemeye başladı,zorbalık yapmayacaktı bu kez,sadece zile basıp kapıyı açmasını bekleyecekti.

kapıyı açtığında korku dolu gözlerle bakmıştı ona,çaresiz kaldığını hissetmişti sanki, bakışları birden çok şey ima ediyordu...

DEMETİN AĞZINDAN;

karşımda o gün bir kaç dakikalığına gördüğüm korkunç surat duruyordu,  içmde hissettiğim korkunç duygular beni ele geçirmeye yetmişti.

kapının kolunu tutan elim titremeye başladığında bu korku tüm vücüduma yayıldı ve gözle görülür bir izlenim bıraktı.

kapıyı iterek ''git''diye fısıldadığımda kapının arasına ayağını koydu ve konuştu;

-içeri davet etmeyecek misin?

gözlerimi gözlerine diktim ve ''lütfen git'' diye tekrar konuştum.

içeri girmek için kapıyı ittiğinde koşarak pencereye geçtim ve ''imdattt''diye bağırdım.

saçlarımdan tuttu ve geri çekti.pencereyi tek eliyle kapayıp dış kapıyı ayağıyla örttü.

saçlarımı bıraktı ve konuştu;

-kes sesini!

ses tonumu yükselterek konuşmuştum;

-ne istiyorsun? git dedim sana!

tekrara saçlarıma yapıştı ve konuştu;

-bakıyorum da iyileşince unutuvermişsin herşeyi!

SİYAH ADAMIN BEYAZ KADINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin