Başıboş Mermiler [BoyxBoy]

[1] Savaş

Bölüm şarkısı; Little Mix - Secret Love Song.

Başladığınız tarihi bırakın bakalım :)

1. Bölüm
"Savaş"

Odamın camına vuran yağmur damlaları yavaş yavaş camdan süzülerek mermere iniyordu. Cam benek benek yağmur damlaları ile dolarken onları izlemek rahatlatıyordu beni. Parmağımı yavaşça soğuk cama dokundurdum. Hafif buharlaşmış olan cama A harfi yaptım. A harfini izlerken yüzümde oluşan o büyük gülümseme yerini almıştı çoktan. Bir insanın baş harfi bile insanın içinde kelebekler uçurabilmeyi nasıl becerebiliyordu?

Parmağımı A harfinde gezdirirken odamın kapısı sert bir biçimde açıldı. Gelen kişiyi gördüğümde yapmış olduğum A harfini sildim. "Ne zaman kapıyı çalıp içeriye gireceksin acaba?" dedim ama sesim sanki tuhaf çıkmıştı. Sanki değil gerçekten de tuhaf çıkmıştı.

"Neden bir şey mi yapıyordun?" diye sordu. Başımı hızlı hızlı iki yana salladım. Umarım A harfini görmemiştir. Yoksa diretirdi öğrenene kadar kim olduğunu söylemezsem de trip yerdim. Trip yemek istemiyordum, onda ne kadar şirin de dursa bir o kadar da korkutuyordu beni. Bu yüzden yalan söyledim. Hem nasıl derdim ki? Sensin o kişi diye.

"Sadece bir gün o kapı elinde kalacak ondan korkuyorum," dedim. Camın önünden kalkıp yatağıma oturdum.

"Olsun seni korkutmak hoşuma gidiyor," dedi yanımda yerini alarak. Bana doğru dönerek bağdaş kurdu. Ben de aynısını yaparak ona döndüm. Aramızda beş santim falan vardı. Bakışlarım her zamanki gibi dudaklarındaydı. Nedense onunla göz teması kuramıyordum. Gözlerine bakınca utanıyordum istemsizce. Bir de kızarıyordum tabii.

"Araf..." dedim ne diyeceğimi inanın ki ben de bilmiyordum sadece ortamdaki sessizlik dağılsın istemiştim.

"Efendim?" Hadi bakalım Demir bul şimdi bir şey. Kısa bir süreliğine gözlerinin içine baktım ama dediğim gibi sadece kısa bir süre. O ise gözlerini hiç ayırmıyordu belki de bu beni zorluyordu.

"Şey diyeceğim film falan mı izlesek?" diye bildim bakışlarımı ellerime getirerek.

"Olur laptopu getireyim ben," diyerek yataktan kalkarak kendi odasından laptopunu getirdi. Yatağımın başlığına sırtını yasladığında yanındaki boş yere iki kere vurarak yanına gelmemi işaret etti. İstediğini yaparak bende sırtımı yatağımın başlığına yasladım. Netfix'in filmlerinden birkaç tanesini bana gösterdiğinde "Seç birini," dedi. Rastgele birisini seçip işaret ettim. Benim için hangi filmin olması önemli değildi yanımda o olsun yeterliydi benim için.

Filmin ilk otuz dakikasında hiç ses çıkarmadan filmi izlemiştik. Başımı yavaş hareketlerle Araf'ın omuzuna koydum. Başının hareket ettiğini fark ettiğimde kıpırdamadım. Umarım rahatsız olmaz. Bir an omzunu geri çekecek sanmıştım ama o ise başını başımın üzerine koymuştu. Yüzümde büyük bir gülümseme oluştu.

Bu evde Araf ile birlikte kalıyorduk. İki kişi kalmamıza rağmen ev biraz büyüktü. Bu yüzden de arada arkadaşlarımızı davet eder, evde toplanırdık. Bu arkadaşlar arasında Araf'ın sevgilisi de vardı. Sevmiyordum o kızı. Ama sevmememin nedeni Araf'ın sevgilisi olduğu için değildi. Bana hiç güvenilir gelmemesiydi. Belki de yanılıyorum. Araf'a olan hislerim böyle hissettiriyordur belki de.

Odanın içinde yankılanan telefon sesiyle Araf başını kaldırıp  telefonuna ulaştı. Aramayı cevapladığında ince ses kulaklarımı doldurmuştu. Başım Araf'ın omzunda olduğu için rahatça duyabiliyorum ne konuştuklarını ama Dilan'ın sesini daha fazla duymak istemediğim için biraz uzaklaştım.