Bölüm 54

300 41 3
                                    

Mustafa'nın ağzından;

Okula hiç bu kadar hazırlanarak ve severek geldiğimi hatırlamıyordum. Sanırım ilkokul birinci sınıfın, anaokulu gibi olduğunu düşündüğüm zaman güle oynaya gelmiştim. Şimdi anaokulundan daha güzel bir şey için gelmiştim.

Buket'le dün sabahtan sonra hiç konuşmamıştık. O mesaj atmamış ben de hasta diye rahatsız etmek istememiştim. Zil çalmadan önce sınıfına da bakınca gelmemişti daha. Ama bu gün gelmeliydi. Gelmezse yine balkonuna tırmanırdım. Bilirsiniz bana buralarda dağcı Mustafa derler. EvelAllah düz duvara bile tırmanırım.

Tenefüs zili çalınca hızla sınıftan çıktım. Suat da arkamdan geldi." Nereye gidiyorsun böyle acele acele?"

"Buket'le konuştum, artık onun olduğunu bildiğimi biliyor."

"Ne? Ne ara yaptın bunu? Mustafa niye hiç bir şeyi bana anlatmıyorsun? Sen birinden hoşlanmaya başlayınca arkadaşını sattın mı yani?" Suat tek nefeste içini dökerken çoktan Buket'in sınıfına gelmiştik.

"Bana bak! Eğer zevzeklik yaparsan ve ben Buket ile konuşmazsam kafanı patlatırım. " Tehditimden sonra gözlerini büyüterek baktı.

"Bunu Buket'e söyleyeceğim, ne kadar şiddet yanlısı biriyle sevgili olacak bilsin kız." Omzunu okşayarak cevap verdim.

"Güzel kardeşim, benim şiddetim bir tek sana. Kal burada ,gelme."

"Bana ne, bana ne. Geleceğim işte." Diyerek benden önce sınıfa girdi. Ben de arkasından gittim. "Aaa fos çıktı. Boşuna gelmişiz, seninki bu gün de yok."

"Çantası burada. Gelmiş. "Dedim Suat'a ters ters. Şöyle bir sınıfa baktım. Herkes işine bakıyordu. Her gün geldiğimiz için artık kimse garip karşılamıyordu sanırım.

"Aaa Yasemin geldi ve arkasından müstakbel yengeciğim." Buket'in sırasının üstünü incelerken Suat'ın sesi ile kapıya baktım. Bu gün biraz daha iyi görünüyordu Buket.

"Aaa burada da kardeşimin hiç sevmediğim müstakbel kayınçosu." Yasemin'in söylediği ile bıyık altından güldüm. Bu kızın açık sözlülüğü gerçekten fazlaydı.

Buket önü hariç her yere bakarak yürürken önüne geçtim. Bana bakıp kafasını sallayınca bende ona aynısını yaptım." Konuşalım artık. Nereye kadar kaçacaksın?" Derken zil çaldı. Allah'ın belası, lanet zil.

"Tamam sakinim. Valla çok sakinim. Kendini hazır hissetmiyorsan öğlen rahat rahat konuşalım. Tamam mı?" Suat hadi diye diye kolumdan çekerken Buket'e sordum.

"Tamam." Cevabı ile gülerek iyi dersler diledim. Şu stresi ve utangaçlığı bir atsın üstünden boş yaptığımız günlere geri dönelim. Mesajlarda boş yapmasını özledim.

"Şşşt Mecnun'un yan sanayisi. Çık şu aşık hallerden. Yeter gayrı." Suat'a hiç cevap vermeden sıraya oturdum. Suat ile da boş yaptığımız oluyordu ama Buket'in boş yapışı daha güzeldi. En azından kaliteli bir boş yapıştı.

Sonrası derslere girip çıkmayla geçmişti. Arada bir de merdivenleri kullanıyordum boş boş. Belki Buket ile karşılaşırız diye. Ama nihayet öğle arası olmuştu. Sakin sakin önce karnını doyurmasına izin verdim Buket'in. Sadece iki masa çaprazında oturunca ne kadar sakin yer bilemem. Masada benim hakkımda yapılan geyik muhabbetine de hiç katılmadan Buket'i dikizledim. Vaktinden bende Mehmet ve Egemen ile dalga gelmiştim ve bir şey olmamıştı. Şimdi ben de onları kafama takıp Buket'i gözümden kaçıramazdım. Bir gerçek ki Buket bu sefer de kaçarsa bir daha yakalayamazdım. Buketlerin masadan kalkması ile ben de ayaklandım.

"Buket, Buket! Bekle ya." Merdivenlerde yakalayınca kolunu tuttum. Bir bana bir koluna baktı. O sırada Yasemin de fark ettirmeden gitti.

"Tamam konuşalım. Bahçeye çıkalım o zaman."

"Tamam. " Bahçeye çıkınca olabildiğince kıyıda bir bank seçtim. Buket de hiç sesini çıkarmadan beni takip etti. Onun bu kadar sessiz olması çok garipti. Oturunca bir süre bakıştık. Ben kafamı sallayınca o da salladı. Sonrasında ikimizde gülmeye başladık.

"Çok güzel. Ne konuşacağımız bilmeden konuşmaya geldik. " Gülmesi durunca konuştu.

"Aslında konu belli de laf nasıl açılır orada sıkıntımız var."

"Sor ne merak ediyorsan. Artık bitsin bu çile."

"Numaramı nasıl buldun?" Bana şaşırmış gibi baktı.

"Gerçekten ilk merak ettiğin bu mu?"

"Evet."

"Aslında sen verdin bir nevi." Bu sefer şaşırma sırası bendeydi.

"Nasıl?"

"Hatırlıyor musun? Bir keresinde Yasemin telefonunu düşürmüştü ve kırılmıştı. Annesini araması da gerekiyordu. Sende ona telefonunu vermiştin." Evet anlamında başımı salladım.

" O zaman ne Yasemin'in telefonu kırıktı ne de annesini araması gerekiyordu. Annem diye aradığı kişi bendim. " Sona doğru sesi gitgide kısılmıştı. Ben ise yaşadığım şoktan hala çıkamamıştım.

"Sen ciddi misin? Gerçekten Yasemin ile kafa kafaya verince yapamayacağınız hiçbir şey yok. Fikir kimden çıktı?"

"İyi anlamda mı sorusuna, kötü anlamda mı?"

"İyi anlamda."

"Ben buldum. Yasemin'e kalsa Suat'tan isteyecekti. O gelir sana söylerdi hemen." Gururlanarak konuştu.

"Aslında kötü anlamda sormuştum."

"Ne?" Yüz ifadesi o kadar komikti ki kendimi tutamadım, gülmeye başladım. "Dalga mı geçiyorsun benimle?"

"Neyse artık ciddi konulardan konuşalım. Neden gelip karşıma çıkmadın?"

"Bilmem sanırım macera aradım kendime." Ona ciddi misin der gibi baktım." Off tamam. Reddedersin diye korktum. Ne yapsaydım? Takıldığın kişiler belli. Sınıfındaki insanlarla bile o kadar samimi değilsin ki başka sınıftakini nasıl fark edeceksin."

Ellerimi hırkanın ceplerine sokup ayaklarımı uzattım. Dirseğim ile Buket'i dürtükledim. "Gerçekten oradan sadece konuşarak senden hoşlanacak mıydım? Ben orda sadece kim olduğunu merak etmiştim."

"Aslında amacım o değildi. Muhabbet biraz ilerlediğinde okuldaki kızlardan konuşup ağzından laf alacaktım."

"Senden gerçekten korkulur Buket. "

"Ona göre ayağını denk al o zaman. Konuşacakların bittiyse gideyim ben. Yasemin yanlız kaldı."

"Dur dur. Biz mesajlaşmaya devam edeceğiz değil mi? En önemlisi bir şimdi flört müyüz yoksa sevgili mi?" Aceleyle sorduğum sorularından sonra duraksadı. Ben de duraksadım. Sonuçta uzun zamandır konuşuyorduk bu flört sayılırdı. Öte yandan ben kimle konuştuğumu bilmeden konuşmuştum bu da flört sayılmazdı galiba.

"Bilmem her şeyi de ben mi düşüneceğim. Otur düşün, karar ver. Bana da söylersin. Uygunsa kabul ederim. " Aslında ne söylesem kabul edecekti ama naz yapıyordu. " Hadi gidiyorum ben. "

Banktan kalkmasıyla bende kalktım. O önden giderken arkasından onu takip ediyordum. Buket'in katına gelince merdivenlerin başında sınıfına girmesini bekledim. Kapıyı açıp bana bakınca gülümseyerek kafamı salladım. Gülümseyip içeri girince bende kendi sınıfıma çıktım.

Bayan B /Yarı Texting (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin