Bölüm şarkısı: Ariana Grande - Quit (Yabancı şarkı sevenler dinlesin bence hoşunuza gidebilir.)
14. Bölüm
"İntikam"Sabah olmuştu... Araf gelmemişti ve sabaha kadar onu beklemiştim. Gözlerim yanıyordu, başım ise çatlıyordu. Evet, sabaha kadar ağlamıştım.
Bileğimi ise sanırım incitmiştim. Hâlâ sızlıyordu ama dayanabilecek bir sızıydı. Şu an ise tek düşündüğüm Araf'dı. Eve gelmemişti... Buna alışmam gerekiyordu galiba. Artık burada, benimle aynı evde kalmazdı.
4 yıl boyunca bekledim. Belki bir umut beni sever diye. Yanılmıştım. Sonucunun böyle olacağını biliyordum ama duygularıma engel olmamıştım. Pişman mıydım? Asla! Uzaktan da olsa onu sevmek güzeldi...
Sırt çantamı alıp evden çıktım. Okula gidesim hiç yoktu. Ama Araf'ı görmem gerekiyordu. Nasıl olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bir de meseleyi diğerlerine anlatacak mı onun kaygısı vardı içimde. Umarım anlatmazdı bir de onları çekemezdim.
🌈🌈🌈
Okula geldiğimde sınıf bu sefer doluydu. Gözlerim ilk iş Araf'ı aradı ama yoktu. Sırama ilerlerken etrafımdaki gözlerin bende olduğunu hissedebiliyordum. Ama hiçbirine bakmadan yerime oturdum.
"Ne oldu sana?" diye sordu hemen Cihan.
"Bir şey olmadı."
"Nasıl bir şey olmadı? Dudağın patlamış, elin sargıda? Bu bir şey olmamış halin mi?!"
"Uzatma Cihan," dediğimde göz kaş işareti ile susmasını istedim. Cihan ise sinirlenip öndeki sıraya oturdu.
Kuzey ve Kerem bir şey anlamamış ifadelerle bana bakıyorlardı. "Daha sonra anlatırım lütfen soru sormayın."
İkiside başlarını salladıktan sonra Kuzey dayanamayıp bir soru yöneltti. "Araf nerde?"
"Bilmiyorum."
"Nasıl bilmiyorum, aynı evde yaşıyorsunuz?" dedi.
"Abi bunlar kesin tartıştılar." dediğinde Kerem, Araf sınıfa girdi. Bakışlarımız birbirine odaklandığında Araf hemen başını çevirdi. Bizim sıranın bir sıra önüne yerleşti. Yani Kerem ve Kuzey'in sırasına. "Dediğim gibi tartışmışlar," dedi sesizce Kuzey'e yaklaşarak.
"Biri bize neler olduğunu açıklayabilir mi?" diye sordu Kuzey. Araf'a baktım bir şey söyleyecek mi diye ama söylememişti. Bizden tarafa dönmemişti bile.
"Bir şey olduğu yok!" dedi Araf.
"O yüzden mi ayrı oturuyorsunuz?" dediğinde Kuzey, Araf'ın sinirlendiğini sırtı dönükken bile anlayabilmiştim.
"Kavga ettik amına koyayım oldu mu? Bundan sonra da sınıf hariç yan yana olmayacağız. Nedenini soran olursa dalarım!" dediğinde Araf sessizlik oluştu. Gözlerim dolmaya başladığında sınıftan çıkmak için yeltendim ama sıradan kalkmamla sınıfa hoca girdi.
Oflayarak yerime oturduğumda yanıma da Kerem geçmek zorunda kaldı. Araf'ın yanınada Kuzey.
"İyi misin kanka?" diye sordu sessizce.
Başımı yukarı aşağı salladığımda yüzünde ufak bir gülümseme oluştu. İyiyim demiştim ama değildim. Her an patlayabilirdim. Ve patlamıştım...
Sıraya başımı koyup ağlarken sesimin çıkmaması için uğraştım. Şu haldeyken bir de hocanın 'Neyin var?' 'Ne oldu?' gibimsi sorularını çekemezdim.
Kerem elini omzuma koyup sıvazladı. "Uyumaya çalış ama daha sonra konuşacağız bu konuyu kaçışın yok." dediğinde elini çekti.
Bir de Kerem'in sorularını çekecektim tenefüslerde. Keşke gelmeseydim!
🌈🌈🌈
Yanlardan saçlarımın birazını toplayıp tepeden lastik tokayla bağladım. Yüzümü yıkadıktan sonra aynada kendime baktım. İğrenç görünüyordum. Gözlerim neredeyse kan çanağına dönmüş, birazda şişmişti. Dudağımın kenarında hafif büyük bir yara vardı. Yaraya baktığımda dün gece Araf'ın bana vuruşu gözümün önüne geldi. Sanırım bunu unutamayacaktım hayatım boyunca.
Lavabodan çıkmamla Kerem ile burun buruna geldik. "Oh be! Sonunda buldum seni." diyerek kolumdan tuttuğu gibi merdivenlere sürükledi.
"Ne oldu?" diye sordum.
"Konuşacağız. Hem de her şeyi!"
"Konuşacak bir şey yok Kerem." dediğimde okulun bahçesine çıkmıştık bile.
"Var. Araf'ı sevdiğini biliyorum kanka." Karşısında kalakalmıştım. Bu nereden biliyordu şimdi? "Öyle mal mal bakma. Anlamayan aptaldır aynı Kuzey gibi. Cidden o mal nasıl anlamıyor hâlâ şaşkınım bu konuda. Neyse işte onu sevdiğini biliyorum. Yani bakışların öyle diyor." Cidden bu kadar belli ediyor muydum? İmkansız. Öyle olsaydı Araf da anlardı.
"Onu sevdiğini mi öğrendi?" diye sordu. Başımı yukarı aşağı salladım. "Nasıl?"
"Dilan telefonumdaki Araf ile ilgili şeyleri gördü. Tehdit etti ondan uzak durmamı söyledi. Yapmayıncada her şeyi anlatmış."
"Şu kıza gıcık olmakta haklıymışım. Ama sen onu bana bırak. İntikam almak benden sorulur." dedi kolunu omzuna atarak. Kurduğu cümleye gülümsedim. Haklıydı intikam almayı severdi ve güzel de alırdı.
"Aklında neler var?" diye sordum.
Tekrar sınıfa çıkarken "Çok güzel şeyler var aklımda sen merak etme, akşam yazışırız." dedi.
"Peki biz neden bahçeye çıktık Kerem?" Bahçeye çıkmamızla girişimiz bir olmuştu.
"Mal mal bakıyordun etrafa az oksijen gitsin beynine diye çıktık kardeşim."
"Seni sikerim çocuk!"
"Aa şimdi de bana mı dikeliyorsun? Çok ayıp Denir. Hem Araf kızar sana." Araf dediğinde beni yine bir hüzün sarmıştı. Bunu gören Kerem ise "Şşş üzülme halledeceğiz güven bana." dedi.
"Sanmıyorum. Araf'ı daha önce hiç öyle görmemiştim. Bir daha benimle konuşmaz."
"E ama sen hemen pes ediyorsun. Böyle olursa işimiz sor ben söyleyeyim. Kararlı ve istediğini koparan biri olacaksın. Gerisi kolay." Sınıfa girdiğimizde Araf, Dilan ile sırasında oturuyordu. Dilan beni gördüğünde bakışlarını ekşitti. Ağzının ortasına tekmeyi yapıştırasım gelmişti o an ama dua etsin şiddet canlısı değildim.
Sıramıza geçtiğimizde Kerem bir anda bağırdı. "Buldum!" dedi dikkatleri üzerimize çekerek. Kerem de farkına vardığında sınıfa dönerek "Kitabımı kaybetmiştim de onu buldum." diyince herkes işine döndü. "Nasıl intikam alacağımızı buldum."
🌈🌈🌈
Kerem'in öğrenmesine daha vardı aslında ama Keremle ilgili bazı planlarım var hadi tahminde bulunun❤️
Oy ve yorum bırakın plss
-Birkan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başıboş Mermiler [BoyxBoy]
Ficção AdolescenteAlacakaranlıktan şafağa kadar seninle olacağım. --- #1 Gay #1 Lgbt #1 Lgbti #1 Dilan #1 Cihan #1 Birkan #1 Kerem #1 Heteroseksüel #1 Aşkkazanacak