Bölüm 58

285 36 6
                                    


Mustafa'nın ağzından;

Sabah erkenden kalktım. Kahvaltılık bir şeyler çıkarıp yedim. Babamın izin günüydü, bu yüzden de uyuyordu. Annem de normalde bana kahvaltı hazırladı ama son günlerde fazla yorgundu ve sürekli kusuyordu. Hastaneye gidelim diyince de midesini üşüttüğünü söylemişti. Dinlenmesi için kimseyi kaldırmadan buzdolabına bir post-it yapıştırıp evden çıktım.

" Bebeğim bekle beni." Sol sokağımdan gelen Mehmet'in sesi ile o tarafa baktım. Köşede büyük ihtimalle işe gitmek için servis bekleyen amca bize garip garip baktı. Hayat çok güzeldi. Dün Buket'e rezil olmuştuk bugün köşedeki amcaya.

" Ne bebeğimi Allah Allah. Güzel bir lakap bulamadıysan benim bir adım var Mustafa."

"Buket deseydi bebeğim diye dibin düşerdi ama." Bilmiş bilmiş konuştu yine sabah sabah.

"Sen Buket değilsin ama."

" Vay bir kız için dostunu mu sattın? Öyle olsun Mustafa Bey öyle olsun." Son cümlesini trip atar gibi söyleyip önden yürümeye başladı.

" Sen kavga falan mı ettin Yeliz ile?"

"Ne münasebet?" Tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Bu sırada durağa gelmiştik.

" Evet kavga ettik. Neymiş efendim hafta sonu kuzeni gelecekmiş bizim plan iptalmiş. Bak bak bak. Kıytırık kuzen için on gün önce yapılan plan iptal ediliyor. "

"Yani teorik olarak bakarsan kuzeni ayda yılda bir kez geliyor. Onu seçmesi çok normal." Mehmet derin bir nefes aldı ve elini omzuma koydu.

" Ah Mustafa ah! Daha her şeyin başında olduğun için bu kadar kolay konuşuyorsun. Bir kaç ay geçsin, hele bir geçsin. O zaman göreceksin ak koyun kara koyun neymiş. " dedi.

Hım hım diyerek geçiştirdim onu. Zamanın göstereceği hiçbir şey için büyük konuşmamak gerekti. Okula gelince etrafa bakındım. Ama ne Buket'ten ne de Suat'lardan bir iz yoktu. Buketlerin katına gelince Mehmet'e Buket'e bakacağımı söyledim. İmalı imalı bakışlar ve gülüşler atıp çıktı merdivenleri. Arkadaş terörü bu çocuk resmen ya.

" Erkencisin bu gün." Buket'i sınıfta otururken görünce yanına gittim. Sınıfta bir Buket bir de her şeyi merak eden kız vardı.

"Günaydın. Öyle oldu babam bıraktı işe giderken."

"Günaydın." Diyip yanına oturdum. Bakışları benim arkama kayınca bende arkama baktım. Hala adını bilmediğim- açıkçası çok da merak etmediğim- kız pür dikkat bize bakıyordu. Ona baktığımızı fark edince gülüp çıktı sınıftan.

"Sevimsiz şey ne olacak?" Buket'in surat ifadesi çok komikti." Komik mi?"

"Evet, çok komik." Gözlerini devirdi.

"Öğlen yemeğinde beraber yiyelim artık." Dedim emrivaki bir şekilde. Yoksa başka türlü benimle geleceği yoktu hanımefendinin.

"Ya Yasemin yanlız kalır."

"Yanına Suat'ı göndeririz. "

"Cinayet çıkar, farkında mısın? Sonra üçüncü sayfa haberlerinden manşet' damarına basan arkadaşını katletti.' diye. Yok yook ben arkadaşımın hayatını karartamam."

"Sanki bahane uyduruyormuşsun gibi geldi bana." Dedikten sonra anlamadığım bir şekilde kahkaha atmaya başladı.

"Mustafa sen onu bunu boş ver de dünkü halin çok süperdi. Bence öğlen beraber ölüme gidelim." Kahkahaların arasında zor konuşuyordu.

" Tövbe tövbe. Ne o öyle ölüme falan gidelim. Duymayayım ağzından bir daha." Bana biraz yakalaşıp konuştu.

" Eğer bu öğlen beni rahat bırakmazsan Suat'a anlatırım." Dedikleri ile gözlerimi büyüttüm. Bunu yapamazdı. Eğer yaparsa Suat kesinlikle beni yerden yere vururdu.

"Bu kadar cani mi olacaksın gerçekten?"

"Yasemin ile çok önemli bir konu konuşmam lazım. Yarın gelirim ama." Tam bu sırada kapı açıldı. Arkama bakınca sınıftan bir kaç kişinin geldiğini gördüm.

"Tamam. " Dedim çaresiz bir kabullenişle." Ama yarın kesin geleceksin bak ona göre." Tamam der gibi kafasını salladı. Görüşürüz diyip sınıftan çıktım. Bu gün de elim boş dönüyordum ve yine Suat'a kalmıştım.

Geri kalan zaman bir şey olmadı. Bir kaç kez Buket'in yanına gittim. Hep dünkü halimi hatırlayıp güldü. İşin garibi artık bana da komik gelmeye başladı. Arada sırada Buket'in evine gitmeye karar verdim. Artık babasının silahı ne zaman çıkardı o zaman helvamı yerlerdi. Eve gelince de hummalı bir çalışma vardı. Annem sanki akşama bir şey varmış gibi hazırlık yapıyordu.

"Geldin mi oğluşum? Hadi ellerini yıka bekleme."

"Geldim anne geldim de ne bu halin? Akşama misafir falan mı var?" Dedim anahtarımı askıya asarken.

"Yok oğlum. Bu gün böyle bir özeneyim dedim. Baban da karpuz aramaya gitti. Bulacak inşallah."

"Karpuz. Bu mevsimde. Anne iyi misin sen? Adam nereden bulsun karpuzu?" Vardı bir gariplik ama hayırlısı artık.

"Bulmaya çalışsın en azından." Tamam diyip banyoya gittim. Ellerimi yıkayıp çıktım. Biraz ödev yapınca babam gelmişti. Akşam yemeğine oturunca ikisinde de bir haller vardı. Çorbadan sonra yemeğe geçince dik dik bana bakmaya başladılar. Bende onlara bakmaya başladım.

"Oğlum bizim sana bir şey söylememiz lazım. Senin sakinlik ile karşılayacağını biliyoruz."dedi babam.

"Sonuçta sen artık büyüdün abi olacak yaşa geldin." Babam annemi koluyla uyarınca annem aniden sustu.

"Yani dememiz o ki annem hamile."

"Güzel şakaydı. Gülmedim." Hala inanamıyorum benim fikrimi almadan nasıl yaparlardı bunu.

"Gerçekten hamileyim. Kardeşin olacak. Hem bugün biz varız yarın yokuz. Birbirinize dayanık olursunuz." Dedi annem.

" Ya yarın ben ölürsem. Ne olacak?"

"Allah korusun!"

"Kardeşin bize eş olur işte." Annem ile babam aynı anda konuştu. Ama annem babamın dediklerini anlayınca babama masanın altından ayağına bastı. Yani öyle tahmin ediyorum çünkü ben hala şoktayım.

"Anne sen kırkına merdiven dayadın. Bu yaşta artık ne çocuğu?"

"Ne var ne yaşımda? Daha otuz altı yaşındayım."

"İki ay sonra otuz yedi olacaksın. Bu çocuk önümüzdeki ay mı gelecek?"

"Ne yapalım oğlum geliyor işte. Bundan sonra alışmaya bak. "Dedi babam. Ne demek alışamaya bak. İkisine de hüzünlü hüzünlü baktım.

"Üstüme gül mü koklayacaksınız?"

"Evet!" İkisi de aynı cevabı verince bittim. Üç çocuğu ile aldatılıp kapıya konan kanal 7 dizisi baş rolüydüm artık. Ben iflah olmazdım bundan sonra.

"Öyle olsun. Peki öyle olsun. Ben izninizle yeterince doydum artık kalkayım. Yatağıma gidip küçük bir ağlama seansı yaşamak istiyorum. Ve bu olayı hazmetmek biraz zamanımı alacak. Lütfen biraz zaman tanıyın bana." Diyerek flaş TV oyunculuğum ile masadan kalktım.

"İstediğin zaman senin olsun evladım. Nasıl olsa Allah'ın izni ile bir ömür boyu beraber olacaksınız." Babamın arkadan seslenmesi ile iyice olayı kavradım. Artık evimin bir gülü, tek gülü, gözbebeği olamayacaktım. Yatağa uzanır uzanmaz uykuya dalmak için çabaladım.

Bu olay başıma geldiği için yazdım bu arada. Tek çocuk değildim ama sonrada gelene de eyvallah diyemedik kolay kolay mxbsnannds. Bayramınız mübarek olsun.❤️❤️

Bayan B /Yarı Texting (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin