16

514 44 34
                                    

___

[İyi Hissettiren Meşguliyet]

Jaehyun

Saçlarımı geriye atarak nemli görünümü yok etmeye çalıştım, hava yine yağmurluydu, ben de bütün günü dışarıda geçirdiğim için saçlarım ve kıyafetlerim nemliydi. Gördüğüm silueti Taeyong'a anlatmış ve o kişinin gerçekten Hansol olduğunu anlamıştım. Düşüncelerimle baş başa kalırsam benim için hiç iyi olmayacaktı, tek bildiğim büyük bir oyunun içinde olduğumuzdu zaten. Beş yıl önce grubumuzun eski üyesi ve benim eski ortağım aynı zamanda da hayatıma dair bir şeyler paylaşabildiğim nadir insanlardan olan Ji Hansol'ün liderliğinde oynanan bir oyundu bu..

Son kez temiz havada soluklanıp bodrum kata indiğimde kulaklarıma müzik, ciğerlerime de duman ve ağır içki kokusu dolmuştu çoktan. Kuruyan dudaklarımı ıslatarak kalabalığa göz gezdirdim kısaca, fazla oyalanmadan bar kısmına ilerledim. Aradığım biri yoktu zaten, biraz içkiden sonra kalabalığa karışabilir hale geleceğimi düşünüyordum çünkü buna fazlasıyla ihtiyacım vardı.

Parmaklarımı vitrindeki şişelerin üzerinde gezdirerek ilerleyip istediğim markanın üzerinde durdurdum, bardağı ne zamandan beri beni izlediğini bilmediğim Ten uzatmıştı. Siyah terli saçları cildi kadar sağlıklı duruyordu, bol siyah tişörtüne birkaç tane ağır aksesuar yerleştirip burnunda parlayan piercing ile enfes görünüyordu. Kıskanmıştım, biraz da utanmıştım onun aksine cansız saçlarım, soluk tenim ve özensiz kıyafetlerim ile karşısında olmaktan.

"O elindekini istediğinden emin misin? Yorgunluğunu alacak bir şeyler hazırlayabilirim."

"Gerek yok." Elindeki bardağı kavrayıp seçtiğim viskiyi doldururken memnuniyetsiz bakışlarla hareketlerimi izliyordu, fark ettiğimde ise umursamaz bir tavırla gülümseyip omuz silktim.

"Senin istemediğin şeyi ona hazıladım ve oldukça eğleniyor gibi görünüyor."

Kaşlarıyla arkamda kalan kalabalığı işaret etmişti, hangi görüntüyle karşılaşacağımı bilmeden bakmam karşılığında ufak çaplı bir şaşkınlığa uğramıştım. Kızıl saçları 'ben buradayım' derken kastettiği kişinin Yuta olduğunu anlamak zor değildi. Gülüşü ve müziğe eşlik eden keskin hareketleri ile kalabalığın merkezi halindeydi, adeta somut bir mükemmellikti ve gayet farkındaydı bunun. Suratımda bariz bir şaşkınlık olduğunun bilincindeyken zevkle güldüm. Aradığım kişi kesinlikle bu ince bedenin sahibiydi.


"Tatlı, değil mi?"

"Ah, hayır. Seksi.." Sesimin alayla çıkmasına dikkat ederek cevap verdim ancak asla alay etmiyordum. Yuta, saçlarına yakın tonda bordo ve saten gömleği ile düşük bel jean giyinmiş iken tatlı değil, sadece seksi olabilirdi.

"Seksi demek.. Gerçekten böyle mi düşünüyorsun, Jaehyun?"

Yeniden omuz silkip alay etmeyi sürdürdüğümde bana tek kaşını kaldırarak bakmaya başlamıştı. Birkaç yudumda bardağı bitirip yenisi doldururken tavrını görmezden gelmeye çalıştım. Ten zeki biriydi, alay etmediğimi anladığından ve kurcalayacağından emindim fakat şu an uğraşmak istemiyordum.

"Aranızda bilmediğim bir şey yok değil mi?"

"Dalga geçiyorum, Ten. Aramızda bir şey yok tabii ki."

Siesta 'YuJaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin