KABULLENİŞ

🌿 16. BÖLÜM 🌿

Herkese merhaba ve yeni bölümn geldiğini bildirmek isterim.

Bekleyenler hadi buraya ve okuyun... :))

İnşAllah beğenerek okursunuz.

Her zaman dediğim gibi vote ve en değerli yorumlarınızı bekliyorum. ;))

🍁◇🍁◇🍁

KEYİFLİ OKUMALAR

🍁◇🍁◇🍁

Her aşk huzur vermez insana...
Kimisi acı verir ki; değerini bilesin...

(_YabanCicegi_)

🍁◇🍁◇🍁

◇🍁◇🍁

Ahmet, Alvina ve kardeşinin arka bahçeye doğru gitmesiyle kaşlarının çatılmasını engelleyememişti. Kardeşinin bir aya yakındır bir sıkıntısı vardı ve bu sıkıntının kaynağı olarakta Yusuf Ali' yi görüyordu. Kardeşinin gözlerinden aşk akıyordu ona bakarken. İsmi geçerken gözleri ışıldıyordu ama Yusuf Ali' nin ifadelerini anlayamıyordu. Bakışlarında hep duygusuzluk hakimdi.

Ne konuşuyorlar diye merak içinde beklerken sevgili Yusuf Ali' de görünmüştü. Bahçeye girmesiyle kızların hayran bakışları, kendi aralarında fısıldaşmaları Ahmet' in çenesinin kasılmasına sebep oldu. O da bu durumdan gayet memnun gözüküyor ki gülücükler saçıyordu etrafındaki kızlara. Bir kez olsun Yaprak' a, eşi olacak kıza böyle gülümsememişken başkalarına gülümsemesi kanının kaynamasına sebep oluyordu. Ellerini masanın üstünde yumruk yapıp kendisini sakinleştirmeye çalışıyordu. Ne kadar başarılı olduğu gözlerinin kısılmasından belliydi.

" Nasılsınız Ahmet Bey? " diyen Yusuf Ali, umursamazca sandalyeyi çekip oturdu.

" Sen gelene kadar gayet iyidim. " diyen Ahmet, adeta dişlerinin arasından tıslayarak söylemişti ama Yusuf Ali' nin bundan etkilenmediği yüzündeki alaylı gülümsemesinden belliydi.

" Ah! Üzgünüm enişte bey. Alvina ve Yaprak sebebiyle sık sık görüşeceğiz ve bunu engelleyemezsin. " deyip küçük bir kahkaha attı genç adam. Eniştenin üstüne bilerek bastırarak söylemişti. Biliyordu ki karşısındaki adam bu hitapla dahadua sinirlenecekti ve nedense Ahmet' i sinirlendirmek hoşuna gidiyordu. Ahmet onun ' enişte ' demesiyle yumruğunu daha fazla sıktı.

Yusuf Ali, karşısındaki adamın, ellerini yumruk yaptığını görünce gülümsemesi genişlese de, evleneceği kızı göremeyince, " Yaprak nerede? " diyerek etrafına göz gezdirdi. Göremeyince kaşlarının çatılmasına engel olamadı.

Ahmet ise onun kaşlarının çatmasını anlayamadı. " Alvina ile arka bahçeye gittiler konuşmak için. Kardeşime neler söyledin ki hep üzgün? Yeni yeni kendine gelmişken neler yaptın ki bakışlarını yine hüzün bulutları hakim olmuş? " diyerek dik bir şekilde karşısındaki adama baktı.

Yusuf Ali anlayamadı yeni yeni kendine gelmesini ama pekte umursamadı. Bir de bunu kafasına takamazdı. İlgilenmiyordu onunla.

" Birşey yaptığım yok. " diyen Yusuf ali, aklına birden tokat atması gelince yeniden kalbine çöken pişmanlığı engelleyemedi. En büyük tepkisi, pişmanlığı aslında o tokat olayıydı. Düşüncelerini bir kenara bırakıp, "Sadece evlilik antlaşmasıyla ilgili konuştuk o kadar. " diyerek bakışlarını Ahmet' ten kaçırmadı.