🌿 20. BÖLÜM 🌿

36K 1.5K 121
                                    

Hayırlı akşamlar arkadaşlar, nasılsınız bakalım? :))

Yeni bölümümüzle kapınızı çaldık, kabul ediyor musunuz? :))

Bote ve değerli yorumlarınızı beklemekteyim.

🍃♡🍃♡🍃

KEYİFLİ OKUMALAR

🍃♡🍃♡🍃

Hiç ummadığın anda gerçekleşir hayallerin,
Hiç ummadığın anda yaşarsın gerçekleri.
Ve hiç ummadığın kişi tarafından öpülürsün.
Hayallerin gerçekleşir ve mutluluğun olur....

_YabanCicegi_

🍃♡🍃♡🍃

Yusuf Ali, sarıldığı kızdan bir müddet sonra kendini geri çekip ayrıldı ve etrafında gözlerini gezdirdi. İlk olarak bakışları evin penceresinden kendilerini izleyenlerin olmayışını görünce bakışlarını biraz önce aşk itirafında bulunduğu kıza çevirdi. Onun bakışlarındaki ışıltıyı gördü ve hâlâ nasıl o itirafta bulunduğunun şaşkınlığını yaşıyordu ve bunun için kendisine fazlasıyla kızgındı. Yine kandığı içindi kızgınlığı. Kendisine söz vermişti zamanında ve o sözü tutamadığı içindi kızgınlığı. Kendine verdiği sözünde; Sevmek yoktu, aşk yoktu, bağlılık yoktu. Ama şimdi kendisini çıkmazda hissediyordu.

Yusuf Ali' nin bir yanı itirafından dolayı pişmanlıkla harmanlanmışken, diğer yanıanlamdıramadığı bir şekilde huzurla harmanlanmıştı. Yine aynı hataya düşmekten korkuyordu ve o hataya bir daha düşme gibi bir ihtimali olamazdı. Aklı yavaş yavaş yerine geliyor kapıldığı bu rüzgardan kendini geri çekiyordu. Yaprak' ta yalan söylüyordu tıpkı diğerleri gibi. Aynıydılar işte. Bir an önce kendisini toparlaması lazımdı ve eskisi gibi olmalıydı. Sadece bir gün daha böyle davranacaktı kendi ailesinin yanındayken ve ondan sonra eskisi gibi aralarındaki mesafeyi koruyacaktı.

Yapamazdı... Yeniden olmazdı, yaşayamazdı... Hem böyle -eskisi gibi-gayet memnundu hayatından. Bağlılık yok, sevgi yok, aşk yok... İstediği gibi geziyor, istediği kızla birlikte oluyordu. Onu tutan yoktu. Olmayacaktı, olamazdı da... Adamın aklı karışık bir şekilde kendisine bakan ela gözlere takıldı.

Karşısındaki kızın ela gözleri mutlulukla ışıldamış, gülen gözlerle kendisine bakıyordu. Yusuf Ali bu kızın kendisini sevdiğine inanmak istese de tamamen kendini kaptıramıyordu. Kendisini mi yoksa parasını mı seviyordu bilmiyordu ve bu bilinmemezlikte kendisini zorluyordu. Oyun oynamadığına inanmıştı, masumdu bir şeyler hissettiği kız ama yine de tam anlamıyla kendini ona veremiyordu. Yine gözlerinin körelmesinden, yine kandırılmaktan korkuyordu ve bilemiyordu.

Yusuf Ali her şeyiyle Yaprak' a inanmak istiyordu. Onun yanındayken huzur buluyor, kendine has kokusu kendisini mest ediyordu. Gizli bahçesiydi. Tüm çiçek kokularını teninde hapseden bahçesiydi. Nasıl bağlanmazdı?

Yapamazdı! Kendisine gelmeliydi!

Yusuf Ali kendi içerisinde hesaplaşmaya girmişti. " Şimdi ailesinin karşısında, Yaprak' a böyle aşkla davranacağım. Yarın için izin isteyeceğim çünkü pazar gününe kadar bekleyemem. Daha çok bağlanamam, olmaz! Aileme karşı da sevgi dolu , aşk evliliği yaptığımıza inandırmak zorundayım. Bu yüzden böyle davranmaya devam etmeliyim. Herkes aşk evliliği yaptığımızı bilmeli inanmalı. Yaprak' ın ailesine inandırmıştım. Pencereden bize baktıklarını görünce yakınlaşmıştım ama ondan sonrası gerçekti. Hislerim gerçekti ama Yaprak pazar günü oyun olduğuna inanacaktı, inandıracaktım. Biliyorum acı çekecekti, bende çekeceğim ama sonrasında daha fazla çekmektense şimdi az çekerim. Hem bir iki gün gece takılırsam unuturum. Ahmet ve Alvina' da görmüştü o halimizi. Onlarda inanacaktı sevgimize. Hiç kimse bilmemeli anlaşmalı evlilik yaptığımızı, sadece ikimiz. Ev içindeyken iki yabancı, belki arkadaş ama dışarıdayken iki aşık... Böyle olmalı, olmak zorunda! "

 KABULLENİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin