Selamm...
Okuduğun saati yada sevdiğin bir şarkıyı not bırak. 》》》》
VOTE SINIRI: 30
YORUM SINIRI 👀: 100Keyifli okumalar... ☕
________________________________________
En büyük yangınlara kafa tutarsın da göğsündeki mumu söndüremezsin...
3 gündür hastanedeydik. Devin hala uyanmamıştı. Ne yanına gidebiliyor ne de elini tutabiliyordum.
Sadece minik bir camdan bakabiliyordum canımdan çok sevdiğim bu adama.
Parmağındaki nabız kontrol cihazından çıkan sinyaller monitördeki çizgileri ortaya çıkarıyordu.
Ara sıra bozuluyordu çizgiler ama sonra hemen düzeliyordu.
Göğsüne takılan kablolar, ağzındaki hava cihazı, hafif dağılmış saçları...
Öylece yatıyordu hastane yatağında. Ona yoğun bakımın küçük penceresinden bakarken yeniden gözlerim doldu.
Bu acının tarifi bile yok. Zaten benim de ondan başka kimsem yok.
Korku her an bedenimde kol geziyordu. Devin'in bozuk kalp atışlarının yansıdığı monitörden gözlerimi alamıyordum bile.
Kalbimin acısı öyle ağır geliyordu ki, artık hissetmek istemedim acıyı.
Bedenimin acısı ruhumu yener miydi?
Kapan.
Kapan'a gitsem geçer miydi? Yenilsem acım hafifler miydi? Canımın acısı kalbimin acısını bastırabilir miydi?
Tamam, psikopatçaydı bu fikir ama hiçbirşey düşünemiyordum ondan başka ya kafayı yiyecektim yada kendimi öldürecektim.
Uyanmayacaktı değil mi? Devin hiç uyanmayacaktı...
Canımın acısını hiçe saya saya gittim. Ayağa kalktım. Issız hastane koridorunda yanaklarımdan akan yaşları silmeden yürüdüm.
Belki yine Devin gelip de siler diye dokunmadım göz yaşlarıma.
Dün Aden gelmişti hastaneye. Leyla, Açelya, Emre, Giray ve Melih yanımda olduğu için Aden'e ikinci kez saldırma düşüncemi gerçekleştirememiştim.
Hastanenin dışına çıktığımda gözyaşlarımla ıslanan yanaklarıma çarpan sert rüzgar üşümemi sağlamıştı.
Dışarıdaki soğuk havaya inat üzerimdeki ceketi çıkartıp hastaneye gelirken bindiğim arabamın kapısını açtım ve direksiyon koltuğuna oturdum.
Arabayı Kapan'a doğru sürerken yol boyunca durmak bilmeyen göz yaşlarımla ve ardı arkası kesilmeyen hıçkırıklarım artık nefesimi kesiyordu.
Kapan'a geldiğimde arabayı en ıssız köşeye parkettim. Arabadan çıkmadan önce yüzümü temizleyip saçlarımı bağladım.
Üzerimdeki basic t-shirtü düzeltip arabadan çıktım. Arabanın kapısını hızla kapatıp kararlı adımlarla içeri adımladım.
Bu perşembe yine Kapan ağzına kadar dolmuş, delirmiş insanlarla doluydu.
Kral locaya baktığımda babamın düşünceli bir şekilde oturduğunu gördüm.
Beni farketmemişti.
Arslan bey de, Derya teyzeyle hastanedeydi. Derya teyzenin durmak nedir bilmeyen ağlamalarını ve sinir krizlerini zaptediyor, eşini biran olsun yalnız bırakmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOBE |
Romance"Sana hayatında hiç sevilmediğini iliklerine kadar hissettirdiler mi Devin? Uyuyunca geçmeyen yaralar bıraktılar sana da?" Uzunca kirpiklerinden süzülen acı... İçimde birkaç parça umut kırıldı. Gözlerini gözlerimden ayırmadan devam etti. "Üzerini y...