Be Happy

2.2K 294 151
                                        

Kapaktaki youtube videosu öylesine koymuş olduğum bir şarkı. Çok seviyorum bu şarkıyı atayım dedim.

"Ya ne demek sevgili buldum? Bu adam kafayı mı yedirtmek istiyor bana?" Minho, Mingyu hyung ve Wonwoo hyung bize geçmiştik ve geldiğimizden beri Minho'nun başımızda mahkumlar gibi söylene söylene dolanmasını izliyorduk.

"Ay Minho yeter artık otur şuraya. Asıl sen deli edeceksin adamı." Kaçıncı olduğunu saymadığım ikazlardan birini daha etmiş ve yine umursanmamıştım. Wonwoo hyunga söylenecek fırsat bırakmamıştı bile.

"Yok yok, illa biri beni katil edecek. Uzak duralım çözülene kadar diyoruz başımıza sevgili çıkıyor. Neymiş gündemmiş. Çok gündem istiyorsan ben ve Jisung'u çıkar, bak bakalım o grafikler noluyor."

"Aa biliyor musun bende aynı şeyi düşündüm." Gülerek Minho'ya katıldığımda oda bana dönüp bir iki saniye bakmış ardından sonunda gülümsemişti.

"Değil mi ya? Düşünsene bir, yanar ortalık."Benim gözümde canlanıyordu olacaklar. Gülüşünden anladığım kadarıyla onunda gözünde canlanıyordu.

"Ee kapandı mı yani konu?" Mingyu hyung ikimizin de mal gibi birbirimize bakarak gülmemizden bunu çıkarmıştı.

"Niye hatırlatıyorsun? Attıracağım seni görürsün." Minho, Mingyu'ya parmağını sallarken aradaki boy farkından dolayı istemsizce gülmüştüm, sanırım Wonwoo hyungda aynı şeye gülüyordu.

"Hadi ya? Ah ne üzüldüm. Attır ya beni, beni attırsana, attır hadi." Bir süre alınlarını birleştirerek tuhaf tuhaf inatlaşmış ardından birbirlerini ittirip yine yan yana oturmuşlardı. Gerçekten, Minho'nun bu saçma kafasını bile o kadar özlemiştim ki.

"Bence konuyu kapatın gitsin, olan olmuş zaten. Bu saatten son bir şey yapamazsın ve gerçekliği olmayan bir şey. Niye bu kadar takıyorsun ki? Jisung bile bu kadar takmıyor." Wonwoo hyung sessizliğini bozduğunda onu onayladığımı söylemiştim. Cidden takmıyordum çünkü gerçek değildi, sadece manşetlerde yan yana görünecektik.

"Jisung bey, ne demek takmıyorum? Ya herkes sevgili bilecek sizi, yakınlaşacaksınız..ay gerisini düşünmek istemiyorum." Minho kafasını koltuk koluna vurduktan sonra ufakça inlemiş ardından yastığı kafasına bastırmıştı. Bunun böyle olmayacağını anladığım için Mingyu hyungdan kalmasını isteyip Minho'nun yanına geçtim.

"Minho'cuğum, sana inanamayacağın bir şey söyleyeceğim." Başını yastığın altından çıkardıktan sonra merakla "ne?" demiş ve oturunu düzeltmişti. Suratını ellerimin arasına alıp gözlerinin içine bakmaya başladım. Yüzünde bir gülüş belirirken o da ellerini belime sarmıştı.

"Tüm magazin seni evli ve çocuklu biliyor. Beni sevgilim var bilmişler, çok mu?" Dediğim şey ile hortlak gibi bana bakmaya başlayana gence aynı gülüşümle bakmaya devam ettim.

"Bu muydu yani diyeceğin?"

"Evet, ne bekliyordun?"

"Ben seninim sen benim, onlar öyle bilmiş veya bilmemiş çok mu? Gibi bir cümle bekliyordum."

"Minho, ben seninim sen benim, onlar öyle bilmiş veya bilmemiş çok mu?" Dedikten sonra dudaklarımı birbirine bastırdım. Çok gülesim gelmişti ve Minho'nun hortlak gibi bakması bana hiç yardımcı olmuyordu.

"Ben söyledikten sonra söyledin ya çok etkisi oldu bak görüyor musun?" Cidden morali mi bozuldu onun?

"Etkisi olsun diye söylemedim ki. Amacım senin kırılmaman ve o sözlerin ağzımdan çıkmış olmasıydı."

"Senin ağzını yerim ben." Az önce bana trip atacak gibi bakan çocuğun yaptığı dönüş U falan değil, bambaşka bir dönüştü.

"Gidin aşkınızı başka yerde yaşayın." Mingyu'nun somurtgan duruşu ile söylediği şeye karşılık Minho'nun birden beni kendine çekmesiyle kendimi kucağında bulmuştum.

Only You/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin