Uyku

762 74 2
                                    

Scott: Stiles. STİLES.

Birden yerimden sıçradım. Sınıfta, sıramda. oturuyordum ve herkes hala buradaydı. Her şey fazlasıyla normaldi. Sanırım yine şu saçma kabuslardan biriydi.

Scott: İyisin değil mi?

-İyiyim. Sadece uyuyakalmışım.

Scott: Stiles, uyumuyordun.

Uyumuyor muydum? Önüme döndüm ve düşünmeye başladım. Defter ve kitaplarımı toplayıp sınıftan çıkmaya karar verdim. Kafamı defterime çevirdiğimde dersin başında boş olan sayfa tamamıyla doluydu. Yazan tek şeyse "UYAN STİLES!"tı.

Defterimi çantama tıkıştırıp koşarak sınıftan çıktım. Scott ve öğretmen arkamdan bana seslenmişti ama umursamadım. Ellerim titriyordu. Sadece bir kabus olduğumu biliyordum ama Derek'i kontrol etme gereği duydum. Sınıfının önüne gittim. Kendimi gösterme gereği duymadım. Zaten geldiğimi anlamıştı bile. Sınıftan çıkıp yanıma geldi.

-İyisin. Her şey normal. HER ŞEY NEDEN NORMAL?

Derek: Stiles neler oluyor?

-Bilmiyorum hiçbir şey bilmiyorum.

Nefes nefeseydim. Sanırım yine panik atağım tutacaktı.

Derek: Yine bir kabus mu gördün?

-Kabus değil. Yani aslında kabus ama değil. Derek, bu kez bunu gördüğümde uyumuyordum.

Bir an duraksadı. O da şaşırmıştı.

-Derek, ben delirmedim tamam mı? Belki dediklerime inanmayacaksın ama ben delirmedim.

Derek: Hayır, sana inanıyorum. Neler olduğunu çözeceğiz. Sadece sakin ol.

Nefesimi düzenlemeye çalıştım. Artık az da olsa daha iyiydim.

Derek: Yine aynı adamı mı gördün?

-Hayır. Gölge vardı. İki, siyah, maskeli gölge adam. Biliyorum çok saçma ama yemin ederim ki doğruyu söylüyorum.

Derek: Stiles, ne dersen de ne kadar saçma olduğunu düşünürsen düşün söz veriyorum sana hep inanacağım.

-Teşekkür ederim.

Derek: Ee bu kadar mı?

-Yine seni öldürüyorlardı ve ben seni kurtaramıyordum, tekrar ve tekrar.

Derek: Hadi eve gidelim. Bu şekilde daha fazla derse girme.

Çantamı aldı ve eve döndük. Biraz ertesi günkü matematik sınavına çalıştım. Ben çalışırken Derek sürekli gördüklerimle ilgili sorular soruyordu. Sanırım bir çözüm arıyordu. Belki de gerçekten deliriyordum. Neden sürekli gördüğüm şey Derek'in ölümüydü? Bilmiyordum ama tek istediğim Derek'i gözümün önünden ayırmamaktı. Gözlerimi bir saniyeden fazla kapatmamaya çalışıyordum. Artık rüyayla gerçeği ayırt edemiyordum. Belki de şu an hala rüyadaydım. Belki de aklımı kaybediyordum.

Derek: Stiles, yeterince çalıştın. Kendini fazla yorma. Biraz uyu.

-Asla uyumayacağım.

Böyle demiştim ama gözlerim kapanıyordu. Mutfağa gidip kendime koca bir bardak filtre kahve yaptım. Bunu yaparken bile sürekli mutfak kapısından iyi olduğundan emin olmak için Derek'e bakıyordum. Bardağımı alıp salona geçtim.

Derek: Onu gerçekten içecek misin? Tamamını?

Bardağa bakıp yüzümü buruşturdum.

-Galiba evet.

Gülecekti ama son anda ciddiyetini korudu. Sanırım bunu öylesine yapmadığım aklına gelmişti. Geceye kadar sürekli banyoya gidip yüzümü yıkayıp geldim.

Derek: Stiles artık uyu. Söz veriyorum ben başında bekleyeceğim. Sadece birkaç saat de olsa uyu.

-Olmaz. Bir daha o saçma kabusu görmeyeceğim. Sen uyu.

Derek: Pekala sen uyumuyorsan ben de uyumuyorum.

Gülümsedim. Bütün gece uyumamak için direndim. İki gündür bir saniye olsun uyumamıştım. Çünkü korkuyordum. Ne o gölgeleri ne de o saçma mumya adamı bir daha görmeye niyetim vardı. Sabah olduğunda Derek yanımda uyuyakalmıştı. Onu uyandırmadan okula gitmeye karar verdim çünkü biraz daha evde durursam ben de uyuyacaktım. Oldukça sessiz çekilde çantamı alıp evden çıktım. Jeepe binip okula doğru sürdüm. Hala gözlerim kapanıyordu. Yol bitmek bilmiyor gibiydi. Fazlasıyla yorgundum. Sürekli gözlerim daldığı için ara sıra kendime tokat atıyordum. Yolda giderken tam karşımda o adamı gördüm. Tam da yolun ortasındaydı. Neden yaptım bilmiyorum ama birden direksiyonu sola kırdım. Sanki bunu ben yapmamıştım, bana o yaptırmıştı. Son hatırladığım şey jeeple ormanlık alana doğru yuvarlandığımdı.

Forever <STEREK>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin