Yanına gittim ve çemberi bozdum. İkisi de çemberden çıktı.
-Eski gözlerini de seviyordum ama bu daha çok yakıştı.
Gülümsedi. Cesedi buraya gömmeye karar verdik. Ceset işini hallettik ve Derek'le eve gittik.
Derek'e yaklaştım ve tişörtünü kaldırdım. Yaralı olduğunu biliyordum. Ağır yaralı sayılmazdı. Tişörtünü çıkardım ve kesiklere dokundum. Aramızda olan yarım adımlık mesafeyi kapattı ve elimi tutup kesiklerden çekti.
Derek: Endişelenme, acımıyor.
-Şe-şey duşa girsen iyi olur. Kollarındaki kanı gösterdim.
Derek: Ah, doğru.
Banyoya gitti. Biraz önce bunca şey yaşanmışken normal davranamıyordum. Az önce Derek, birini öldürmüştü ama sonuç olarak hak etmişti. Derek onu öldürmeseydi o hem Derek'i hem de kasabanın belki de kalan yarısını öldürecekti. Kesinlikle doğru olanı yapmıştı. Yine de bunları düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum. Saat gece ikiye geliyordu. Kanepede biraz uzandım. Banyo kapısının açıldığını duydum. Gözlerimi kapatıp uyuyor taklidi yaptım. Uykum yoktu ama bugünün bitmesini istiyordum. Derek yanıma geldi, uyuduğumu gördü ve beni kucağına alıp kendi götürdü. Yatağa koydu, üstümü örtüp odadan çıktı. Kendimi uyumaya zorlayıp yarım saat sonra uyuyabildim.
Önümüzdeki iki gün fazlasıyla sıradandı. Okula gidip gelmekten ve ders çalışmaktan başka bir şey yapmıyordum. Sanki günler o kadar soluktu ki. Gülmeyi unutmuş gibiydik. Malia'yı hasta olduğum bahanesiyle geçiştiriyordum. Derek'se sadece antrenmanlarla ilgileniyordu. Artık bu soğukluğa bir son vermeye karar verdim.
Henüz dersler bitmemişti. Tenefüs zili çalar çalmaz Derek'in yanına gittim.
-Hey, çıkışta bir şeyler yapmak ister misin?
Derek: Olur. Ne gibi bir şeyler?
-Bilmem. Belki sinemaya gidebiliriz.
Derek: Güzel fikir.
Hala sebepsizce soğuk gibiydik ama en azından daha iyi sayılırdı.
Ders bitince çantamı alıp Derek'i bulmak için spor salonuna gittim. Yanında bir kız vardı. Kızı tanımıyordum ama sanırım bir üst sınıftı. Kızla kısa bir süre konuştular. Daha bir ders önce konuştuğumda mutsuz olan Derek, şimdi gülümsüyordu. Ne değişmişti? Moralim daha da bozulmuş şekilde izlemeye devam ettim. Kız bir anda Derek'i öptü. Derek de fazla isteksiz sayılmaz diyebilirdim. Gözlerim doldu. Yavaş adımlarla uzaklaştım. Neden bu beni üzmüştü? Onun aşk hayatına karışamazdım bile, neden beni bu kadar ilgilendiriyordu? Yavaş adımlarla uzaklaşırken Derek'in sesini duydum.
Derek: Hey, Stiles.
Duraksayıp ona döndüm.
Derek: De-deminki şey.
-Açıklamak zorunda değilsin.
Derek: Hayır zorundayım.
-Derek, bana hesap vermek zorunda değilsin. Hayatında neler yaşadığın ve kimle ne yaptığın beni ilgilendirmez. Aynı şekilde senin de öyle.
Birkaç saniye sessiz kaldı.
Derek: Hangi filme gideceğiz?
-Pek havamda değilim. Sen istersen git.
Derek: Gitmeyi sen teklif etti...
-Ve şimdi vazgeçtim. Tamam mı?
Kız yanımıza geldi ve Derek'e seslendi.
-Seni çağırıyor, gitsen iyi olur.
Arkamı dönüp uzaklaştım. Hem beni ilgilendirmez diyip hem bu kadar sert çıkışmam fazla çelişkiliydi evet ama gerçekten bütün sinirlerim tepemdeydi. Okuldan çıkarken sanki bir o eksikmiş gibi Malia yanıma geldi.
Malia: Hey Stiles. O iptal olan planı bugün yapmaya ne dersin?
Aslında hala hiç gidesim yoktu ama içimden intikam almak geçiyordu. Neyin intikamını alacaktım ki? Derek'in umrunda bile olmayacaktı ama çoktan tamam demiştim bile.
Malia'nın arabasına bindik ve benim evime doğru yola çıktık. Biraz ders çalıştırdım ama aklımda yalnızca Derek ve o kız vardı. Bir yandan eve gidip gitmediğini görmek için camı izliyordum. Eve gitmek için buradan geçmek zorundaydı.Malia: Ben artık gitsem iyi olur. Ailem merak etmesin.
Ona kapıya kadar eşlik ettim.
Malia: Teşekkür ederim, ders için. O zaman, sonra görüşürüz.
Yanağımdan öpüp arabasına döndü.
Arkasından kapıyı kapatıp içeri geçtim. Derek olmadığı için bu evden, Derek olduğu için de Derek'in evinden nefret ediyordum. Büyük bir duygu karmaşasındaydım.
Odama çıkıp müzik dinleyerek camdan dışarıyı seyrettim. Şu an ondan ne kadar nefret de etsem içimden hala onu merak ediyordum. O sırada Derek'in arabasını gördüm. Evin önünde durdu ve camı açıp benim olduğum cama baktı. Birkaç saniye bakıştıktan sonra camın önünden çekildim. Acaba gelirken Malia'yı görmüş müyü? Biraz sonra cama tekrar baktığımda gitmişti.
Ertesi gün jeepi almak için Derek'in evine gittim. Onun arabası da buradaydı ama gözüm kapıya takıldı. Evin kapısı aralıktı. Kapıya yaklaştım ve yavaşça ittim.
-Derek?
Ses yoktu.
-Derek? Kimse yok mu?
İçeri girdiğimde salonda yerde kanlar içinde yatan Derek'i gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forever <STEREK>
WerewolfBir hayat nasıl bu kadar boktan olabilir? Bir insan nasıl sahip olduğu her şeyi kaybedebilir? Bugün buna bir son verecekken kaybettiğim bunca şeye karşın ilk kez bir şey kazandım.