Bölüm şarkısı; Tini - Si Tu Te Vas (Kaç tane kurgu yaparsam yapayım sanırım bu şarkıyı hepsinde kullanacağım. Çünkü çok güzel neden kullanmayayım ki skenejdn Klibin 3:19 dakikasında sonrası favori sahnem*-*)
6. Bölüm
"Kıskançlık"Söylemek istediğim buluşmaya gitmemiş olmamdı, ama bu oyunu biraz daha sürdürmenin kimseye zararı gelmezdi değil mi?
"Ama ben ne söyleyeceğini merak ederim," dedi Araf dudaklarını büzerek.
Yapma, büzme o dudaklarını öpme isteğim artıyor be güzel adam. "Merak et bana ne" dedim omuz silkerek. Parmaklarımın hâlâ Araf'ın yanağında olduğunu fark ettiğimde hemen çektim.
"Bana ne öyle mi? peki benden günah gitti," demesiyle üzerime yükünü verip suyun içine girdik. Belimden kavradığı gibi birbirimize yapışmamızı sağladı. Suyun içinde nefes alamamak şu an umrumda değildi. Umrumda olan çıplak vücutlarımızın birbirine temas etmesiydi. Bu etki alt tarafımı harekete geçirmeye başlarken ben Araf'ı itmeye başladım. Çıkmam gerekiyordu beni böyle görmemeliydi. Anlamamalıydı. Kolunu itikledim üzerimden çıkması için ama çıkmadı. Son hamlemi yapmak istemiyordum. Kasıklarına vurursam acırdı ama zorda bırakmamalıydı. Cimcikledim. Sıkmaya devam ederken acısına daha fazla dayanamamış olacak ki saldı. Küvetten çıktığımda derin derin nefesler aldım. Bu geceyi sonlandırma zamanı gelmişti bence. "Özür dilerim, dayanırsın diye düşünmüştüm," dedi Araf.
"Tamam sorun değil, ben çıkıyorum sen kalacak mısın?" diye sordum tane tane. Bornozumu giydim üzerime.
"Evet ben biraz daha kalacağım." diyerek küvete yayıldı.
"Tamam o zaman aç mısın sen çıkana kadar bir şeyler hazırlayabilirim."
"Hayır aç değilim, teşekkür ederim." Başımı sallayıp banyodan çıktım. Odama girip kapıya sırtımı yaslarken az önce yaşananları düşündüm. Yaşadıklarımız film şeridi gibi tek tek gözümün önünden geçerken gülümsedim.
Kalbimin hızı hâlâ aynıydı. Yanındayken kalbimin hızını kontrol edemiyordum. Acaba Dilan'ın yanındayken de ona da oluyor muydu bu? Olma olasılığı canımı yakarken düşünmemeye çalıştım...
🌈🌈🌈
Araf ile birlikte okula girdiğimizde dünkü tepkime hâlâ dalga geçiyordu. Komikmiş. Ona göre. Bana göre değildi. Telefonuna ulaşamayınca korkmuştum. Kapıyı açtığımda üzerime yıkılınca da korkmuştum. Bence bu hiç komik değildi.
"Gülmeyi keser misin artık?" Gülmesi asla sorun değildi. Hep gülsündü. Ama bunca kişinin içinde o güzel gülüşünü sergilemek zorunda mıydı?
"En komiği de soğuk suyu hissetiğindeki yüz ifadendi," diyerek kahkaha attı. Bir kaç kişiden oluşan kız grubu Araf'ı süzerken onlara 'ne var?' bakışı attım.
"Yaa ne demezsin hadi yürü sınıfa çıkalım," dememle kolundan tutup çekiştirmeye başladım.
Sınıfa girdiğimizde cam kenarı ve en arka sıradaki sıramıza geçtik. Araf direkt uyumak istediğini söyleyip başını sıraya koydu. 10-15 dakika falan geçtiğinde ben de başımı sıraya koydum ondan tarafa dönerek. Yüzü bana dönüktü. En arkada olsak bile dokunmadım birinin görmesinden korktuğum için. Aşık olduğum adamı doyasıya izledim o dakikalar.
Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlıyordu. Omzumda bir el hissettiğim de hızla başımı kaldırdım. Dokunan Cihan'dı. "Korktun mu lan?"
"Dalmışım," dedim saçımı yana düzeltirken. Karşımdaki sıraya oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başıboş Mermiler [BoyxBoy]
Novela JuvenilAlacakaranlıktan şafağa kadar seninle olacağım. --- #1 Gay #1 Lgbt #1 Lgbti #1 Dilan #1 Cihan #1 Birkan #1 Kerem #1 Heteroseksüel #1 Aşkkazanacak