[12] "Yalan Söylüyor De!"

7.9K 586 133
                                    

12. Bölüm
"Yalan Söylüyor De!"

Kolumu sardığım bedene iyice sokuldum.  Burnumu göğsüne sürtmemek için kendimi zor tutuyordum. Kokusunu yine de içime çekebiliyordum bu da iyi bir şeydi.

Araf'ın ısrarı ile gece birlikte uyumaya karar verdik. Benim işime gelmişti tabii ki.

"Bunu senden kim istedi Demir?" diye sordu Araf. Sevgilin istedi desem ne olurdu acaba?

"Söylemesem?" dedim kısık bir sesle.

"Söyleyeceksin. Söylemezsen kalkarım ve bir daha seninle uyumam." İşte en zayıf noktamdan vurmuştu. Sevgili olmasakta onunla uyumak bana iyi geliyordu.

Acaba bir isim mi uydursam?

Saçmalama Demir. O kişiyi bulmaya çalıştığında ne diyeceksin? En iyisi Dilan'ın istediğini söylemekti.

"Dilan istedi." dedim bir anda. Araf bir şey söylemediğinde başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım. Tavanı izliyordu.

Bir süre sadece orayı izledi. Daha sonra ise "Nasıl yani, o niye istesin ki?" diye sordu?

Artık susma sırası bendeydi. Araf gözlerime bakarken ben gözlerimi kaçırdım. "Bilmiyorum," diye bildim sadece.

"Öpüştüğümüz için istemiş olabilir," dedi Araf. Keşke onun için olsaydı. O zaman bu işten sıyrılmam daha kolay olurdu.

"Olabilir."

Araf belimden tutup ikimizi de biraz aşağıya kaydırdı. "Hadi artık uyuyalım, yarın konuşuruz bunları." dedi.

Göğsüne yerleştim iyice. "İyi geceler," dediğimde o da iyi geceler dilediğinde ikimizde kendimizi uykuya bıraktık.

🌈🌈🌈

İçimde bir huzursuzluk vardı ve bu sabahtan beri devam ediyordu. Kalp atışlarım hızlanıyordu ve nefesim daralıyordu. Neydi bu şimdi?

"Demir, iyi misin?" diye sordu Kuzey.

"İyiyim," diyerek başımı salladım.

"Emin misin? Habire dalıp gidiyorsun." dedi ve elini omuzuma koydu.

Ben tekrar başımı salladığım da  Kuzey de omzumu sıvazlayıp elini çekti. "Peki kardeşim. Bir şey olursa söyle bize." dediğinde gülümsedim.

Araf'a söyleyemiyordum size nasıl söyleyeyim?

Kerem yanımıza geldiğinde "Araf ve Dilan okuldan kaçmış sanırım, hiçbir yerde yoklar." dedi.

"Bizim çifte kumrular çıkış saatini bekleyememiş demek ki," diyerek kahkaha attı Kuzey.

Kuzey ve Kerem gülmeye devam ederken Cihan'a baktım. O da bana bakıyordu. "Acaba bir şey mi oldu?" diye sordum hepsine.

Kerem gülmeyi kesip "Endişelenme, sevişmeye gitmişlerdir." dedi.

Aman ne güzel. Yatıştırma şeklinizi sikeyim. Hem Araf yapmazdı ama Dilan...

Düşünme Denir! Düşünme!

"Araf senin gibi değil kardeşim," dedi Cihan, Kuzey'e. Evet değildi. Hem bunca zamandır aynı evde kalıyorduk. Birlikte uyuduklarını çok fazla görmemiştim. Ne zaman Dilan bizde kalsa Araf benimle uyurdu. Bu da birlikte olmadıklarının bir kanıtıydı. Ya da kendimi avutma şeklimdi.

"Benimle olayın ne alakası var?" diye sordu Kuzey.

"Ne mi var? Konuştuğun kızları yatağa atmadan bırakmıyorsun daha ne olsun." dediğinde bütün gözler Kerem'e döndü.

"Yani orası doğru ama Araf'ın da bunu yapmayacağı anlamına gelmez. O da erkek sonuçta." Kerem'in omuzuna kolunu atıp göz kırptı. Kerem ise kolunu itip Cihan'a doğru yanaştı.

"Konuştukça batıyorsun Kuzey," dedim. Kerem de başını salladı. Bunların arasında bir şeylerin olduğunu hissediyorum ama Kuzey heteroydu sapına kadar.

Kerem...

İşte onu bilmiyordum. Ya o da benim gibi uzaktan seviyorsa... Öğrenmenin tek yolu  Kerem'i sıkıştırmaktı. Ve bunu yapmaya karar verdim en kısa zamanda.

"İyi o zaman arayın, öğrenelim neredelermiş." dedi Kuzey.

Kerem cebinden telefonunu çıkartıp Araf'ı aradı. Ama açmamıştı. Telefonunu cebine geri koyarken "Demir arasın bence. Onunla daha yakın o ararsa açar." dedi.

"Senin telefonunu da açmazlarsa yalnız kalmak istiyoruz demek olur bu. Hadi ara Demir," dedi gülerek Kuzey.

Telefonumu alıp tereddütle Araf'ın numarasına bastım. Gökkuşağı'm diye kaydetmiştim. Yazıyı görür görmezde gülümsedim.

Telefon çaldı, çaldı, çaldı ama açmamıştı benim telefonumu da. "Açmıyor," dedim kısık bir ses tonu ile.

"Söylemiştim."

"Neyse kapatalım konuyu dediğin gibi belki de işleri var. Zaten ders başlayacak birazdan." dedi Cihan.

Hepsi yerlerine geçerken benim telefonum çaldı. Ekranda istediğim kişi yazıyordu. 'Gökkuşağı'm'. Hemen telefonu açıp kulağıma getirdim. "Araf ner-" cümlemin bitmesini beklemeden Araf konuşmaya başladı.

"Eve gelir misin hemen, konuşmamız gerekiyor." dedi ama ses tonu kırıktı. Ağlamış gibiydi...

"İyi misin?" diye sordum.

"Bir şey sorma gel sadece." dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Neden beni çağırdığını aşırı merak ediyordum. Bana ihtiyacı olabilir düşüncesi ile hızlıca çantamı toplamaya başladım.

"Nereye gidiyorsun?" diye sordu Cihan.

"Araf çağırıyor."

"Neden?"

"Bilmiyorum, sadece gel dedi. Sesi de tuhaftı." dedim. Montumu giyip çantamı sırtıma taktım.

"Tamam ama haber ver bana merak ederim." dediğinde başımı salladım. Hoca sınıfa gelmeden acele ederek sınıftan  çıktım. 1 saatlik yolu hızlı adımlar ile gelerek yarım saatte tamamlamıştım. Eve geldiğimde merdivenleri hızlıca çıktım. Nefes nefese kapıyı çaldığımda kapı hemen açıldı.

O kapı açıldığında içimin acıyacağını tahmin etmemiştim. Ama şuan canım yanıyordu. Araf karşımda sulu gözler ile duruyordu. Gözleri kızarmaya başlamış, yanakları ıslaktı. Birbirimize o dakikalar boyunca baktık. İkimiz de birbirimizin konuşmasını bekliyorduk. Ve o ilk adımı ben attım. "Bir şey mi oldu?" diye sordum sessizce.

Araf yutkunduktan sonra kapıdan çekilip salona gitti. Kesin bir şey olmuştu. İçimdeki korku büyüyordu. Peşinden salona geçtiğimde çantamı kapının yanına bıraktım. Montumu çıkartırken Araf'ın sesini duydum. "Bana anlatmak istediğin bir şey var mı Demir?" diye sordu.

İşte o cümle ile parmaklarımın hareketini kaybetmiştim. Ve kal gelmiş gibi sadece dikildim. Neyden bahsediyordu şimdi Araf? Ya öğrendiyse, ne diyecektim ben şimdi?

Araf saçlarını geriye yatırıp derin bir nefes aldı. Birkaç adım ile karşımda dikildi. Korkudan nefes alamıyordum. Şu an tek istediğim öğrenmemiş olmasıydı.

"Dilan doğru mu söylüyor?!" Anlatmıştı. Her şeyi anlatmıştı. Gözlerimim yaşarmasıyla birlikte iki damla yaş süzüldü yüzümde. Kollarımı tutup sarsmaya başladı. "Yalan söylüyor de! Lütfen Demir!"

Dün ona her şeyi anlatmayı düşünüyordum. Ama şu an bunun hata olduğunu anlamıştım. O heteroydu. O asla bana karşı bir his beslemeyecekti. Hep kendimi avutmuştum ama doğrular bunlardı. Bu bir masal değildi ya da bir film. Onlarda olduğu gibi mutlu son olmayacaktı.

Araf'ı kaybetmiştim...

🌈🌈🌈

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazar mısınız lütfen.

Sizce Araf her şeyi öğrendi mi?

Oy ve yorum bırakmadan lütfen çıkmayın♡

-Birkan

Başıboş Mermiler [BoyxBoy] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin