[34] Ailenin Yeni Üyesi

3.7K 236 24
                                    

34. Bölüm
"Ailenin Yeni Üyesi"

Parmaklarımı saçlarına götürüp saçlarını okşamaya başladım. "Hoşuna gitti sanırım," dedim gülümsememe engel olmayarak. Şu an yüzümde aptal bir gülümseme vardı.

"Evet, keşke daha önce yapsaydın. Çok iyi hissettiriyor." dediğinde sesi mayışmıştı. Saçlarıyla oynarken kollarını tekrar belime doladı.

"Artık istediğin zaman oynayabilirim."

Başını hızlıca kaldırıp "Harbi mi?" diye sordu. Ama gereğinden fazla yaklaştığı için aramızda şuan 3-4 santimlik bir mesafe vardı...

🌈🌈🌈

Aramızdaki mesafeyi ne o, ne de ben kapatıyordum. Dudaklarına yapışmayı o kadar çok istiyordum ki birazcık cesaretim olsa hiç düşünmeden dudaklarına kapanabilirdim. Ama cesaretim sıfırdı.

Kuzey kendine geldiğinde geri çekildi. Sonra da hiçbir şey demeden yataktan kalktı. Cama doğru gidip dışarıya bakarken sessizliğini koruyordu. Arkasından bende kalkıp "Ben bir aşağıya bakim uyanan olmuş mu," dedim.

Kuzey başını bana çevirip "Tamam, ben de birazdan geliyorum," dedi. Başımı sallayıp odadan çıktım.

Merdivenleri ağır ağır inerken düşüncelerimle savaşıyordum. Acaba Kuzey kendine gelmeseydi dudaklarımız birleşir miydi?

Birleşseydi ne olurdu? Aklıma gelen kötü düşünceleri salmak için adımlarımı hızlandırıp aşağı indim. Düşündükçe beni deli ediyordu.

Aşağı indiğimde Demir'i tek başına otururken buldum. "Günaydın," diyerek yanına oturdum.

"Günaydın kanka," diyerek yüzüne ufak bir gülümseme yerleştirdi.

"Neden erken kalktın?" diye sordum.

"Uyku tutmadı, sanırım yerimi yadırgadım. Seni de mi uyku tutmadı?"

"Pek öyle sayılmaz. Kuzey'in kokusu ile mükemmel bir uyku çektim." dediğimde Demir'in yüzündeki sıradan gülümsemesi değişip dalga geçmeye hazırlandığını ifade eden bir gülümseme geldi. Yıllardır arkadaşım olduğu için artık hareketlerini anlayabiliyordum. "Emin değilim ama az önce sanırım neredeyse öpüşecektik."

"NE, NASIL?" diye bağırdığında hızlıca ağzını kapattım.

"Bağırmasana oğlum yakalanacağız!"

"Beklemiyordum böyle bir şey kendime engel olamadım."

"Çok sağ ol ya imkansız olduğunu iyi belirtiyorsun." dedim surat asarak. İmkansız olduğunu ben de biliyordum. Ama az önce yaşanan olaydan sonra 'Acaba olur muyuz?' düşüncesi beynimi sikiyordu.

"Ya ben öyle mi dedim! Bak bana, ben de imkansız görüyordum ama imkansız diye bir şey olmadığını anladım. Bence yakında sen de anlayacaksın." diyerek gülümsedi. O gülümsemenin altında imalar yattığı belliydi ama o imalar bende işe yarar mıydı orası tartışılır.

"Aynı kaderi yaşayacağımızı nereden biliyorsun? Belki benimki kötü sonlanacak?" diye çıkışmıştım.

"Bunu anlamanın tek bir yolu var o da Kuzey'e kur yap." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Demesi kolay sen yapabildin mi?" dediğimde o da kaşlarını çattı.

"Yapamadım ama sen benden daha cesaretlisin." dediğinde güldüm. Ben cesaretli falan değildim ama Demir ile kıyaslandığımda ondan biraz daha cesaretli olduğum doğruydu.

Başıboş Mermiler [BoyxBoy] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin