Na Jaemin, diğer bir adıyla Prens Na. Doğduğundan beri el üstünde büyütülmüştü çünkü Jaemin bu kraliyetin geleceğiydi. Kaldı ki bir eksiği olmasına, bir hata yapmasına asla izin verilmemişti; her şeyi tam olmalıydı. Jaemin hep böyle katı kurallarla büyümüştü, işte bu yüzden Prens Na içine dönüktü. Onu kusursuz yapmaya çalıştıkları için çocukluğunu her çocuk gibi yaşayamamıştı. Bazen çocuk gibi olmak istiyor ama saray buna asla izin vermiyordu. Jaemin'in içinde nefret vardı ama geçmişini unutmaya çalışıyordu, tahta çıktığında gençliğini yaşayacaktı.
Lee Jeno dizlerinde, dirseklerinde yaralarla büyüyen bir çocuktu. Onun sarayı, düştüğünde kendi kendine kalkmayı öğretmişti. Her alanda kendini geliştirmeye çalışmış, başarılı olamadığında saray onu değil, kendi kendini zorlamıştı. Evet, Jeno çocukluğunu yaşamıştı ama gençliği olmayacaktı. Kraliyeti hep şöyle demişti: "Tahta çıktığında meşgul olacağın tek şey kraliyetin ve halkın olacak, gençliğin bunlarla dolu olmak zorunda." Prens Lee hep bu cümleleri duyarak büyümüştü. Jeno gençliğini yaşayamayacaktı.
***
Na ve Lee kraliyeti dost kraliyetlerdi, birinin sorunu olduğunda biri her zaman yardım ederdi. Fakat aynı ilişki prensler arasında geçerli değildi, ikisi de birbirinden nefret ediyordu.
Jaemin, Jeno'nun çocukluğunu yaşamasını hep kıskanmıştı, onun gibi özgür olmak istemişti. Jeno ise Jaemin'in bu kadar kusursuz olmasını kıskanmıştı, her zaman onun gibi kusursuz olmak istemişti. İşte ikili arasındaki bu büyük nefret böyle başlamış, basit kıskançlıkları yıllar geçtikçe üstesinden gelemeyecek bir nefrete dönüşmüştü.
Farklı kraliyetlerin prensleri hep düşman olurdu.
---
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
