Suat'ın ağzından; ( İlk defa Suat bebeğimin ağzından yazacağım heyecanlandım mxndjsksma.)
"Yasemin , Yasemin" Koridorda Yasemin'e seslendim. Tabi hanımefendi duyabilirse. Arkasına dönüp seslenen kişiye baktı. O durunca bende hızlıca yanına yürüdüm.
"Konuşabilir miyiz biraz?"
"Tabi. Ne konuda?" Tedirgin bir şekilde sordu.
"Şey, Buket ile Mustafa hakkında." İtiraz etmek için ağzını açmıştı ki ben durdurdum.
"Hemen itiraz etme. İkimizin de arkadaşı onlar. Ne var bir araya getirmek için planlar yapsak?"
"Buket bunu duyunca çok kızar. Ayrıca ben arkadaşıma ihanet edemem."
"Ya kızım ihanet etmeyeceksin. Nerden çıkardın bunu? Biz sadece süreci hızlandırmak için beyin fırtınası yapacağız." Kararsız bakışlar attı bana.
"Ne gibi şeyler yapacağız onu söyle ilk önce." Kızın gözünü korkutmaya gerek yoktu başta. Minik ve masum şeyleri söyleyelim.
"Ne bileyim toplu etkinliklerle aynı yerlerde bulunduralım. Sonra yalnız bırakmaya çalışırız."
"Tamam ama arkadaşım üzülürse kork benden Suat."
"Ama tamam senin arkadaşın da benim değil sanki." Omuz silkerek sınıfına girdi. Ben de merdivenden kendi sınıfıma çıktım. Her şeyden habersiz Mıstık camdan dışarıya bakıyordu.
"Böh!" Göbeğine parmağımı sertçe bastırarak kulağının dibinde bağırdım. Korkarak yerinden sıçradı.
"Ne yapıyorsun gerizekalı? Ölüyordum."
"Ne bağlıyorsun salak? "Birbirimize en fazla kullandığımız kelime bunlardı. Çok nadir sinirlenince küfür ederdik. Aramızda bir küfürbaz Egemen vardı. Ona da alışmıştık. Bize etmezdi. Kimseye etmezdi ama olaylara ederdi.
"Korktum ya." Ona sinsi bir gülüş attım.
"Camdan neye bakıyorsun sen? Bu aralar pek bir cam kuşu oldun. Hayırdır?"
"Yok bir şey. Ne olabilir ki? Canım sıkıldı öylesine bakıyordum." Tamam der gibi başımı salladım.
"De bakalım var mı anonim hanımdan bir gelişme?"
"Yok. Yok bir gelişme. Öyle konuşmaya devam işte. "Ben arkadaşımı tanırdım. Vardı bir şeyler de bana söylemiyordu. İçten pazarlıklı Mustafa Emre.
Bir dahaki tenefüs oyalanmadan alt kata indim. Yasemin'i Buket'siz bulmam ve konuşmam lazımdı. Hafta sonu için güzel bir planım vardı. Yasemin'i sınıfta bulunca gelmesi için işaret yaptım. Yanıma gelince sakin bir köşeye geçtik.
"Niye çağırdın beni buraya?"
"Hafta sonu müsait misiniz Buket ile sen?"
"Bildiğim kadarıyla evet."
"Çok güzel. Hafta sonu kafede buluşmaya ne dersiniz? Hem Cemre'yi de çağıracağım. Aralarını biraz alevlendirelim." Diyerek göz kırptım.
"Ne Cemre'si ya. Tanımadığımız etmediğimiz insanları çağırma. Ayrıca Buket Mustafa'nın geldiğini bilirse hayatta gelmez."
"Sen de takip ediyorsun. Tanışıyorsunuzdur. Buket'e de Mustafa'nın geleceğini söyleme. Hatta benim geleceğimi de söyleme son dakika öğrensin. Bende öyle yapacağım." Biraz düşünür gibi yaptı. Sonradan aydınlanma yaşamış gibi gözleri büyüdü.
"İçim hiç rahat değil. Resmen arkadaşımın arkasından iş çeviriyorum."
"İyiliği için yapıyoruz." Dedim rahatlatmak için.
"İyi de ne yapacaksın ki Cemre'yi?"
"Cemre'ye Mustafa'ya biraz yürümesini söyleyeceğim. Oyuncuktan. Buket'in tepkisini ölçmek için."
"Neee? Sen deli misin? Ya ters teperse?" Dediklerine göz devirdim.
"Azıcık güven bana. Okay?" Beni başından atmak için hızlıca kafasını salladı ve 'okay' dedi. Planın geri kalanını konuşuruz diyerek vedalaştık.
Mustafa'ya söylemeyecektim. Son dakika haberi olsundu. Kudursun köpek. Yaşasın kötülük. Tam olarak kötülük de denemez. Sonuçta bu planları arkadaşlarım için yapıyorum. Bence kötülük sayılmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan B /Yarı Texting (Tamamlandı)
Literatura Kobieca[Bayan B]: Saçını bi sağa bi sola savuruyorsun ya [Bayan B]: Baka, baka doyamıyorum [Bayan B]: Gözünü süze, süze; havalı, havalı [Bayan B]:Gülünce hayran oluyorum [Bayan B ]: Yine ben. N'aber yakışıklı.