🌿 2. BÖLÜM 🌿

64.3K 2.3K 102
                                    

Günaydın herkese, nasılsınız bakalım. İkinci bölümümüzde gelmiş bulunmakta. İnşAllah sıkılmadan okursunuz. İlk başlar yavaş ilerleyecek bölümler ama ondan sonra her şey rayına düzenli bir şekilde oturacak.

Sizlerden beni yalnız bırakmamanızı istiyorum.

Keyifli okumalar...

∞💦∞💦∞💦∞


" Zaten benimkisi imkansız hayaller üzerine kurulu bir umuttu sadece. "

( _YabanCicegi_ )

Akşam yemeğine oturan aile sessizlik içinde yemeklerini yiyorlardı. Daha doğrusu Kasım bey yiyor diğerleri sadece tabağını eşilemekle uğraşıyordu. Ayşe hanım içine akıttığı gözyaşlarıyla boğazından tek bir lokma geçmez iken, genç kızın da annesinden bir farkı yoktu. Tedirginlik içinde masada yemek faslının bitmesini bekliyordu. Her an yine babası tarafından hakaretlere ve dayağa maruz kalmaktan korkuyordu. Bakışlarını ürkekçe tabağında kaldırıp abisine baktı ve o anda sanki abisi de anlamış gibi başını kaldırınca iki üzgün bakış karşılaştı.

Genç kız abisinin bakışlarındaki hüznü görse de hiçbir şey yapmadı ve başını gerisin geri tabağına doğru indirdi. Ne yapabilirdi ki? Bu evde kadınlar konuşmazdı? Bu evde kadınlar darp edilir, esir gibi davranılırdı. Bu düşünceleri canını yaktı. Bu acılarla dolu evde ya kavga sesleri yükselirdi ya da sessizlik hakim olurdu.

Ahmet, kız kardeşinin kendisine baktığını hissetmiş gibi tüm pişmanlığıyla başını kaldırmıştı. Ona dün gece nasıl bir şerefsiz gibi el kaldırdığını hatta nasıl öylesine adice ileriye gittiğine inanamıyordu. Ona asla el kaldırmamıştı bu zamana kadar. Babasının yanında mecburen ters davranıp hor görürdü ama asla şerefsiz gibi el kaldırmazdı.

Dün gece hayatında ilk defa içmişti ve bundan da ölesiye pişman olmuştu. Eğer içmeseydi dün öyle aptalca şeyler yapmayacaktı. O kadar içmesinin sebebi ise sevdiği kız Alvina idi... Alvina... Olanlar aklına gelince yeniden sinirinin kanına karıştığını ve aklını ele geçirdiğine şahit oldu. Ne olursa olsun asla kendisini affetmeyecekti bunu biliyordu genç adam. Kız kardeşi kendisini affetse de ileri de, kendisi affetmeyecekti. Bir adi olduğunu, kardeşine el kaldırdığını asla unutmayacaktı.

Yemek faslı en sonunda bitmiş ve genç kız annesine yardım etmişti masanın toplanmasında. Ne annesi bir şey diyordu ne de kendisi konuşmak için özel bir çaba harcıyordu. Susmaya karar verdiği gün kendisine söz vermişti. Ne zaman bu esaretten kurtulduğuna dair bir ışık görürse o zaman hiç düşünmeden konuşacak ve gülecekti. O zamanın geleceğine dair bir ümit beslemiyor olsa da bekleyecekti. Bu acılarının elbet bir gün bedeli olarak mutluluğu yakalayacaklarına da inanmıyor değildi. Aslında bir yanda umudunu yaşatmak istiyor ama diğer yanı böyle bir şeyin olmayacağını, kendisini boşuna kandırmaması gerektiğini söylüyordu ve bu ikilemde ne yöne gideceğini bilemiyordu. Adeta çıkmaz sokakta sıkışıp kaldığını hissediyordu ve bu çıkmaz sokaktan da kurtulmak istiyordu.

2 ay sonra

Koskocaman iki ay geçmişti ve bu acılı evde hiç bir değişiklik olmamıştı. Gözyaşları akmaya, hiddetli sesler yükselmeye devam etmişti. Kasım bey her gün eve geliyor ve kendince bazı sebeplerden dolayı karısını ve kızını tartaklamaktan geri durmuyordu. Bu olanları görmek istemeyen Ahmet ise her gün geç saatlerde herkesin uyuduğunu bilerek eve geliyordu. Babasının öyle el kaldırılmasını görmek istemiyordu ve korkaklığından dolayı da kendinden nefret ediyordu.

 KABULLENİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin