Only You/Minsung

Turne

"Minho, hadi" Gece boyu uyumak yerine düşünen ve kendi beynini yiyen sevgilimi uyandırmaya çalışıyordum.

"Ya Jisuung." Ve o her seferinde 5 dakika diye diye bir saattir oyalıyordu beni.

"Bebeğim, bekliyorlar. Uyan gidelim, dönüş var bugün."

"5 dak—" Tek beş dakika dediği gibi suratına yemişti yastığı. Papağan gibi tekrarlayıp duruyordum sabahtan beri.

"Ohaa Jisung, ağzıma sıçtın." Dedi bana kriz geçirten gerizekalı.

"Bunu fiilen yapmadan kalk şu yataktan."

"Götünü görürüm, işime gelir." Hala göt diyor ya.

"Beni delirtme Minho."

"Tamam kalktım be." Demiş ve sonunda cidden kalkmıştı. Derin oh çekerken dudaklarıma yapışıp çekilmişti.

"İşte sabahtan beri böyle bir öpücük bekliyorum ama yok tabiki Jisung bey bağıra bağıra hatta kafama yastık fırlatarak uyandıracak beni." Bir de o söyleniyor.

"Minho, eğer seni öperek uyandırmaya çalışsaydım o yataktan nasıl kalkacağımızı biliyoruz."

"Aynen öyle." Hayranlar neden bu kadar göz kırpmasına düşüyor anlamıştım.

"Hadi hazırlan da çıkalım, bekletip dikkat çekmeyelim."

"Tamam sevgilim." Sevgilin seni yesin.

O hızlı hareketlerle banyoya girip hazırlanmaya başlamışken bende eşyalarımızı toparlıyordum.

.

.

.

Ellerimizdeki küçük çantalarla aşağı iniyorduk. Wonwoo hyung ve Mingyu kafeteryada bir şeyler hakkında konuşuyorlardı ve aralarının düzeldiğini görmek bizi mutlu etmişti.

Wonwoo hyung da mutlu olmayı çok hakkediyordu. Yıllardır tanışıyorduk onunla ve ne kadar kendi kendine yeten çok güçlü bir kişilik olsa da herkes gibi onunda tamamlanmaya, sevmeye ve sevilmeye ihtiyacı vardı.

Ve bence Mingyu bunun için çok doğru bir kişiydi.

Jisung—"Naptınız bakalım?"

Wonwoo—"Sizi bekliyorduk, toparladınız mı her şeyi?" Elimdeki çantayı gösterip bana ayrılan sandalyeye oturmuştum.

Jisung—"Evet hallettik her şeyi, burada."

Wonwoo—"İyi bakalım, biz de turne hakkında konuşuyorduk."

Minho—"Turne mi? Ne turnesi?" Bende şaşırmıştım, böyle bir şeyden bahsetmemişti Jinyoung hyung.

Wonwoo—"Şimdi şöyle –".

Mingyu—"Ben anlatabilir miyim?" Wonwoo hyung başını sallayıp sözü Mingyu hyunga bırakmıştı.

Mingyu—"Evet olay şu ki, turneye çıkıyorsunuz." Bir iki saniye durup devam etmesini beklemiştik.

Minho—"Olayı anlat demiştik ama?" Ağzımdan aldın lafı.

Mingyu—"Olay bu işte, turneye çıkıyorsunuz."

Jisung—"Hayır demek istediğimiz daha düne kadar yoktu olay ve sadece bir şarkı ile neyin turnesi bu?"

Oturup kalkıp aynı şarkıyı söyleyecek halimiz yok ya.

Wonwoo—"Mal insan her yerde mal, insan gibi anlat işte." Sarf ettiği kelimelerle hiç uyuşmayan surat ifadesi ile konuşmuştu Wonwoo hyung.

-------------Yazar bakış açısıyla------------

Mingyu—"Yok birkaç şarkı daha söyleyeceksiniz, bir tanesine belki klip yapabiliriz. Sizin kendi şarkılarınız da olacak bazısı solo bazısı mix, mükemmel bir turne olacak. Açıkçası çok heyecan verici."

Kalan kişilerde öyle düşünüyordu. Resmen birbirleriyle kıyasıya yarışmakta olan bu iki idolün beraber turneye çıkacakları ve yapabilecekleri düşünüldüğünde, nefesler kesiliyordu.

Tabi ikisi için farklıydı durum. Beraber şehir şehir gezeceklerdi, hayranlarını ve aynı sahneyi paylaşacaklardı. Bu onlar ayrı bir mutluluk ayrı bir heyecandı.

Jisung her zaman kendini insanlara duyurmak onlarla beraber olmak isterdi. Notaları herkese duyulsun, herkes o notalarda kaybolsun isterdi. Minho ise Jisung için en iyisini ve her zaman onun yanında olmayı, istediği her şeyi yapabilmeyi, ona yetmeyi ve ondan ayrılmamayı dilemişti.

Sonuç olarak ikiside hayallerini yaşıyordu, hatta daha fazlasınıç

Kalanlar gelene kadar turne hakkında konuşmuş ve inanamayarak birbirlerini izlemişti bu dörtlü. Hepsi için heyecan verici bu olay aynı zamanda inanılır gibi değildi.

Jinyoung ve kızlarda geldiğinde onlar için hazırlanan uçaklara doğru yola çıkmışlardı. Herkes tabiki turne hakkında konuşup hayaller kuruyorlardı.

Herkesin turne hakkında farklı hayal düşünce ve hisleri vardı fakat illa bir yerden benziyordu bu hayaller ve heyecanları benzerlik gösteriyordu.

Bir kişi hariç.

Minho.

Herkes heyecan içerisinde beklediği bu turneyi o gözleri kapalı beklemeye başlamıştı.

Herkesten daha da kara gözleri büyümüş ve turne hakkında farklı hayallere dalmıştı. Bu turnede neler yapabileceğini düşünüyordu.

Ve buna kendi de dahil kimse hazır değildi.

-------------------

Merhaba nasılsınız bakalıııııım? Ben yorgun ama enerjik garip bir ruh halindeyiiiim fakat iyiyim.

Bu bölüm kısa ama geçiş bölümü olarak gördüğüm bir bölüm.

Umarım zevkle okursunuz, yorum ve oylarınızı bekliyorum, görüşmek üzereeeee. Only You Minsung ve benimle kalıın.

Bir de arkadaşlar Minho'nun my lover diyerek Jisung'u gösterişini unutan var mı aşııık olduuuuuum annnneeeeeee