Sır

600 68 49
                                    

Derek, Peter'a elini uzattı. Peter, elini tutup kalktı. Henüz neler olduğunu anlayamadan Derek, yüzüne bir yumruk geçirdi. Peter tekrar yere savruldu. Derek bir şeyler söyledi ama buradan tabiki de duyulmuyordu. Biraz sakinleşip tekrar elini uzattı ama bu sefer düzgünce kaldırdı. Eve doğru geliyorlardı.

Deaton: Merak etmeyin, şu an hem bir omega hem de yeni canlandığı için fazla güçsüz. Kimseye zarar veremez.

Eve girdiler. Herkes sessizce ve tuhaf bakışlarla ona bakıyordu. Peter kendisine atılan bakışları fark etti.

Peter: Ne?

Derek: Kes sesini.

Derek hala hem kendisine hem de bana yaptıklarından sonra ona kinini atamamıştı. Ben de hala ondan nefret ediyordum ama denize düşen yılana sarılır derler.

Olayları ona da anlattım.

Peter: Peki bunlardan banane?

Derek: Kısacası Peter; ya bize yardım edersin ya da tek bir darbeyle seni yine o mezarına yollarım.

Peter: Pekala koca adam sakin ol. Plan ne?

-A-aslında henüz bir plan yok.

Peter: Seni öldürmeye çalışan dev bir kertenkele var, bunun için ölü birini canlandırdınız ve ortada bir plan yok mu?

-Uhmm sanırım hayır.

Haklıydı. Planı belirlemeden en son yapılacak işi baştan yapmıştık. Her neyse, bir plan bulmak ne kadar zor olabilirdi ki? Bir süre herkes sessizce düşündü.

-Üç kişiyiz. Bence savaşsak onu rahatça öldürebiliriz. Plana gerek yok.

Kişiler arasında sayılmadığım için kırılmış bir bakış attım.

-Olmaz. Kanimayı öldürürsek Jackso... ya-yani kanima gerçekte her kimse o da ölecek. Masum birini öldüremeyiz.

Scott: Doğru söylüyor. Sonuçta o kişi her kimse, kanima olduğunu bile bilmiyor.

Derek iç çekti ve kendi kendine konuşur gibi kısık bir sesle "doğru" dedi.

-Amacımız yakalamak olsun. Yakalarsak, onu düzeltmenin bir yolunu bulana kadar bir yerde kapalı tutarız.

Peter: Peki nasıl yakalamayı düşünüyorsun?

-Yine üvez ağacını kullanabiliriz. Onu çembere kıstırırız ve eninde sonunda insan haline dönüşmek zorunda kalır.

Deaton: İyi bir fikir.

Scott ve Deaton, üvez ağacı almak için kliniğe gittiler. Üçümüz kalmıştık ama kimse konuşmuyordu. Biraz sonra Derek sessizliği bozdu.

Derek: Yangından nasıl kurtuldun?

Peter: Kurtuldum mu sanıyorsun? Yanarak can vermenin eşiğinden döndüm. Her gece, aralıksız her gece rüyalarımda o yangını gördüm. İyileşmem yıllarımı aldı.

Derek: Annemi neden kurtarmadın?

Peter: Onun için umut yoktu.

Derek bana baktı. O an beni yangından kurtarışını hatırladım.

Derek: Her zaman bir umut vardır. Canın pahasına da olsa o senin kardeşindi. Nasıl vicdanın rahat etti?

Gözleri dolmuştu. Sesi de git gide yükselmesi gerekirken alçalıyordu ve sesi titriyordu.

Peter: Vicdanım rahat değil. Pişmanım, o gün onu kurtarmadığım için pişmanım. Ancak bütün ömrümü kendimi bunun için suçlayarak geçiremem. O evi ben yakmadım tamam mı? Bütün suçu bana atamazsın.

Hiçbir şey söylemedi. Yaşlar yanaklarından süzüldü. Yanına gittim. Benim de gözlerim dolmuştu. Elimi omzuna koydum. Biraz sonra Derek kapıya koştu. Kapıyı açıp dışarıda birkaç adım uzaklaştı. Peter da hemen peşinden gitti. Onlara yetişmeye çalışırken:

-Neler oluyor?

Derek: Bir şey duydum.

Kanima ormanın derinliklerinden bize doğru geliyordu.

Derek: Stiles çekil.

Evin girişine doğru çekildim. Derek fazlasıyla yüksek bir sesle kükredi ve pençelerini çıkardı. Peter de pençelerini çıkardı. Kanima bana değil, Peter'a gidiyordu. Dövüşmeye başladılar. Kanima Derek'i fırlattı ve tekrar Peter'a yöneldi ve onu da yere devirdi. Derek toparlanıp tekrar saldırmaya hazırlandı. O an aklıma kitapta okuduğum cümle geldi.

-Derek dur!

Duraksayıp bana baktı.

-Bir şey saklıyor.

Derek: Ne?

-Peter bir sır saklıyor.

Peter: Sır falan saklamıyorum.

Kanima git gide Peter'a yaklaşıyordu.

-Peter sırrı söyle yoksa seni öldürecek!

Peter: Sana söyledim sır falan yok.

-SÖYLE ŞUNU!

Kanimayla aralarında on santim kalmıştı. Korku dolu bir sesle:

Peter: PEKALA PEKALA SÖYLEYECEĞİM. Derek, babanı ben öldürdüm.

Derek: NE?

Kanima geri çekildi ve ormandan uzaklaşıp gözden kayboldu. En azından şimdilik.

Peter: Sana insanlarla kurtların ilişkilerinin onaylanmadığını söylemiştim hatırlıyor musun? Annen sırrını yalnızca bana söylemişti.

Derek: SEN DE GİDİP ÖLDÜREYİM Mİ DEDİN?

Peter: Eğer ben öldürmeseydim ortaya çıkacaktı ve sürü anneni de öldürecekti. Ben bunu anneni korumak için yaptım. Birbirlerini canları pahasına seviyorlardı, onu öldürmediğim sürece annen o adamdan vazgeçmeyecekti. Sıradan bir insan yüzünden kardeşimin öldürülmesine göz yumamazdım.

Derek: Senin kadar bencil birini görmedim.

Peter: Kendim için değil, anneni korumak için yaptım. Eğer bu bencillikse evet bencil biriyim.

Derek: Seni de sikeyim, bencilliğini de.

Beni de alıp arabaya bindi. Sürmeye başladı. Bir yandan gözleri dolmuştu ama fazlasıyla hissiz gözüküyordu. Git gide hızlanıyorduk. Nereye gittiğimizi bilmiyordum ama sormaya da çekiniyordum ki sanırım Derek bile nereye gittiğimizi bilmiyordu. Sadece gidiyorduk.

Forever <STEREK>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin