Bölüm 19

447 53 17
                                    


Şok olmuş bir şekilde Mustafa'ya baktım. Hayır yani kendimi de anlamıyordum. Koca okulda çarpacak kimse yokmuş gibi ona çarptım. ÇARPILDIM. Bir şey yapmam lazım.

"Aaa! Çok pardon. İkimiz de birbirinize çarpıldık. Şey yani çarpıştık. Dilim sürtüştü. Kusura bakma." Kendimi kurtarayım derken daha mı batmıştım ben.

"Tamam sakin ol Buket. Ben hızlı çıktım. Benim hatam." Buket dedi, adımla seslendi. DJ ver arkadan romantik bir müzik. Tam o sırada zil çaldı. İstediğim müzik bu değildi.

" Neyse zil çaldı. İyi dersler." Diyip tabanları yağlamaya niyetlendim.

"İyi dersler sana da." Hafifçe tebessüm ederek yanından geçtim. Aman yarabbim. Çok heyecan vericiydi. Hemen sınıfa gidip Yasemin'e anlatmalıyım. Merdivenlerden hızlıca indim ve sınıfa girdim. Öğretmen gelmeden anlatmam lazımdı.

"Yasemin, Yasemin! Ne oldu biliyor musun?"

"Biliyorum."

"Nasıl? Nerden biliyorsun?"

" Her yerde benim haberci kuşlarım var. Haberin yok mu senin?" Resmen benimle dalga geçiyordu.

"Aşk olsun. Resmen benimle dalga geçiyorsun ya. "

"Sende mantıklı ol lütfen Buket. Oturduğum yerden nasıl bileyim ne olduğunu."

"Tamam uzatmayacağım. Mustafa ile çarpıştık. Ben bu kattaki tuvalet dolu olduğu için üst kata çıkmıştım. Dönüşte tam onların sınıfın önünden geçiyordum ki bir anda kapıdan çıktı."

" Sende ona hülyalı hülyalı bakıp saçmaladın. Sonra da kendini rezil ettin."

"Hayır, hiçte bile. Sadece küçük bir dil sürüşmesi yaşadım o kadar." Kaşlarını kaldırıp sorgular gibi baktı.

"Birbirimize çarptık yerine birbirimize çarpıldık dedim. Ama yanlışlıkla. Kolayca toparladım sonra. O da bana adımla seslendi." Ağzım kulaklarımda gülümsedim.

"Tabi ki adınla seslenecek Buket. Ne desin amca oğlu mu?" Tam o sırada hoca girdi sınıfa. Koca bir ders sıkıcı sıkıcı geçti. Bu gün hiç ders modunda değildim.

Telefonu da elime alma fırsatım hiç olmamıştı. Sabah neredeyse okula geç kalıyordum. İlk tenefüste tuvalet telaşından dolayı çantadan çıkartmamıştım. Tenefüste ilk iş Mıstık'a mesaj atmak olacak galiba.

Zilin sonunda çalması beni öyle mutlu ve mesut etmişti ki anlatamam. Hemen telefonu alıp interneti açtım. Bir kaç bildirim geldi, onlara bakmadan Mustafa ile olan konuşmalara girdim. Gördüğüm şey ile kalbim tekledi.

Gökalp_emr: Nasılsın mozaik hanım?

Gökalp_emr: Bu gün biraz sessizsin sanki

Tebessüm ettim. İçimden kahkahalar atarak Ankara'nın bağları oynamak gelsede yapmadım. Şimdi bu mesaja cevap vermek icap eder. Ne yazsam ki? Görüldü de attım.

Bayan_B: İyiyim Mıstık sen nasılsın?

Bayan_B: Sabah şeriflerin hayır olsun inşallah.

Biraz bekledikten sonra cevap yazmaya başladı.

Gökalp_emr: İyiyim sen mesaj attın daha iyi oldum

Bu çoğunun kafasına taş mı düştü acaba? Biz çarpışırken burnuna çok sert vurdum da beyni falan mı yerine oturdu.

Bayan_B: Gerçekten iyi olduğuna emin misin??

Gökalp_emr: Evet

Gökalp_emr: Neden ki??

Benim yaptığım gibi iki soru işareti koydu. Vallahi bu çocukta bir şey var.

Bayan_B: Yani ne bileyim sanki biraz garipsin bu gün mesajı da ilk sen atmışsın şaşırdım

Gökalp_emr: Şaşırma lütfen

Gökalp_emr: Fark ettim ki numaramı bulacak kadar delisin. Ben de  düşündüm taşındım daha ılımlı yaklaşmaya karar verdim.

Nee? Neeeeee? Yanlış mı okuyorum yoksa gözlerimin bir oyunu mu bu bana? Sakin ol Buket. Bu bekleğin bir şey. Sakinleş!

Gökalp_emr: İyi misin gittin bir anda

Bayan_B: İyiyim iyiyim şaşırdım sadece

Mustafa'nın o mesajından sonra şaşkınlığım tam iki dakika sürmüş. Mıstık'ım da haklı merak etmekte. Yasmin 'in kafasını telefon ile arama sokması ile ona döndüm.

"Bak..." Dedim heyecanla." İlk kez, ilk mesajı o attı. Ben değil o,o!"

"Bu çok küçük bir gelişme gibi geldi bana. "

" Benim için küçük ama insanlık için büyük bir adım bu Yasemin. Allah bilir gelecekte kaç platoniğe ışık, kaç anonime umut olacağım ben. Şu anki çabam sadece sevgimin peşinden koşmak değil gelecek nesillere yol göstermek,onlara idol olmak. "Vurgulu bir şekilde yaptığım konuşmadan etkilenmiş olacak ki gözleri bir yerde takılı kaldı.

"Buket sakın kımıldama. Özellikle ellerini sakın haraket ettirme." Ellerime baktığım zaman biri telefonu tutarken diğeri sıranın üstünde kendince duruyordu. Ne olabilir ki diyerek Yasemin'e baktım.

"Saçma salak konuşurken bir dolu anlamsız şey yazdın klavye ile. Elinin şu an nereye değdiğini bilmiyoruz. Hararet ettiğin anda o mesajı gönderebilirsin."

"Saçmalama. Hemen gider mi mesaj." Diyerek elimi havada sallamaya başladım. Yasemin 'sen organik salaksın' der gibi baktı. Telefonu indirip sıranın üstüne koydum.

"Bak gitmemiş gördün mü?" Derken bana bir kal geldi. Ben o anlamsız mesajı göndermiştim ve Mustafa da görmüştü. Olamaz, nayırr!

Mesajın gittiğini gören bir Buket bırakayım şuraya da⬇️⬇️⬇️

Mesajın gittiğini gören bir Buket bırakayım şuraya da⬇️⬇️⬇️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bayan B /Yarı Texting (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin