KABULLENİŞ

🌿 26. BÖLÜM 🌿

Hayırlı akşamlar cümleten arkadaşlar, nasılsınız? :)) Geciken bölümümüzle birlikte geldik. :)) İnşAllah beğenerek okursunuz.

Bu arada gelecek bölüm nişanımız var. Süslenin püslenin hepiniz davetlisiniz. :))

Şimdilik sizleri bölümle baş başa bırakıyorum. :))

Vote ve yorumlarımı unutmuyoruz inşAllah. :))

✳♡✳♡✳

KEYİFLİ OKUMALAR

✳♡✳♡✳

" Liyam diyorsun,
anlamını öğrettin bana.
Sabrın en güzeli demekmiş.
Bizim aşkımızın adı Liya.
Sabrın en güzelini yaşıyoruz şimdi.
Aşkımızı yaşıyoruz.
Kaybolmuş olan benliğimde senin aşkınla can buldum.
Ben seni her şeyinle kabullendim.
Bizimkisi Kabullenişler içindeki
bir aşk hikâyesi."

✳♡✳♡✳

Yaprak, yatağında oturmuş öylece dolabının dışında asılı duran elbisesine bakıyordu. Hayali gerçekleşiyor ve nişanlanıyordu. Gerçi hâlâ inanamıyordu aşkına karşılık bulduğuna ama sevdiği adamın o kıskançlıkları, sahiplenmeleri sahte olamazdı. O tatlı atışmalarını hatırladıkça kendi kendine kıkırdıyordu. Elleriyle yüzünü kapatıyordu utangaçlıkla. İlk defa bir erkek kendisine bu kadar yakındı. Bocalayacağını düşünmüyor değildi ama başaracağına inanıyordu. Onca acıdan, gözyaşından sonra artık mutlu olma, gülme zamanıydı.

Seviyordu, seviliyordu . Bundan dahası yoktu.

Alışverişteki yaptıklarıyla hâlâ kendine inanamıyordu. Nasılda rahattı onun yanında. Eskiden içine kapanıkken o anda açıktı, sevgisini belli ediyordu, sevdiğine karşı çıkabiliyordu. Bunları yapabileceği hiç aklına gelmezdi ama yapıyordu işte. Hele o etrafındaki kıskanç bakışları hatırladıkça, sinirlenmemesi elde değildi. Sevdiği adama olan hayran bakışlar, kendisine olan kıskanç bakışlar... Hepside kendisinin sinirlenmesine sebep oluyordu.

Yusuf Ali eskisi gibi değildi. İlk zamanlar okuluna geldiğinde kendisinden başka diğer kızlara nasıl gülümseyip göz kırptığını hâlâ hatırlasa da o anları aklına getiripte moralini bozmak istemiyordu. O anlar geride kalmıştı. Sevdiği adam artık öyle değildi. Kendisinden başka hiçbir kıza bakmaması gururunu okşuyordu. Değişmişti ve sevgisini göstermekten çekinmiyordu. Her fırsatta kendisini öpmesi, kollarının arasına alıp sarmalaması, koklaması... Bunlar utanç verici olmasının yanında kendisinde değişik duygular uyandırıyordu.

Alışveriş merkezi Yusuf Ali ve Yaprak için, ilişkilerinde dönüm noktası olurken milatları kabul ettiler.

Yaprak parfüm konusunu hatırlayınca utançla kızardı. Sevdiği adamın, parfümünü değiştirmek için direnip ısrarcı olması kıkırdamasına neden oldu yeniden. O olay resmen kıskançlığının en uç noktasıydı. O seçtiği parfümün kokusunu yeniden anımsayınca yüzünü buruşturdu. O nasıl bir kokuydu oyle öyle, hem çok ağır hem de değişikti. Ve Allah aşkına hangi erkek, sevdiği kızın dışarıdayken öyle kokmasını isterdi? Aslında bu sorunun cevabı belliydi. Eğer bu erkek zorba kıskancın tekiyse isterdi.

Yaprak o anları hatırlamanım etkisiyle gülümserken kapının tıklatılmasıyla hızla kendi çeki düzen verip toparlanmaya çalışsa da yüzündeki o leyla gülümsemesi varlığını sürdürüyordu. Açılan kapıdan annesinin girmesini izledi.