🌿 4. BÖLÜM 🌿

46.8K 2K 69
                                    

Herkese merhaba... ☺☺
Yeni bölümle karşınızdayım. İnşAllah bu bölümü de beğenerek okursunuz. ❤❤


Bool vote ve yorum beklemekteyim.

Şimdilik ben kaçar. ✋✋

♡☆♡☆♡☆♡

KEYİFLİ OKUMALAR

♡☆♡☆♡☆♡

♥♡♥♡♥♡♥

Bizleri ayakta tutan bir nevi de hayallerimizmiş ve hayallerimizin yoluda umuda çıkıyormuş. Yaşamak için gerekli iki varlık...
Hayal ve umut...

♥♡♥♡♥♡♥

" Yeter tamam mı? Bir daha kardeşime dilsiz demeyeceksin! Bu durumda olmasındaki sebep ikimiziz. O kadar sert ve soğuk davranmasaydık küçükken neşeli hali olurdu. Konuşurdu. Anlıyor musun beni? Bu son sözüm ben nereye gidersem Yaprak' ı da götüreceğim! "

" Ne halin varsa gör. Benim gözüme gözükmesin yeter! " deyip kapıyı çarparak çıktı evden Kasım bey.

Olanları şaşkınlık ve mutlulukla izleyen Ayşe hanım gözyaşları arasında gülümsüyordu. Sonunda... Sonunda Ahmet' in aklı başına gelmişti. Mutluydu çünkü kızı artık ezilmeyecek, dayak yemeyecek istediği gibi dışarıya çıkabilecekti. En son ne zaman gezmişti ki kızı. Gençti ama gençliğini en acı şekilde yaşamıştı. Her zaman acılarla, gözyaşlarıyla dolu bir yaşamı olmuştu ama görüyordu ki bugün sondu, bitmişti. Mutlu olacaklardı...

Ahmet ilk olarak sinirini yatıştırabilmek için bir iki derin nefes alıp verdi. Soluklarının yavaşlığıyla göğsü de bir inip bir kalkıyordu. Ellerini beline koyup başını önüne eğdi ve bir müddet öylece durdu. Sonrasında yüzüne yerleştirdiği gülümseme ile annesine bakmış ve onun da elini tutarak kız kardeşinin odasına doğru ilerledi. Ayşe hanımda genç adamın peşinden ilerliyordu.

Odanın önüne gelince kapıyı yavaşça açtılar. İlk olarak yerde dizlerinin üzerinde çökmüş olan genç kızı kardırdı ellerinden tutarak ve gözyaşlarını sildi. Ardından da annesine dönerek onun gözyaşlarını kurulayıp, " Artık ağlamak yok ben yanındayım. Geçte olsa anladım hatamı, " deyip gözü yaşlı kadının yıpranmış ellerini ellerinin arasına alıp öptü.

Ayşe hanım kurulanan gözyaşlarının yerini yenileri almıştı. Şu anda mutluluktan ağlıyordu. Gözyaşları yanaklarından süzülürken dudaklarında sahte olmayan bir gülümsemesi vardı. Mutluydu....

" Sonunda Ahmet' im hatanı anladın. Çok mutlu ettin oğlum beni. " ağlamaklı sesiyle konuşunca daha fazla dayanamadı genç adam ve hasretle annesinin boynuna sarıldı. Gözü yaşlı kadında oğlunun sarılmasına sıkıca karşılık verip kokusunu içine çekiyordu.

Kaç senedir sarılmıyorlardı?

Neden birbirlerinden böyle ayrı kalmışlardı?

" Affet annem! Yaptığım hatalarımdan, sana sesimi yükselttiğim için affet!

" Sen benim evladımsın. Hatalarınızla canımsınız. Sen pişmansan ben seni affederim oğlum. " dedi şefkaatle Ayşe hanım. O bir anneydi. Çocuklarını, evlatlarını hatalarıyla kabul eden, her şekilde sahip çıkan yegane varlık.

Odanın ortasında üçü de ağlıyordu. Geç kalınmış mutluluklarına, kavuşmalarına, hasretin son bulmasına, yaşadıklarına, yaşadıklarına maruz kaldıklarına, geçmişlerine, geleceklerine... Özgürce akıttılar gözyaşlarını. Genç adam yeniden sıkıca sarıldı annesine.

 KABULLENİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin