kaosun tam ortası

763 82 23
                                    

Jaemin'in mutlu uyandığı ikinci sabahtı, bugün binicilik dersi vardı ve binicilik dersinden sonra genelde çok yorgun olurdu. Muhtemelen yine çok yorulacaktı ama Jaemin binicilikte çok iyiydi bu yüzden oldukça seviyordu bu dersi.

Saraydan çıkmadan önce arkadaşlarıyla karşılaşmış, bir süre onlarla sohbet ettikten sonra çıkmıştı kocaman saraydan.

Güzel atına bindiği gibi ormanın derinliklerine doğru gitmişti prens, uzun zamandır bu aktiviteyi yapmadığı için pişman olmuştu fakat en nihayetinde siyah atıyla birlikte sınırları olmadan tur atıyordu. Hızdan dolayı saçları dağılmıştı genç prensin, hemen düzeltiverdi mavi tutamları.

Etrafına göz gezdirdiğinde papatyaların ona gülümsediğini görmüştü, yılın en güzel vakitleri tam olarak bu aylardı.

Hava ılıktı, baharın kendini belli ettiği anlaşılıyordu. Siyah atının tüylerini okşarken sessizlik çok hoşuna gitmişti genç prensin; kaos yoktu ve gayet huzurluydu. Aslında uzun zamandır başına çok büyük bir şey gelmemişti, ancak yine de buranın dinginliği ayrıydı.

Saatlerce atıyla oradan oraya dolaşmıştı Jaemin, öyle ki güneşin batmaya yakın olduğunu bile fark etmemişti. Fark ettiği zaman ise iç çekmiş, sarayın yolunu tutmuştu.

Yavaş yavaş vardığı saraya girince her zamankinden daha fazla koşuşturma olduğunu görmüştü, bilmediği bir plan mı vardı?

"Ne oluyor burada?" Jaemin merakla sormuştu bir askere.

"Ziyafet var prensim, oldukça büyük bir ziyafet. Krallar anlaşıp bir ziyafet düzenlemeye karar vermişler, halktan gelenler de olacak. Davetiyesi olanlar gelebilecek, davetiyesi olmayanlar ise bir dahaki sefere davet edilecekler. Böyle büyük bir ziyafet bir daha yapılacak yani."

"Anladım, saat kaçta başlayacak?"

"Muhtemelen bir saate kadar başlar, siz hazırlanmaya başlayın lütfen."

"Pekala. Ben bugün çok yorgunum, biraz erken ayrılsam sorun olur mu?"

"Olacağını sanmıyorum, yine de Kral Na'ya sorabilirsiniz."

"Teşekkür ederim, müsaadenle." Jaemin kibarca gülümseyerek askerin yanından ayrılmış, hazırlanmak üzere odasına çıkmıştı.

Ne giyeceğini düşünürken sevgili arkadaşları odasına dalmıştı, tam olması gereken zamanda gelmişlerdi.

"Tam zamanında geldiniz, ne giyeceğim ben?" Jaemin arkadaşlarına sıkıntıyla bakarken baştan aşağı süzmeden edememişti. Hepsi de hazırdı ve çok güzel görünüyorlardı.

"Kurtarma timin olarak yanındayız, efsane olacaksın bu gece." Donghyuck hemen prensin dolabını karıştırmaya başlamıştı. Renjun de bu arada Jaemin'i sandalyeye oturtmuş, makyajını yapıyordu.

"Bak ben şimdi çok güzel makyaj yapacağım sana, narsist olmanda bir sıkıntı yok, tamam mı?"

"Abartı bir şey yapma, yeterince dikkat çekiyorum zaten. Daha fazlası beni rahatsız eder."

"Ben de saçını yapacağım, bana güvenebilirsin!" Jisung hevesle Jaemin'in saçını taramaya başlamıştı.

"Cidden kurtarma timi gibisiniz."

"Evet öyleyiz, Jisung saçına başlamadan giy hemen şunları." Hyuck anında Jaemin'in eline kıyafetleri tutuşturmuştu: Beyaz gömlek ve siyah yüksek bel pantolondu elindekiler. Hyuck genelde kıyafet işleri ile ilgilenirdi çünkü çarpıcı bir tarzı vardı. Şu anda da çok güzel görünüyordu, parlıyordu resmen.

enemies to lovers | nomin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin