33. Bölüm
"Kuzey ve Kerem""Muhammed ile konuştum," dediğimde başını hızlı bir şekilde bana çevirdi.
"Ne konuştunuz?"
"Sordum işte hoşlandığın biri var mı diye o da var dedi."
"Kimmiş?"
Biraz şakanın zararı olmazdı değil mi? "Başka biriymiş," dedim yüzümü asarak. Aynı şekilde Samet'in de yüzü düşmüştü.
"Peki kimden hoşlandığını söyledi mi?" diye buruk bir ses tonuyla sordu.
"Yani bir isim verdi ama unuttum."
"Peki..." diyerek ormana doğru bakmaya başladı. Gülümseyrek oturduğum yerden kulağına doğru uzanıp "Senden hoşlanıyormuş," diye fısıldadım.
"Sen varya olum delisin!" dedi. Yüzündeki somurtma anında silinip yerini neşe aldı.
"Biliyorum," dedim gülümseyerek ama arkamdan gelen Araf'ın sesiyle gülümsemem silindi.
"Demir?"
🌈🌈🌈
Oturduğum yerden hızla kalkıp, Araf'a doğru ilerleyip yanına gittim. Araf kaşlarını çatmış bize bakarken "Burada ne yapıyorsunuz?" diye sordu.
"Bir şey yapmıyorduk. Su içmeye kalkmıştım, Samet'i burada görünce bakmaya gelmiştim." dedim.
"Aynen, sadece bu kadar." diyerek Samet'de bana destek çıktı. Aslında hiçbir şey yapmıyorduk dediğimiz gibi. Oyun oynadığımızı es geçip Muhammed olayını anlatsak bence hiçbir şey olmazdı. Denemeye değer...
Araf'ın çatık kaşları hâlâ yerini korurken, "Yan yana gelmenizden hoşlanmıyorum!" dedi.
"Ortada rahatsız olacak bir şey yok. Samet, Muhammed'den hoşlanıyormuş ben de aralarını yapmaya çalışıyorum." dedim.
"Muhammed'den mi nasıl yani, sen Demir'den hoşlanmıyor muydun? " diye sordu Araf.
"Hoşlanmış olabilirim ama Muhammed'de hissettiklerimin yanında çok hafif kalır bu his."
Konunun kapanmasını umut ederek "Neyse kısaca Samet'i Muhammed'e yapmaya çalışıyoruz." dedim.
Araf kapının önünden çekilip başını sallayarak bizi onayladı. "Peki Muhammed sana karşı bir şeyler hissediyor mu?" diye sordu.
"Geçen gün ağzını aradım, hoşlanıyormuş."
Araf sağ eliyle "Ee o zaman gidip çıkma teklifi etsin." diyerek Samet'i işaret etti..
Samet burnunun ucunu kaşıyıp "Benim de az önce haberim oldu." dedi.
Ortamdaki gerginlik devam ederken ellerimi yüzüme getirip uykum gelmiş gibi gerildim. Araf'ın bakışları bana dönerken "Uykun mu geldi bebeğim?" diye sordu.
"Evet, hadi yatalım artık yarın bakarız ne yapacağımıza."
"Haklısın şimdi yapacak bir şey yok. Yarın ben Muhammed'i kenara çeker ondan hoşlandığımı ona söylerim." dediğinde oha dedim.
"Biraz romantik ol!" dediğimde ikiside gülmüştü. Ama Araf hemen gülüşünü sildi.
"Kısa kesmek için öyle söyledim Merak etme orası ben de." diyerek ikimize de göz kırparak yanımızdan iyi geceler dileyerek ayrıldı.
Araf, "Hadi bizde yatalım." diyerek çapkınca gülümsedi.
"Yatalım," diyerek içeriye girdim.
"Belki yatmadan önce bir şeyler yaparız." dediğinde güldüm.
"Belki..."
🌈🌈🌈
Kerem'in ağzından
Üzerimdeki ağırlığı hissetmemle gözlerimi araladım. Gördüğüm manzara karşısında bir an nefes alamadım. Çünkü Kuzey'in bacağı üzerimde olduğu yetmiyormuş gibi bir de sımsıkı sarmalamış uyuyordu. Gerçi benim için hoştu ama Kuzey kalktığında ne tepki verirdi bilmiyordum.
Saçlarının kokusunu içime çektim. Onu tanıdığım günden beri kokusu hep aynıydı. Çikolata kokuyordu. Sevdiği şeylerden kopamayan bir yapısı vardı. Bunu belli etmese de artık anlayabiliyorum.
Parmaklarımı yavaşça saçlarına daldırdım. Saçları ile oynarken tavanı seyrediyordum. Bu anın kısa sürmemesini istiyordum o yüzden hemen uyanmaması için içimden dualar ediyordum.
Başı göğsümde olduğu için kalbimin sesini duyma olasılığı yüksekti. Ama iyi ki Kuzey'in uykusu derindi.
Kuzey kıpırdadığında parmaklarımı hızlıca çektim. Derin bir nefes alıp belimdeki kolu daha sıkı kavradı. Yüzümde kocaman bir gülümseme oluşurken parmaklarımı tekrar saçına yönelttim.
Defalarca kez Kuzey'e hislerimden bahsetmek istedim ama her defasında korkup geri kaçmıştım. Onu kaybetmektense yanında sonsuza kadar arkadaş kalmaya razıydım. Belki zamanla hislerim geçer. Ama o zaman gelecek mi emin değildim. Çünkü hislerim geçecek gibi durmuyordu...
Hayatım boyunca kimseyi bu kadar çok sevmemiştim. Tabii ki sevgili olup ayrıldıklarım olmuştu ama benim için hep bir hevestiler. Kuzey diğerlerinden ya da herkesten çok farklı hissettiriyordu. Tek sorun hislerime karşılık bulamamaktı...
Ben düşüncelerime daldığımda Kuzey'in tekrar hareketlendiğini fark etmemiştim. Saçlarıyla oynamaya devam ederken Kuzey'in kolları gevşeyip başını kaldırdı. Refleksle kolumu hemen çektim. "Bir gün senin saçlarımla oynamanla uyancağım aklıma gelmezdi." dedi sırıtarak Kuzey.
Kuzey yüzümdeki korkuyu fark ettiğinde benim bir şey dememi beklemeden bir soru yöneltti. "Korkuttum mu seni?"
"Evet, dalmışım." dediğimde yüzündeki gülümseme daha da büyüdü.
Göğsüme yeniden uzanıp "Biraz daha saçlarımla oynar mısın?" diye sorduğunda ben de gülümsedim.
Parmaklarımı saçlarına götürüp saçlarını okşamaya başladım. "Hoşuna gitti sanırım," dedim gülümsememe engel olmayarak. Şu an yüzümde aptal bir gülümseme vardı.
"Evet, keşke daha önce yapsaydın. Çok iyi hissettiriyor." dediğinde sesi mayışmıştı. Saçlarıyla oynarken kollarını tekrar belime doladı.
"Artık istediğin zaman oynayabilirim."
Başını hızlıca kaldırıp "Harbi mi?" diye sordu. Ama gereğinden fazla yaklaştığı için aramızda şuan 3-4 santimlik bir mesafe vardı...
🌈🌈🌈
Selammm
Bölüm hakkında düşüncelerinizi buraya yazabilirsiniz. 🧡
Kerem ve Kuzey ikilisini daha iyi tanımanız için bu bölümde böyle bir şey yapmak istedim. Ve bir sonra ki bölümde sırf Kuzey ve Kerem olacak çünkü bunların ilişkisine el atma zamanı geldi 🤭
Oy ve yorumlarınızı umarım eksik etmezsiniz, seviliyorsunuz. 🧡
-Birkan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başıboş Mermiler [BoyxBoy]
Teen FictionAlacakaranlıktan şafağa kadar seninle olacağım. --- #1 Gay #1 Lgbt #1 Lgbti #1 Dilan #1 Cihan #1 Birkan #1 Kerem #1 Heteroseksüel #1 Aşkkazanacak