___
[Hayal Ürünü]
Jaehyun
Arabayı evin dış kapısının önünde durdurup kontağı kapattım, henüz inmek için bir hamle yapmadan sıkıntıyla nefes verdim. Ten'i bulmamız gerekiyordu ama evinde olduğunu da düşünmüyordum çünkü öyle olsaydı Lucas'a kapıyı açmamasının bir mantığı olmazdı. Buna göre bizim buraya gelmemizin de mantığı yoktu ancak olduğu yere dair bir ipucu bulabilirdik belki.
Bakışlarımı yan tarafa çevirdiğimde Yuta inmek için beni bekliyordu, gözlerindeki boşluktan anlıyordum ki pek umudu yoktu. Bu sayede tedirginliğimin geçen her saniyede katlanmasına yardımcı oluyordu, yine de yanımda olması bana güç veriyordu bir nebze.
"Hadi, gidelim."
Başımı sallayarak onayladım kısaca, kelime sarf edecek takatim kalmamış gibiydi. Anlık iyileşmeler, ardından tekrar gücüm çekiliyordu. Bir şekilde baş ediyordum fakat yıpranıyordum sanırım. İkimiz de arabadan inip adımlarımızı yan yana getirdik ve evin bahçesinden ilerlemeye başladık. Cebimdeki anahtara ulaştığımda çelik kapının önüne gelmiştik. Yuta ilk defa gelmiş gibi hafif çatılan kaşlarıyla her bir noktayı incelerken anahtarı yerine yerleştirip çevirmeye çalıştım. Tüm gücümü kullansam bile bir türlü çeviremeyişimle pes edip geri çekildim, beceriksizliğimin tutmuş olmasını diliyordum.
"Yapamıyorum, bir de sen dene."
Anında yerimi alıp ne kadar zorlasa da milim dahi oynatamamıştı anahtarı. "Zorlanmış bu kapı, anahtarın yuvasını bozulmuş. İçeride kesinlikle bir şey var, Jaehyun." Açıklamasından sonra anahtarı bana geri uzatmıştı. Stresle saçlarımı geriye attım, Ten'in tehlikede olduğunun göstergesi sayılırdı bu.
"Nasıl gireceğiz?"
"Bu evin dışa açılan bir sürü gereksiz kapısı olmalı. Sen o tarafa bakarken ben de bu tarafa bakacağım."
"Tamam."
Ayarsız ses tonumla verdiğim cevaptan sonra dediği tarafa doğru ilerledim. Veranda kapısı görüş açıma girdiğinde adımlarımı hızlandırdım, Ten orayı sürekli kilitli tutardı yine de şansımı deniyordum. Tahmin ettiğim gibi kilitli olan kapı kolunu zorlamaya başladığımda kenarda duran sandalyelerden biriyle cam kapıyı kırmayı düşünmüştüm, son seçenek olması gerektiğine karar verdiğim anda ise Yuta seslenmişti. Bıkkın adımlarımla birkaç ufak olmayan küfür eşliğinde yanına gittim, sonuna kadar araladığı mutfak kapısından sırıtarak bana bakıyordu.
"Ben olmasam ne yapardın sen?"
"Hiç sırası değil, Yuta.."
Önünden geçip içeriye girmeden önce sırıtışının kaybolduğunu ve göz devirdiğini görmüştüm. Kendisi, ilgilenmek istediğim tek şey olsa bile şartlarımız izin vermiyordu. En az onun kadar üzgündüm.. Mutfağı geçip salona ilerlerken birkaç kez sesim yankılanacak derecede seslenmiştim Ten'e, hiçbir geri dönüş alamasam da devam edişim boşa çaba olduğunu gösteriyordu aslında.
"Ben yukarı bakacağım."
Seslenmeyi bırakıp basamakları atlayarak üst kata çıktım, buraya boşuna gelmiş olmak istemiyordum bu yüzden her deliğe bakacaktım. Direkt olarak yatak odasına girdiğimde aralanan kapının ardından gördüğüm manzarayla nefesimi tutmuştum, bunu kesinlikle beklemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siesta 'YuJae
FanfictionSeninle bambaşka bir dünyada rast gelelim isterdim. [Jaehyun + Yuta] *satır arası yorumları tarafımdan yenilmiş bir kitap