Selamun Aleyküm arkadaşlar. Nasılsınız bakalım? :)
Beni soracak olursanız oldukça heyecanlı çünkü nişan tarihime birkaç gün kaldı. 🙈Bu arada finalimize de 4-5 bölüm kaldığını bildirmek isterim. 😍 Çok güzel zaman geçirdim sizlerle. Buralara gelmemdeki en büyük etkenlerden birisiniz. Git gide büyüyen, genişleyen bir aileye sahibiz, çok şükür. 🤗😍
Bu bölümü de inşaAllah severek ve beğenerek okursunuz. 🤗
Değerli yorum ve votelerinizi beklemekteyim. 💜
Sizleri bölümle başbaşa bırakıyorum. 😋
🌼🌿🌼🌿🌼
KEYİFLİ OKUMALAR
🌼🌿🌼🌿🌼
Yusuf Ali, sanki normal bir şey söylemiş gibi sakince oturan arkadaşına şaşkınlıkla bakakaldı. Ne demekti kız kaçırmak? Şaşkınlığını bir kenara bırakırken, "Kafan iyi mi senin?" diyebildi.
Kenan, "Hiç olmadığı kadar kardeşim ve bana öyle çölde deniz görmüş gibi bakma abi. Yine gittim Kübra'nın ayağına ve yine reddetti. Ne yapayım daha. Görmüyor musun halimi? Bittim ben. Eski neşem, güleryüzüm yok. Sizin yanınız da ne kadar normal olmaya çalışsam da olmuyor," diyerek yumruk yaptığı elini tam kalbinin üstüne getirip vurmaya başladı. "Bu aptal kalp onsuz yapamıyor. O kadar dolmuşum ki olmuyor, nefes alamıyorum. Kaç yıl oldu? Unuturum dedim, yaparım dedim ama unutamadım. Aksine daha da doldu fazlası mümkünmüş gibi. Ben olmuşum o. Anla beni ve yardım et," diyerek sonlandırdı sözlerini. Yumruk yaptığı eliyle hâlâ sol yanına vuruyordu ve sonlara doğru o da dermanı yokmuş gibi bacağının üstüne düştü. Bitik durumdaydı şu anda. Her şey son raddesine gelmişti. Kalbi artık o olmadan atmak istemiyordu. Nefes borusu aşk'sız tıkanıyordu. Aşka sahipti ama Aşk' ı yoktu.
Yusuf Ali arkadaşının söyledikleriyle kendisini kötü hissederken, suçluluk duygusu bir kez daha yapışmıştı boğazına. Sonuç ne olursa olsun Kenan' ın bu durumda olmasının sebeplerinden biriydi. Kendisi şu anda sevdiği karısıyla mutluyken arkadaşım dediği adamın acılı hâli kötü hissetmesine ve üzülmesine sebep olmuştu. Karısıyla birlik olup Kenan ile Kübra'nın aralarını çok yapmak isteselerde hep karşı çıkmıştı arkadaşı. Bana güvenmedi, beni dinlemedi deyip itiraz etmişti. Peki şimdi ne oldu da böyle delice bir harekette bulunmak istiyordu?
"Peki nasıl oldu da bu kararı aldın? Ben ve karım sizi çok bir araya getirmek istedik ama sen hep karşı çıktın."
"Ne mi oldu? O derneğe bir daha gitmeyecek! Dizimin dibinden ayrılmayacak!" diyerek sinirle soludu genç adam. Bir kaç gündür dernekte gördükleri bardağı taşıran son damlalar olmuştu.
Yusuf Ali, "Yani diyorsun ki ben nereye o oraya, öyle mi?" dedi aklında ki şeytanlıkla.
Kenan hiç tereddütsüz, "Evet öyle," dedi kısa bir solukta.
"O zaman şirkete de gelecek, toplantılara da katılacak?"
Kenan gelen sorularla sinirleri daha da gerilirken, "Evet, neyini anlamadın da sorular soruyorsun? Aptal olmadığını ikimiz de biliyoruz," dedi keskin sesiyle. Bir yandan da ayaklarıyla stresinden ve sinirinden dolayı ritmik hareketler oluşturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABULLENİŞ
General Fiction💟 Yusuf Ali HANZADE - Yaprak HANZADE 💟 Güven.... Güvenmek.... Bir insanın güvenini yıkması.... Diğerinin güvensizliğinle baş etmesi... Hangisi daha acı... Güvensizlik mi yoksa Güvensizliğinle baş eden bir kalp mi? Biri Yusuf... ...