Anlar

3K 371 154
                                    

Minho'nun yanından çıkmış ve yarım saat önce olmam gereken yere doğru yürümeye başlamıştım. Büyük ihtimalle Wonwoo hyung beni öldürecekti.

Kapının önüne geldim ve tıklatarak içeri girdim. Wonwoo hyung gelişimle bana göz ucu ile baktıktan sonra tekrar JYP'e döndü. Ben hafifçe eğildikten sonra Wonwoo hyung'un karşısında ki tekli koltuğa oturmuştum.

"Evet Jisung. Sonunda teşrif edebildin." Yöneticimiz Wonwoo hyungun susmasını rica ettikten sonra bana dönmüştü. Dediği şey ile mahcupça başımı salladım.

"Kusura bakmayın efendim. Pratikte ayağımı burkmuşum herhalde, hemen üzerine basmak istemedim. Biraz ovalayıp öyle geldim."

"İyisin değil mi? Bir bakayım ben." Wonwoo hyung endişe ile yanıma geldiğinde yöneticimizde kalkmıştı.

"Revire gittin mi?" Yanımıza gelip çömelerek oturan yöneticimizde uzattığım bileğimi incelemeye başladı.

"Yok yok geçti acısı. Baksanıza morarmadı bile. O yüzden hemen soğuk uygulayıp krem sürdüm, onun içinde bekledim."

"Dikkat et kendine Jisung, geçmiş olsun."

Yöneticimiz verdiğim cevaplarla tatmin olmuş gibi görünüyordu. Yerine geçip oturduktan sonra Wonwoo hyung da geriye çekilip yerine geçti. Yalan söylediğime anlamış gibi duruyordu.

"Şarkıyı değiştirmek istiyormuşsun. Menajerinle konuştum ama sebebini senden de dinlemek isterim."

Boğazımı temizleyip yöneticimize döndüm.

"Evet efendim çünkü değiştirmek istediğim şarkının daha çok düete uygun olduğunu düşünüyorum. Ayrıca çok güzel bir hissiyatı var. Lee Know'un da burada çıkardığı ilk şarkı daha özel olur."

"Onunla düet yapmak istemiyordun ve şu an onun için şarkı seçiyorsun. Şaşırtıcı gerçekten. Sözlerine baktım ve gerçekten daha iyi. Sonuçta söyleyecek olan sizsiniz bu şarkı olsun, bu hafta içerisinde kaydını da yapar getirirsiniz. Zaten güzel olacağına eminim. Bir ay içerisinde de çıkışını yaparız, siz ne düşünüyorsunuz?"

"Jisung senin için uygun mudur?" Wonwoo hyungun bana sorduğu soru ile dönüp başımı evet anlamında sallamıştım.

Ardından çalışmalarımız ve çıkış sonrası yapacağımız turneler için bir şeyler konuşup odadan çıktık.

Wonwoo hyung önce ben arkada aşağı indiğimizde kapıdan çıkan Minho ve babasını görmemle durmuştum. Ardından amcaları olduğu düşündüğüm kişiler çıkmıştı.

Gözlerim direk Minho ve babasında dikiliydi. Minho babasının omzuna attığı elinin altından çıkmış ardından hissetmiş gibi bana dönmüştü. Onun baktığı tarafa bakan babası ile de bakışıyordum artık.

Öylece durup birbirimize baktığımız birkaç saniyeden sonra selam vermek için eğilmiştim ki babasının birden önüne dönüp yürümeye başlamasıyla şaşırarak kafamı kaldırdım.

Minho giden babasının ardından üzgünce bakmış sonra yürümeye başlamıştı. Amcaları da gidene kadar öylece durmuş sonra kendi odamıza girmiştik.

Şaşkınlığı üzerimden atamamıştım, atabileceğimi de sanmıyordum açıkçası.

"Kimdi onlar?" Eşyalarımızı toplarken sorulan soruya cevap vermek için döndüm.

"Minho'nun babası ve amcaları."

"Babasının sizi sevdiğini sanıyordum." Wonwoo hyung da aynı benim gibi şaşırarak kafasını kaldırdı.

Only You/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin