Finale Son 2 Bölüm!
37. Bölüm
"Kuzey'in Yokluğu"Yanımda uyuyan bedene odaklanmış nefes alış verişlerini dinliyordum. Dolgun dudakları biraz öne çıkmıştı. Ve aşırı derecede öpülesi duruyordu. Ben bunca zaman nasıl öpmeden durmuşum hayret ediyorum. O gün Kuzey'i öptüğümde ikimizde şok ile bir süre öyle kalmıştık. Ne Kuzey öyle bir şey bekliyordu ne de ben kendimden bekliyordum.
Kendine gelen ilk kişi Kuzey'di. Kendine gelmesiylede beni yavaşça kendinden uzaklaştırdı. Bir şerler söylemeye çalışmıştı ama kekeleyip devamını getirememişti. Yüzüne bakmaya o kadar çok utanıyordum ki o anki tepkisini bile bilmiyorum.
Bir şey söyleyemeyeceğini anlayınca Kuzey beni orada öylece bırakıp gitmişti. İşte o an sanki bacaklarımın bağı çözülmüş gibi kendimi daha fazla ayakta tutamayıp bedenimi yere bırakmıştım. Dakikalarca o soğuk havanın altında hıçkıra hıçkıra ağladım.
Kendimi toparladığımda ise dağ evine gittim. Son günümüzdü ve eve gidene kadar Kuzey ile tek bir kelime dahi etmemiştik. En son dayanamayıp kendimi biraz olsun toparladıktan sonra ona mesaj atmıştım. Ama Kuzey bir süre uzak kalmamızı istediğinde yine yıkılmıştım.
Kendimi avutma şeklim ise Araf'ın yaptığı şekilde karşılık vermemiş olmasıydı. Bana elini kaldırmamıştı ya da kötü söz söylememişti. Bu da bana gerçekten değer verdiğini gösteriyordu...
Ders bitiş zili çaldığında kendime çeki düzen verip önümdeki kitapları toplamaya başladım. Kuzey zil ile beraber uyanıp gözlerini ovalamaya başladı. O da toparladıktan sonra bana bakıp küçük bir gülümseme sunduktan sonra çantasını alıp sınıftan çıktı.
Bizde arkasından çıkıp her zaman gittiğimiz kafeye gelmiştk. Siparişlerimizi verdikten sonra Araf söze girdi. "Ben daha fazla dayanamayacağım, Kuzey ile aranızda bir şey mi geçti Kerem?"
"Evet ya birkaç gündür tuhaf davranıyor. Yanımıza bile uğramıyor." dedi Cihan.
Bakışlarımı Demir'e çevirdiğimde o da meraklı gözlerle ne diyeceğimi bekliyordu. Anlatıp anlatmama arasında gidip geldim. Ama bilseler bir şey demeyecekleri için anlatmaya karar verdim.
"Dağ evinden ayrılacağımız gün ben hava almaya çıkmıştım ya hani..." hepsi kafasını salladıktan sonra bakışlarımı masaya indirdim. "Kendimi o an hiç iyi hissetmiyordum. Ağlamaya başlamıştım. Kuzey'de beni öyle görünce neden ağladığımı sordu. Ona kıskandığımı diyemedim. Ona aşık olduğumu söyleyemedim ama... Kuzey'i öpmüştüm." dediğimde yanımda oturan Demir kollarını bana sararak sarıldı. Bir eliyle gözyaşımı sildikten sonra tekrardan sarıldı.
Demir hariç ikisinin de yüzünde şaşkınlık vardı. Demir çenesini omzuma dayarken "Bir şekilde artık öğrenmesi gerekiyordu. Sen de kendi içinde çok acı çekiyordun bunu hep görüyordum ama bir şey yapamıyordum." dedi
"Kuzey ne tepki verdi?" diye sordu Araf.
"Bir süre uzak durmak istediğini söyledi. Zamana bırakalım, birbirimize zarar vermeden düşünelim dedi."
"Benim yaptığım hatayı yapmamış en azından..." Araf bakışlarını Demir'e yöneltip üzgün bir bakış oluştu yüzünde. Sonra tekrar bana baktığında "Sana geri döneceğine eminim ama inşallah senin istediğin gibi döner." dedi.
Şu an tam olarak neyi çok istediğimi bilmiyordum. Onu seviyordum ama eğer beni aynı şekilde sevemeyecekse onu kaybetmek de istemiyordum. Eğer hislerime karşılık vermezse onu unutmak için her şeyi yapacaktım. Bunu kendime söz verdim. Gerekirse Kuzey'in yaptığı gibi birine aşık olana kadar şansımı demeyecektim. Ama umarım bunlara gerek kalmaz ve Araf'ın dediği gibi benim istediğim gibi geri dönerdi bana.
"Artık hislerime karşılık almak istiyorum."
"Kuzey ya da başkası ama emin ol bir gün hislerine karşılık alacaksın." dediğinde Cihan başımı sallamakla yetindim. Şu an sadece Kuzey'i istiyordum. Bir başkasının hisleri umrumda değildi.
Cihan, "Bu grupta bir şey var. İlk başta sadece Demir Araf'ı severken şimdi gruptaki herkes bir erkeği seviyor. Umarım sıra bana gelmez." dediğinde yüzümde bir gülümseme oluştu. Araf ve Demir de gülmeye başladı.
"Bence hiç fena olmaz," dedi Demir gülümsemeye devam ederek.
"Valla şu an kafam o kadar rahat ki başıma iş alamam hiç kusura bakmayın. Hayat böyle çok daha güzel." dediğinde kollarını açarak arkaya yasladığında keyifli bir şekilde arkasına yaslandı. Adam haklıydı. Bir benim duruma bakın bir de Cihan'ın rahatlığına bakın...
"Sınav zamanında en iyisini yapıyorsun." dedim.
"Siktir! Sınava 3 ay kaldı!" dediğinde yaslandığı yerden ayrılıp stres yapmaya başladı.
"Senin konuların bitmek üzereydi neden stres yapıyorsun ki zaten daha çok var halleriz hep beraber." dedi Demir.
"Evet ama mezuna kalmak istemiyorum bir daha strese girmek de istemiyorum."
"O zaman hadi kalkın bize gidelim ders çalışmaya." dediğinde Araf hiç gidesim gelmemişti. Bu kafayla da zaten bir şey anlayacağımı sanmıyorum.
Hepsi ayaklanırken ben gelmek istemediğimi söyledim. Ama beni dinlemeyip Araf ve Demir koluma girip bir şekilde ikna etmişlerdi. Düşündüğüm gibi de olmamıştı kafamı toplayıp kendimi derse verebilmiştim. Tabii arada bir aklım Kuzey'ime gidiyordu. Hepimiz toplanmıştık ama Kuzey'in yokluğu çok belli oluyordu...
🌈🌈🌈
Selamm, umarım bölümü beğenirsiniz. Bir sonraki bölümde zaman ile birazcık oynayacağım. Kuzeysiz zamanların bir an önce geçmesi gerekiyor acilenn
Oy ve yorum 🥺🙏🏻
-Birkan

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başıboş Mermiler [BoyxBoy]
Ficção AdolescenteAlacakaranlıktan şafağa kadar seninle olacağım. --- #1 Gay #1 Lgbt #1 Lgbti #1 Dilan #1 Cihan #1 Birkan #1 Kerem #1 Heteroseksüel #1 Aşkkazanacak