Düet

4.5K 503 529
                                        

"Benden bunu istemeyin nolursunuz." Odama dönmüştüm ve etkinliğe beraber gitmek ve sürekli yan yana olmamız zorundalığını dayatan arkadaşlarımla konuşuyordum.

"Yapma Jisung, hiçbir şey olmamış gibi davranman gerekiyor birkaç saatlik." Dedi Felix. Nasıl yapabilirdim ki bunu?

Ayağa kalkıp hırsımı çıkaracak bir şeyler aramaya başladım. Zira sinirden patlayabilirdim.

"İstemiyorum, onun yüzünü dahi görmek istemiyorum. Ama o inadınaymış gibi götümün dibine kadar girdi. Defolsun ya bu zamana kadar hangi cehennemdeyse oraya, defolsun."

Koltuğa birkaç tekme attığımda Jeongin arkamdan sarılmıştı. Evet yapabilecek bir şeyleri yoktu, bunun farkındayım.

"Biliyoruz Jisung ama napalım? Sadece ona birkaç saat katlan. Eğer basın susmazsa daha fazla adını duymak zorunda kalırsın." İşte bunda haklıydı. Sürekli birilerinin başımda onu anmasına katlanamazdım.

"Adam resmen o kadar seçenek arasından geldi senin şirketine." Felix konuştuğunda ona hak verdim ve yanına çömeldim. Jeongin arkamda dururken eliyle omuzlarımı sıkıyordu.

"Şerefsizlik, oruspuluk değil mi. Çekiyor çocuk itlik yapmadan duramıyor, rahat bırakamıyor beni." Felix birden ayağa kalktığında neden olduğunu anlamak için arkamı döndüm.

Gördüğüm yüz sinirlerimi tekrar ve tekrar bozarken o gülüyordu.

"Benden bahsediliyor sanırım." Bu ne yüzsüzlük ya?

"Nasılda biliyorsun be kendini" Bir şey diyecekken arkadan açılan kapı ile susmuştu. Gelen kişinin yönetici olduğunu gördüğümde selam verip yanına gittim.

"Bir şey mi oldu hyung?" Yöneticimiz elindeki birkaç kağıdı bana gösterip ardından anlatmaya başladı.

Birinci sayfa benim basın önünde yapacağım açıklamaydı. Ve bir düet?

"Ne düeti ya? Bu kadar kısa sürede düet olmaz hyung." Yöneticimiz kaşları çatık bir şekilde bana döndüğünde yutkunmuştum.

"Jisung, fikrini aldım mı? Dans falan yok sadece şarkıyı söyleyeceksiniz. Ben 'Good Enough' adlı şarkının uygun olduğunu düşündüm tabi değiştirmek istersen söyle." Daha fazla bir şey demeden çıkıp gitmişti.

Minho karşımda öylece dururken omuzlardan itip duvara çarpmasını sağladım. Onun başının altından çıktığına emindim.

"Jisung dur ne yapıyorsun." Felix ona giden yumruğumu tuttuğunda sinirle ondan uzaklaştım.

"İstemiyorum Felix, onu burada hayatımda herhangi bir yerde görmek is te mi yor um. Ama o bok varmış gibi burnumun dibine kadar girdi."

"Altı üstü beraber şarkı söyleyeceğiz ne kadar abartıyorsun ya." Abartıyorum öyle mi?

"Karın nasıl Minho? Peki ya çocuğun? Amcaları sayılırım ellerimden öperler değil mi? Getir bir gün tanışalım, gerçi tanışmıştık zaten değil mi?" Böyle kalırsın işte.

"Tamam Jisung, hadi yapın pratiğinizi. Biz yanındayız, zaten Felix part dağılımını yaptı bile. Şarkıyı ikinizde biliyorsunuz diye düşünüyorum. Olmadı biraz içer öyle çıkarsın olmaz mı?" Başka bir seçeneğim varmış gibi sanki, ya da var mı ki?

"Ben bırakıyorum." Başta Felix ve Jeongin olmak üzere herkes bana döndüğünde biraz gerilmiştim.

"Bırakıyorum derken? Neyi bırakıyorsun?" Jeongin'in sorusuyla yutkunmuştum.

Only You/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin