Öfke kontrolü

1.1K 91 55
                                    

Beraber masaya oturduk. Bir şeyler atıştırdıktan sonra okula gitmek için çıktık. İstersem beni kendisinin bırakabileceğini söyledi. Ben de kabul ettim. Bugüne dek bindiğim en mükemmel ve bakımlı arabaydı. Okula vardık. Derek benim üst sınıfım olduğu için yolumuz merdivenlerde ayrıldı. Ben de sınıfıma gidip her zamanki yerime oturdum. Biraz sonra Scott ve biricik aşkı Allison sınıfa girdi. Ona bakmamaya çalışıyordum. Sanırım artık Lydia'yla takılıyorlardı. Her neyse, ne kadar umrumdaydı ki?

Ders bittiğinde aldığım üç beş notu çantama koydum. Birkaç ders daha aynı şekilde geçti. Son ders bedendi ve lakros antrenmanı vardı. Uzun zamandır ne antrenmanlara ne de maçlara gitmiştim. Koç yüksek ihtimalle bana çok kızacaktı. Lakros antrenmanı, basketbol antrenman saatiyle çakışıyordu. Soyunma odasına gittim. Üstümü değiştirdim. Tişörtü kafamdan geçirir geçirmez karşımda giyinen Derek'i gördüm. Yaralandığında karnını görmüştüm ancak vücudunu tamamen ilk kez görüyordum. Tanrım, bu vücuda sahip olmak kaç yılını almış olmalıydı???

Sahaya gittim. Koç her zamanki sıkıcı konuşmasını yapmakla meşguldü. Benim gözlerimse basketbol takımındaydı. Ya Derek oyunda fazla sinirlenirse? Gözümü ondan ayırmamaya çalışıyordum. Birkaç sayı kaçırmıştı ama şu anlık sakinliğini koruyordu.

Antrenman bitene kadar yaptığım tek şey Derek'e odaklanmaktı. Sinirlenip bir şey yapmasından korkuyordum. Ancak oldukça normal geçti. Herkes tekrar soyunma odasına döndü. Ben de üstümü değiştirdim. Hemen hemen herkes gitmiş sayılırdı. Tam ben çıkmaya hazırlanırken Jackson geldi ve beni omuzlarımdan kıyafet dolaplarına doğru itti.

Jackson: Senin gibi çelimsiz birinden zaten yardım almak beklenirdi. Şimdi seni kim koruyacak ha?

Boğazımı sıktı. Nefes alamıyordum. Yaklaşık on beş, yirmi saniye kadar boğazımı sıkarak konuşmasına devam etti. O sırada Derek içeri geldi.

Derek: Bırak.

Jackson: Korkak Stiles'ın koruması da geldi. Kendini savunamayacak kadar acizsin Stiles.

Derek: Sana onu bırakmanı söyledim ve bir daha söylemeyeceğim.

Nefes alabilmem için elini biraz gevşetti ancak hala eli boğazımdaydı.

Jackson: Peki ya bırakmazsam ne olur? Geçen gün sadece şanslıydın.

Derek hızlı ve sert adımlarla gelerek Jackson'ı boğazından tutup karşıki duvara fırlattı. Normal bir insan bunu yapabilecek kadar güçlü olabilir miydi emin değildim. Sanırım kurt adamlığın yetilerinden biriydi. Ancak Derek bununla yetinecek gibi durmuyordu. Yanına gidip boğazından tekrar tuttu ve duvara yaslayarak kaldırdı.

Derek: Bana bak orospu çocuğu. Ona bir kez daha dokunacak olursan seni öldürürüm.

Biraz yanlarına yaklaştığımda Derek'in gözlerinin yine parlamaya başladığını fark ettim. Derek'i kolundan çektim ve Jackson'ı bıraktı. Jackson yerde öksürerek nefesini düzenlemeye çalışırken Derek'e aynaya bakması için kaş göz işareti yaptım. Aynaya baktığında gözlerini gördü ve birlikte hızlıca okuldan ayrıldık. Arabaya bindik.

-Derek başardın! Sinirini kontrol edebildin, yani aslında kısmen ama bu da bir gelişme. Normalde onu orda öldürebilirdin.

Derek: Sanırım evet.

Bunu söylediğinde yüzünde başarının verdiği ufak bir tebessüm vardı. Beni evime bıraktı. Yarın dolunay vardı bu yüzden yarın Derek'le, gece ona gitmem konusunda anlaştık. Bu geceyi muhtemelen ödev yaparak ve biraz daha araştırma yaparak geçirecektim. Derek'le tanıştığımdan beri dertlerim artık beni o kadar üzmüyordu. Aslında onunlayken kendi dertlerimi pek umursamıyordum.

Masama oturup not defterimi çıkardım. Defterde yazanlara tekrar bir göz gezdirmeye karar verdim.

"Dayanak noktası"
"Acı seni insan yapar"
"Öfke kontrolü"
"Alfa: kırmızı    beta: sarı    mavi:?"
"Alfayı öldüren alfa olur"
"Betalar, alfanın sürüsü"
"Özellikler: iyileşme, hız, güç, işitme, görme, koku alma"
"Pençeler, şekil değiştirme, sivri diş"

Bu şekilde birkaç not daha vardı. Yarın olacaklardan korkmaya başlamıştım. Bana zarar vermesinden, başkasına zarar vermesinden korkuyordum. Bunu daha fazla düşünmeyip uyumaya karar verdim.

Forever <STEREK>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin